Cahilliğime, Cahilliğimize Yergi

2008 yılında Amerikaya Başkan Obama seçildiğinde garip bir umut hissetmiştim.
Çünkü o siyahiydi, ezilenlerdendi, ezilmenin hor görülmenin ne demek olduğunu bilirdi.
Kim bilir belki zulümlere dur derdi.

Ahh ne cahilmişim! O koltuğa oturanın iktidar hırsıyla yandığını, haşa dünyaya hükmetme hastalığına yakalandığını gözyaşlarını, kan dökmeyi amaca giden yolda ufak teferruatlar olarak göreceğini bilememişim.
***
Bu gün artık biliyorum ki, müslümanlar bir olup zalimlerin bileğini bükmedikçe dünyadaki zulümlerin yaralarını saramayız. Yüreğinde iman olmayan, Allah(c.c) korkusu olmayan kimse bırakın zulmü durdurmayı, zulme gözlerini kapatır, kafasını çevirir, üstüne bir de duygu sömürüsü yapar "üzülüyorum zulümler bitsin artık" diye atıp tutar. Oysa elini arkasında beklemektedir, maşası hazıroldadır. Ne zaman ki zulmün yangını sönmeye yüz tutsa hemen külleri karıştırır, o küllerin arasındaki korları bulup çıkartır.
İnsan hakları mı dediniz?
Amerika mı dediniz?
Avrupa mı dediniz?
Rusya mı dediniz?
Çin mi dediniz?
Hangi dev kaynatır bu kazanı, hangi maşa karıştırır korları, hangisi kepçe,hangisi kazan?
Ben tutamadım hesabını, ama bilirim kaynayan kan!
Ey müslümanlar hani siz nerdeydiniz?
Ahh tabi çok meşgülsünüz, birbirinize girdiniz!

29 Haziran 2015 1-2 dakika 11 denemesi var.
Yorumlar