Çalıkuşu'na Mektuplar'dan

Çalıkuşu'm ..

...telefonunu aldıktan sonra beni alan düşüncenin ne olduğunu bin kez düşünsen aklına gelmez kendimi iyi hissetmiyorum sanki yeni bir hobim miş gibi boşa yanan ışıklar hakkında konuşuyor veya mevsim geleneği alerjik nezleler üzerinde korkular üretiyorum hayalet gibi dolaşıyorum sokaklarda gün ışığını arayan nasıl biri olmalıyım ki elimi neye atsam karanlığa gömülüyorum çalıkuşu beni derhal öldürecek içli bir gözyaşına olan zaafım bu günlerde yine nüksetti gündemi taşıyan haberlerin peşinden sürüklenmek yavan geliyor bana bu günlerde art arda batmaya başlayan gemiler hayal etmeye başladım nedeni bundan mıdır nedir tam karşımda oldu çalıkuşu anlatamam akşamın derin sessizliği alışılmış saatlerdi işinden evine gezintisinden yeni bir gezintiye çıkmaya hazırlanan kalabalık iskeleye doluşmuş neşeli veya yorgun insan yüzleri alacakaranlığın içinde gölgeler şeklindeydi önce kimse anlamadı bir şey çatırdayan ses ağır ağır yerinden kopan kütle yılların eskitemediği yeni bir iskelenin batışı yaşanıyordu resmen batıyordu evet herkes kaçışıyor bağrış çağrış seri şekilde uzaklaşmıştı herkesin gözlerindeki ağır duyguları hissettim duygularımda dünyamda allak bullak sarsıntılar oluştu yepyeni yeni düşüncelere geçişimi ateşledi yaşadığım bu görüntü yüzünden olmalı yaşadığım kabuslu hallerim eve döndüğümde kendimi zor atıyordum günlerdir devam eden sıkıntılarıma eklenmişti bu buruk olay ve çözülemeyen düğümler atılmış hissi çöküyordu gecelerime yumduğum uykularım ertesi gün neyse ki sahil çınar altı gibi kendimi hiç alamadığım bir mekan vardı benim biricik sığınağım işte kalabalığına yöneldim kendimi atarcasına bıraktım o neşeli hayat dolu cıvıl cıvıl mutlu aile çift çoluk çocuk ortamına bugün canım istemiyor hüzün hiç üzülmek gelmiyor içimden kelimelerle yaşayacak kelimelerden kuracağım güzel cümlelerin gizemiyle mutlu bir hayat kuracağım böyle bir pencereden bakacağım güne yanlış zamanlarda okunan bir kitap gibi mutsuz olaylara kapalı bugün kalbim ve son günlerde hepimize çöken garip davranışları bir yana iterek tanıdık tanımadık her kimi gördüysem selam vererek merhabalaşarak geçiyordum herkesin acılarını yalnızlıklarını korkularını terk edilmişlik duygularını okuya okuya yüzlerinden buna rağmen güne en iyi en güzel duygularla bakmaya kararlıydım bahçelerin yarı yeşil yarı sonbahar renklerini seyretmek ayrı bir zevk oluyordu ağaçlardan dökülmüş kuru sararmış kızıla yakın renkli yaprakların ruhuma taşıdığı duyguların coşkusu ile güzel bir günü hak ettiğimi düşünüyordum artık aynı gözükmeyecekti İstanbul aynı hüzünlü şarkı çınlamayacaktı içimde karanlık bastırınca artık ne yapacağımı bilemez biri olmayacaktım çalıkuşu senin hatıran senin bana olan sevgin ve hiç eksilmeyen bağlılığın ve mektupların ve bugün duyduğum sesin olmuş olacak ihanetlerin bu şehirde işlenen her gece ve gündüz kirli ilişkilerin üstünde bambaşka bir hayatın çağrısı her zaman yeni ve farklı biri olmak ümidini taze tutuyordu kendime geldim kaderine yenik düşmüş değil kaderinden yeni bir kadere yol alan biri olmuştum çalıkuşu seninle ancak seninle başlayan bir güzellik bu ....29.11.2008 / üsküdar

28 Mayıs 2012 3-4 dakika 164 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar