Çöpten Kentler

Karmaşık yollardan geçiyordu..Yol kenarlarında birikmiş şişeler, poşetler bu karmaşıklığı daha da derinleştiriyordu adeta..Baktıkça etrafına kendinden geçiyordu..Alışık olsa bunca zamandır çöplerin varlığına, böyle şikayetlenir miydi?..

"Hep temiz kalsın istemişti kalbi..ama ilk o davet etmişti, gelmek isteyenleri içeri..izinli, izinsiz..sevimli, sevimsiz..Bir sürü yolcuya hanlık etmişti bu kalp..ve niceleri geçmişti içinden..Aşk bir kere ise, içinden geçenler de neydi?..Tek olana feda edilmiş, deneyimler miydi?..yoksa, geceyi aydınlatan birer kandil mi?..ya da, dünyanın tatsızlığını azaltmak için keşfedilmiş, birer yalancı oyuncak mı, oynadıkça kırılan, bırakınca küsen"..

İşten dönerken önünden geçtiği viran bahçeler, her yeri saran çöpler, dünyanın yaşanılası bir yer olmadığını haykırıyordu yeterince. yürekler bir sıcaklık arıyordu, dünyayı içinde erittikçe..Geçici mekanda, kalıcı olan şey aşktan başka ne olabilirdi ki?..

"Sevmeyi sevişi bu yüzdendi işte.aşka aşık bir hayatı düşleyişi..hep görünenin arkasındaki güzelliği keşfetmek istiyordu..Ruhunu saran çer-çöpten arınmayı en çok da..sadece çöplere takılsa bu gözler, hayatın lezzeti zehire dönmez mi?..hep kavga etse insanlar, dünyanın gam yükü çekilir mi?"..

herkesin gerçekçilik dediği şey, eğer yol kenarlarındaki çimleri değil de çöpleri görmek ise bu; "gerçekçiliğin çerçöp yanlarının vurgusudur" daha çok..asıldan uzak ve güzellikleri görmeye muhtaç yanıdır..biz detayları çok severiz gerçi..sevdiğimizi tek defada söylemek yerine, sevmediğimiz yönleri bir bir sıralamayı..hep beklemeyi.. aşkta temkinli, intikamda aceleci olmayı severiz..

İşte bu yüzden çöpten kentler kadar, çöpten evler de vardır küremizde..kalp dediğimiz, sol köşemizde..atar dururuz içine nefretleri..sevgiden uzak, tüm halleri..derler toplar, toplar dağıtırız bu evde ne varsa..bir derler bir dağıtırız..

"Her şeye rağmen, sevgiyi haykırışı böyle bir şeydi..Nefretlere inat, sevgilerin de çok iş görebileceğini anlatmaktı derdi belki de..kendini feda etmek uğruna, sevgiyi haykırmaktı tüm evrene..farklı gezegenden gelmiş bir uzaylı muamelesi görse de kimi zaman..tutmayı ve susmayı, tutuklara bırakıp delice bağırmaktı içindeki aşkı ..çöplerden azade, mis kokan sokaklarda"..

"İçinde taşıdığı aşk bu yüzdendi işte ..Çöplere karışmamak için, yeşillendirişi kalbini hep bu yüzdendi..Her sevgide kendini bulmak isteyişi de..Bir ışık diye, sevgiliye koşmayı hiç bitmeyen bir ödev telakki ederdi çoğu zaman..Kovulsa da, sövülse de bazen, yine aynı yerde, sevgilinin ikliminde nefes alırdı..Her kaçıştan sonra asıl yere, ilk başladığı yere dönerdi her defasında..Anlardı; kalbi çöpten evler değil aradığı..Hüzünlü kalplerdi, ilk ve son durağı..İçinde aşka dair bir şeyler bulduğu yarenlerin sofrasıydı, en sevdiği...Acı da olsa aş, tatlı olurdu dostlar sofrasında..her hatadan sonra nadim olmayı bilenlerin coğrafyasında"..

Çöpten kentler içinde çöpten evler..Her şeyin olmasını ister..Her bulduğunu almak, her beğendiğini giymek diler..Her esvap her bedene, her aşk, her kalbe girmez aslında..Aşk bir nasip işidir..Ve çok içten dilemeyi gerektirir..Aşıkların tek farkı içlerinin sevgi ve özlemle yıkanmış olmasıdır..Gayrı başka şey bilmez onlar, aşka düşünce..Dünyanın içindeyken, dışındadırlar adeta.. kimi zaman umursamaz, hiç umulmadık bir anda da cesur ve atılgan oluşları şaşırtır bizi..Kalbinde çöp olmayanın, çöp biriktirmek gibi bir gailesi olur mu?.."Aşka düş olmuş bir insanın, içindeki aşkı kaybetmekten başka bir korkusu olur mu hiç?"..

"Çöpten kentleri gördükçe, çöpten evleri hatırlıyordu her defasında..Şükrediyordu, yol kenarlarındaki şişelere, poşetlere baktıkça..Kalbinde biriktirecek çöpleri olmadığı için..Ve tüm yenilgilerine rağmen aşka aktığı için, umarsızca"..

"Aşktan geldik aşkadır varış"..Tüm aşıklara selam olsun!..

28 Şubat 2011 3-4 dakika 243 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar