Candan Olmayan

Isırılmış hareli umutlarımın çirkin ördek yavrusu kaderinden dirhem dirhem nefret ederek büyüttüm kalbimi. Açıp bakılsaydı, damarlarımın soylu güzelliğine parça parça aklar düşmüştü aslında. Kalbim yaşlı bir üvey anneydi, pamuk prensesin sadece masalda kaldığına emin olan.

Parmaklarıma değen soluksuz yalnızlıklarımın parmaklarımı uyuşturan ve ellerimi üşüten dakikalarınca ses etmiyordum gençliğime.

Varsın, kendini bende yaşıyor sansın. Unutmak fazlalığınca hatırlıyor oluyordum kendimi. Gönlümce eğleniyordum kendimle; başkalarına fırsat vermemek için burnu uzayan olaylarımın pinokyoya kardeş olmak için çabalayan isteklerinden dem vuruyordum. Artık sevemiyordum.

Yok edilmiş payesi dünlerimde kalan sevinçlerimin kurbağa prense dönen prensessiz beklentisinden bunalıyordum zamanla. Artık masallar gerçekleri örtmeye yetmiyordu.

Unutmuşum, unutulmuş, unutabilmişim ve unutmak farz edilişinde gözyaşlarım akmayı unutmuş. Sadece paragrafların idam mahkûmunca son dilekleridir bunlar, ölmek her zaman yakışır onlara. Şimdi unuttum, neyi ve kimi unuttuğumu.

Cahil aşk günlerimin aydınlanmak anına yenik düşmesi bu... Unutulmuş unuttuğumu bile unutmak...

09 Nisan 2017 1-2 dakika 464 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 7 yıl önce

    Duygu aktarımını çok başarılı buldum akıcı ve okunası bir kalem Dilara hanım

    İçtenlikle kutluyorum günün yazısınıud83eudd20

  • 7 yıl önce

    Çok teşekkür ederim, var olun.