Çocukluk Hayallerim

Köyümüz dağların arasına kurulmuş,güzel bir köydü. Atalarımız ta yüz yıllar önce hayvancılığa dayalı geçim yaptıkları için dağlara ve yaylalara yakın yerlere köy kurmuşlardı. Köyümüzün en güzel yanı ; Köyün tam ortasında bulunan kocaman bir çeşmesi ve tarihi taştan yapılı camisinin olmasıydı. Sanırım Anadolu'ya gelen göçler de en büyük özellik bol su kaynaklarının olması ve gür ağaçlarla kaplı yaylaların bulunmasıydı. Böyle yerleri yerleşim alanı olarak seçmişler, tarım daha sonra gelmiştir. Köyümüzün tek giriş kapısı alt yanındaki bağlarıydı. Bağ ve bahçelerimiz de her türlü sebze ve meyve yetiştirilirdi. Daha aşağıda ki ovada Çekerek Irmağı kıvrıla kıvrıla akar, bütün ovayı baştan aşağı geçerdi.





Köyümüze okul çok geç açıldı. Ben, yaşım küçük olmasına rağmen ilk okula gidenlerden biriydim. Diğer kardeşlerim işe yaradığı için ailem onları yazdırmamış, en küçük olarak beni yazdırmışlar. Okumayı öğrendikten sonra öğretmenimizin özel olarak getirdiği hikaye ve masal kitaplarını okuduk. Ders kitaplarıyla birlikte ufkumuz genişlemeye başladı. Hayal gücümüz de artar oldu.





Köyde askerden gelenler gezip-gördükleri yerleri anlatıyorlardı. Onları da dinleyerek hayal gücünü kullanmaya başladım. Değnekten atlarımız en iyi binitimizdi. Onlara atladı mı her yöne dört nala koşardık. Elimizde tahtadan kılıçlar, çamurdan yapılmış toplu tabancalar tam bir Türk Askeri'ydik. Koşmaya ve savaşa hazırdık. Sonsuza kadar dere tepe koşardık. Tabii koşmamız da etrafımız da daire çizmeler veya gidebildiğimiz yere kadar koşmaktı. Köyümüzün etrafındaki yüksek tepelere çıkar gözümün alabildiği uzaklara bakardım. Uzaklarda da dağlar tepeler vardı. Hep merak ederdim. Biraz ileriler de neler var? Yaşım ilerledikçe daha ötesini düşünür oldum. Sonra Orta Okula başladım. Şehir biraz daha büyüktü. Ama bana göre yeterli değildi. Türkiye'nin bir çok yerini gezdim. Hep aklımdaki sorular duruyordu... Daha öteler de neler var? Yurt dışına çıktım. Bütün Avrupa'yı baştan sona dolaştım. Artık dünya benim için o kadar da sır değildi. Öteleri düşüne biliyor ve görebiliyordum. Bu da bana göre hayal gücümün artık fazla devam etmediğini, merakımı yendiğimi gösteriyordu. Çocukluk hayallerim bitti mi? Hayır! Öyleyse tükenen neydi? Bence tükenen düşündüklerimin çoğunu görmem ve yaşamamdı. Bütün hayatı köyde geçmiş, birkaç yerden fazla bölge ve birkaç yüzden fazla insan tanımayan birini düşünün! Bir de benim gibi dünyanın yarısını gezip gören ve elinin altında her türlü bilgi olan birini düşünün! Bana hak vereceksiniz. Çocukluk hayalleri yeterli gelmiyor. Yavuz Sultan Selim Han'ın dediği gibi, 'Dünya bir kişiye çok ,iki kişiye de az gelir!'





Yani artık içinde yaşadığımız bilgi çağında dünya insanlara o kadar da bilinmez değil. Dünyanın çoğu sırrını insanoğlu çözmüş. Geriye uzayın veya evrenin sırları kalmış. Onu çözmek için de binlerce bilim adamı uğraş vermekte. Bize ise yazılı ve görsel basından bunları takip etmek kalıyor.





İşte benim çocukluk hayallerim.Değnek atım,tahtadan kılıcım,topraktan tabancam ve; Ufukların ötesinde neler var?... Uzayın derin boşlukların da başka dünyalar mevcut mu?Başka insanlar da var mı? Daha aklımıza takılan binlerce soru. Bu sorulara cevap bulmak o kadar da zor değil artık. Çünkü; Günümüz dünyasında hiçte merak edilecek şeyler kalmadı sayılır. Gelecek nesiller daha geniş düşünmeli ve çıtayı daha yükseklere çıkarmalıdır. Bir basit programla (yazılımla)insanın kaderini değiştirmelidirler. Gelecek nesillerden beklenilen budur. Geçen de bir şair arkadaşa sordum;





---Bu kadar şeyi nereden ve nasıl biliyorsun?
---İnternet Amcam sağ olsun, dedi. Tıklıyorum her şey gözümün önünde. Elimin altında!...
---Gençler, dedim. Şimdiki gençler çok şanslı. Gelecek, gençlerin elinde...





Ben bu gelecek nesillere 'Altın Nesiller!' diyorum. Öylesine kıymetli ve önemli nesiller. Onların çocukluk hayalleri çoğu bilinmeyenleri cevaplandıracaktır. Dünya da büyük buluşlara imza atan on beş, on altı, on yedi yaşlarında ki gençler Türkiyem'den de mutlaka çıkacaktır. Çıkmalıdır da. Gençler ve bizim torunlar gelecek için yetişiyor, yetişmeliler de!... Daha şimdiden diyorum ki; Öyle çalışkan nesillere benden selam olsun!

09 Mayıs 2014 4-5 dakika 115 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    Her yeni gelen nesil bir önceki nesilden haliyle daha ileri de oluyor bilgi ve kültür olarak genelde. Hayatınızın bir kısmını ve çocukluk hayallerini de anlattığınız bu yazı gayet güzel kaleme alınmış kutlarım Kemal bey gün sonunda da ödülünü almış...👍