Çalıkuşu'na Mektuplar - 9

Kaybolan günlerime dönüyorum meğer ne güzel ne hoşmuş dönmek en sevdiklerine kavuşur gibi bir bayram sabahı aynı sofrada olmak gibi ah çalıkuşu zaman nasıl da eritti ve nasıl da beni yalnızlaştırdı .Ben sensiz ne yapacaktım bir köşe başı bulup kıvrılacaktım senin varlığın tutuyor sadece hayata bağlılığımı ve uzaklardan gelen bir şarkı gibi yazdığın mektuplar en aziz bir hatıra gibi duruyor başucumda .Yarınlarımı düşünüyorum gözlerimin önüne getiriyorum son yankılar son kopan yapraklar gibi kimi yaşadıklarım ve başımızdan geçenler ve şimşek hızı ile tükenen yıllarımız biliyor musun ? keşke insanlar pişman olacakları yanlışlıkları yapmasalar değil mi ?.Ve susmak istiyorum ve hiçbir çığlık bana ulaşmasın ben de çığlıklar atmayacağım hayal sarhoşu olmaktan bıkmadım bıkmalı mıyım ? sence bilemiyorum .Son bulmasından korkuyorum bana masallar okuyan hayalinin .Bir gün çıkagelirsin diye denize sahile balıklara müjdeler taşıyorum her gün ve bu şehirde İstanbul ? da olmanın bana sabırlar taşırmasından da yorulmuyorum hiç .Sana kavuşmak derdiyle çarpan kalbim kanadı yorgun bir martının konması gibidir suya .İstanbul güz yaşıyor şimdi ağaçlar yeşillikler renk renk çeşit çeşit gök kuşağı gibi bayırlar tepeler bahçeler güz yağmurlarını seyretmelisin çalıkuşu nasıl da balıklarla konuşuyorlar boğazın derin sularına düşerken .Artık o mavi gökyüzü o mavi denizden bir renk yoktur ama maviden çıkan şarkılar gibi yağmur damlaları ve sonrasında bir gök kuşağı fener alayıdır gökyüzünün gönülleri esir alır adeta bu şehrin güz kokuları ve kitabeleri kaç asırdır bilmem fakat asırlardır insanı aşkların en güzelleriyle buluşturur dünya- ahıretin kesişme noktasıdır neredeyse bir tarafta eyüp sultan bir tarafta boğazın iki yakasında hisarlar .Birbirine sımsıkı kenetlenen sevgililer gibi gelincik yaprağı gibi ölesiye birbirine titrek ve bağlı gören deniz ve gök mavilikleri en puslu günlerde bile insana güven veriyor .Bana yeşil rüyalar gösteren aşiyan'ı senin huzurlu sesine mektuplarına benzetiyorum önceki gün seni aradım oraya muhakkak birlikte gitmeliyiz beraberken sevmelisin aşiyanı ve aynı gözlerle seyretmeliyiz kendimizi.Ah çalıkuşum aklım kilitleniyor işin içinden çıkamıyorum senin sordukların ve benim arayışlarımı nasıl bir cümle ile anlatmalıyım birbirimize koşarken ve binlerce sual içinde arayışlar içindeysek mutlaka bir çıkışı olmalı gökyüzünü sınırsız sonsuz mavilikleri düşünüyorum gizli merdivenler olmalı bilemiyorum çalıkuşum ne kadar insan varsa Allah'a yaklaşma yollarının adedi de o kadardır diyorum mektubumu yazdığın bir cümle ile bitirmek istiyorum '..ses ver! yoksa, kimse barıştıramaz beni kendimle ...'

16 Ağustos 2011 2-3 dakika 164 denemesi var.
Yorumlar