Çölde Deniz

Ne acı!Eğreti bir 'sen' taşıdığımı düşünüyorlar kalbimde.Ellerimin arasından kayıp tuz-buz olacağını zannediyorlar vahşice.Sen bir yağmur damlasısın da ömrün bir-iki yelkovan sıçramasının ardından buhar olup semaya karışacakmış sanki.Senin yağmur olup düştüğün yürek yağmur sonrası burnumun direğini sızlatan o toprak kokusunu duyumsayamayacak kadar arsız görülüyor demek ki!Oysa ben her an bir gök gürültüsüne hasret yaşıyorum bu çöllerde.Susuzluğa katlanıyorum,bana su verenlere direniyorum.Solan çiçeklerimi avutuyorum,onlara şarkılar söylüyorum.Yapraklarına süzülecek katrelerden haberdar ediyorum onları.Gülümsüyorum daima gülümsüyorum.Ne susuzluğuma yanıyorum ne çöllerde kavruluşuma sızlanıyorum.Sadece yürüyorum.Başım sık sık senin için kendini zorlayıp uzun bir süre semaya takılı kalıyor.Bir yağmur bulutuyla sohbet ediyor mesela.Senden haberler savuruyor ruhuma.Senin maviliklerdeki süzülüşünü anlatıyor iflah olmayan yaralarıma.Senin güneşle hasbıhâlinden yansımalar katıyor karanlığıma.İçimi sıcacık ediyor o kum deryasının dondurucu soğuğunda.Yeri geliyor ılık bir meltemle saçlarımı okşuyor senin o gizli elin.Beni en kuytu yerlere çekiyor yağmurdan haber veren o kömür gözlerin..
Sığındığım bahçelerde laleler korurken beni; sen,bütün doğayla iş birliği içinde koruyorsun her daim bendeki seni,bendeki suretini,bendeki gelmişliğini...Ben çölde meltemi,gülüşlerinle şenlenen çiçek bahçelerini, ara sıra yanaklarıma düşürdüğün umut katrelerini seninle;senin denizinde gördüm.Ne olur çöldeki o denizde acımasızca boğma beni!Nefesimi,içimdeki seni, yok etme umarsızca.Yağ yüreğime yağ ki çöllerde yağmuru da seninle göreyim,ıslanmışlığı da.Susuzluğuma çare ol.Çünkü ben seni yok sayıp ellerinde suyla bana geleni değil bahar vakti ansızın gelen kırkikindi yağmurlarıyla yüreğimi yeşertecek olan 'sen'i istiyorum.

27 Ağustos 2011 1-2 dakika 8 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar