Çalıkuşu'na Mektuplar - 8

Çalıkuşu'm

Ne günlerdi ya rabbim ne günlerdi biliyor musun cevizlibağ'ın soğuğu istanbul'da hiç bir yerde görmedim orada otobüsü beklemek yiğitlik olmalı.İstanbul'a geldiğim ilk günler aklıma geliyor da gülümsüyor kendimi gerçekten çok taşralı görüyorum çalıkuşu .Bir telaş bir telaş uzak okuluma yetişmek için Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçiyorum her sabah fakat dünya güzeli şehri boğaz köprüsünden geçerken seyri doyumsuz oluyor bu muhteşem manzarayı senin de görmeni isterim .Düşünebilirsin usançlar kahırlar vermiyor mu ? bu meşakkatli yorucu koşuşturması şehrin çıldırmış kalabalık halleri ve insan kasabı trafik ve modern dayatmaları ile tek başına bırakışı insanı .Evet çalıkuşu bu ilk günlerimde hem kendim çok yalnızdım hem şehir bana çok yalnızdı kız kulesini gördükten sonra çok yalnızızdır aslında her birimiz .Aradığı cevapları hiç bulamayan insanlar gibi oluyoruz ruhumuz ve bedenlerimiz kurulmuş saat gibi işliyor burada iradelerimize duygularımıza yasaklar konulmuş gibi .Şehir öylesine esir alıyor ki bizi çalışma şartları ile ulaşım çilesi ile ve bir türlü sükuna eremeyen kalplerimizin huzursuzluğu ile .
Aşk bir güldür çalıkuşu'm Yusufa(as) benzer ve kokusunu almaya da bir Yakup(as) ister yani hayatlarımızı çerçeveleyen her duygunun sembolize edilmiş bir geçmişi hatırası vardır .Biz seninle bu kokuyu alıyoruz değil mi ? çalıkuşu'm ayrılıklarımızın bize verdiği ürkütücü uzaklıklar aramızdaki sevgiye engel olamadı çünkü hiç değişmedik aynı kaldık aynı hasret sevgi heyecanları tattık durduk.Bir daha kaç kez yaşanır ki aşk bundandır işte köklü ve değişmez oluşu aslında yanılgılar ikilemler ve arayışlar girdabında dönüp durmaktayızdır ama sonunda bu derin kalıcı güzel duygunun büyüsü hayret verici şekilde başımızı döndürmeye devam eder .Ah bu dünya ne kadar da oyalayıcı kimi güldürür kimi ağlatır kimi yarım bırakılmış mutlulukları ile bizi oyalar da oyalar ve çok yorgun düşürür de yine hiç uslanmayız .
Neden içimde hiç saklayamadığım bir coşku ve hiç uslanmaz bir taşkınlık var hayatımda sen varsın diye mi ? çalıkuşu .Denizden gelen serinlik ve akşamın içinde çınara konan kuşların cıvıltısı gittikçe kalabalıkklaşan şehir ve sahil bende hiç silinmeyen yüzünü gördüm sevinçli mutlu gülen gözlerini aramızdaki aşkın hiç geçmeyen enerjisini buldum bu akşam mehtabında suya düşen yakamozların dansında.Nasıl acı çekiyorsa bir vapur iskelede bağlı beklerken yolcularını aynı acıyı paylaştığımı düşünüyorum herkes herşey acı çekiyor veya çile dolduruyor ya da bir kaderin sevimli kollarında rüyalardan rüyalara geçiyorsa biz de öyle değil miyiz çalıkuşu'm .Bak bugün de aynı az önce indiğim sahil Çengelköy sahili her zamanki gibi etkileyici insanın başını alan sahil ve deniz ve martılar bir de iskeleye en çok yakışan vapurlar ben her sabah akşam bu güzel tablolarla tutunuyorum hayata ve senden yana katlandığım acılara . Birazdan akşam ezanları okunacak iftar saati başlayacak ve birazdan ben dört duvar arasındaki odama çekileceğim bu yalnızlığımın bu sessizliğimin bu gecenin elbet bir şafağı bir sabahı aydınlık günü olacak diyerek sabırla işleyeceğim ömür kumaşımı .Allah'a emanet ol sevgimle selam ve dualarımla kal..

06.08.2011 /

09 Ağustos 2011 3-4 dakika 164 denemesi var.
Yorumlar