Cennet Toplumundan Cinnet Toplumuna

Doksanlı yıllardan sonra televizyon kanallarının çoğalması haliyle kanallarda oynayan televizyon dizlerinin ve oyuncularının sayısını da arttırdı. Şimdi burada hepsinin adlarını tek tek saymaya gerek yok, siz zaten biliyorsunuz çoğunun adını. Baştan sona benim hiç birini seyretmişliğim olmasa da, bu konuda kendim ile gururda duyabilirim ayrıca, ancak yurdum insanından çok sayıda bu dizileri ve oyuncuları takip edenler var. Her ne kadar diziler başlamadan önce uyarı yazıları çıkıyorsa da televizyonlarda yine de delikanlı olup, çocuk olup bu dizilere takılanları az çok tahmin edebiliyorum...






Bu tür şiddet içeren diziler insana hiç bir şey katmadığı gibi, çocukların ve gençlerin bilinçaltına da direkt şiddet içerikli sinyaller göndererek onların hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bakın bakalım istatistiklere, bu diziler yaşamımıza girmeden önce suç oranları nasıldı; bu diziler hayatımıza girdikten sonra toplumsal şiddet olayları nereden nereye sıçradı?






Ya arkadaş her bölümde yirmi otuz kişi telef edilir mi Allah aşkına? Biri bana bunun açıklamasını yapsın. Bu gidişle dizilerde oynatacak figüran kalmayacak. Sonra demezler mi ''Bu adam iki bölüm önce ölmüştü, şimdi tekrar başka kılığa sokup yine öldürüyorsunuz.''






Nasıl ki dizilerde ve filmlerde sigara ve alkolün üstünü buzlu hale getiriyor ve görünmesini engelliyorsunuz, gençleri ve çocukları etkilemesin diye, bu mafyavari dizilerde görünen tüfek, tabanca, uyuşturucu ve kullanımı da en az onlar kadar sakıncalı ve tehlikeli unsurlar. Çocuk ve gençler orada ki bir banka soygununu ya da bir pusu kurma sahnesini veya başka bir silahlı çatışma sahnesini görüp bunları bir şekilde kendileri de uygulamak isteyebilirler. Gazetelerden de okuyoruz zaman zaman, olmuyor mu bunlar?






Zaten az okuyan çok fazla televizyon seyreden bir toplumuz biz Türk Milleti olarak. Dolayısı ile bilinçsiz insanlarımız kendilerini o televizyon karakterleri ile bazen özdeşleştiriyorlar. Hatta gençler ve çocuklar arasında birbirlerine o isimleri kullanarak seslenenler ve onların mimiklerini davranışlarını taklit edenler azımsanmayacak kadar çok. Tabi bunlar içinde bulunduğumuz toplum için hem trajikomik bir durum hem de sosyolojik ve psikolojik bir olgu...






Bütün bunların Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından sıkı bir şekilde denetlenmesi ve bir düzene sokulması her zaman toplumumuzun ve çocuklarımızın yararınadır diye düşünüyorum. Yoksa cennet toplumu yerine cinnet toplumu olmaya doğru gidiyoruz haberiniz olsun. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...

09 Mayıs 2014 2-3 dakika 1375 denemesi var.
Yorumlar