By By Bakkal Amca

Sıradan günlerden bir gün, İzmir'in en eski, en bilinen, yoksul semtlerinden birinin, bazılarımızın geçmeye çekindiği, bazılarımızın da görmezden geldiği arka sokaklarında, yoksulun da yoksulu bir roman mahallesi.

Çivit mavisine boyanmış yüzleri yıllar önce kararmış, tek katlı, derme, çatma evler. Kışın soğuğuna rağmen, sokakları dolduran yalın ayak, başı kabak bir sürü çocuk.
İşsizliğin ve parasızlığın tepe yaptığı, küresel ekonomik krizin ülkemizde en fazla vurduğu yerlerden biri.

Sokaklardan birinin köşesindeki dükkanda mahallenin otuz küsür senelik bakkalı, ellili yaşlarda, şakaklarındaki saçları hafif ağarmaya başlamış, çilekeş, dost, artık mahallelinin akrabası gibi olmuş, içlerini, dışlarını bilen bir adam.

Yoksul mahalleliye çay bardağıyla yağ, kaşıkla salça, 50 kuruşluk deterjan, 250 gram kuru fasulye, 50 kuruşa bir adet çocuk bezi satan, kara kaplı veresiye defterinin sayfaları dolup, dolup, boşalan, küçücük ama, yüreği kocaman bir esnaf.

Mahalleli paketli hiçbir mal alamaz durumda, o kadar parasız. Bakkal Amca olmasa, bir pişirimlik yağı, salçayı, fasulyeyi nereden alacaklar??

Sn. Başbakanımızın çıkarlarını can siperane savunduğu o kocaman katlı, AVM lerden mi???

Onlar AVM (Alış veriş Merkezleri)lerin yolunu bile bulamaz durumdalar.

Sayın, yöneticiler, Ülkemizin gerçeklerini görün artık. Sizin AVM lerin zengin patronlarının baskıları sonucu, ölüme terkettiğiniz mahalle bakkalı, manavı v.s küçük esnaf bu toplumun temel yapı taşlarından.

Onlar için de birşeyler yapın, ölüme terketmeyin. Aksi taktirde, yokolan bu birimler, toplumun farklı sınıfları arasında gördükleri tampon işlevini kaybedeceklerinden, zengin ve yoksul sınıf yüzyüze geldiğinde, doğabilecek toplumsal patlamalardan siz sorumlu olacaksınız.

Ölüme terkettiğiniz sevgili bakkal amca, hepinizden merhametli. Sizin giderek yabancılaştığınız insanlarınıza da sizden çok daha yakın görünüyor.

15 Şubat 2010 1-2 dakika 138 denemesi var.
Yorumlar