Çözünürlük

'Bu dünyaya ait değilim. Hep yabancı hissediyorum... bir ziyaretçi gibi.' - Hattie McDaniel









Ateş sürmüş kalbine
duyguları kısa devre yapmış, nereye baksa kıvılcım yağmış. Çok uzaklara,,,,,
Kor döşeli sesi , gözlerinden akmış.
'Kendini, göğe baka baka, bulutlarla maceralar yaratıp martı zannnetme'
son sözüyle buharlaşmış içindeki çocuk
Bir şeyler çatırdarken göbeğinin ortasında, anlamış o çocuk içinde değilmiş artık.

Son gülümsemesi, dudağının kenarındaki gülü kavurmuş.

Tekrar büyümenin zamanı
Hoşcakal çocukluk yanım





Kahkahaların son tınısıyla nemlenmiş İzmir
Saat kulesi yanından geçen bir martıyı 'mantık tutsaklıkmış' diyerek kutsamış.
Güneş martının kanatlarını sıvazlamış, şehrin çerçevesinden siren sesleri taşmış.
Fayton fayton çelişkili acılar taşınmış
Arnavut kaldırımlarında afyon etkisi yaratmış tıkırtılar.
Işığa inancını yitirenler, kafataslarındaki kapıları kapatmışlar. Kanserli bir değirmeni içinde
çevirmişler , un ufak etmişler çığlıkları.

Aryası yarıda kesilmiş bir şiirin kokusu, baş ağrısı yapacak kadar ağırlaşmış.


Sonra
hurda bedenler uykuya daldığında
şehirlerdeki tüm yeşillikler rengini yitirdiğinde
uzak çok uzak göllerde
Kendinden geçmiş nilüferler usul usul salınırken, en tenha sevişmeler kafa tutmuş ekime
'biz bu kış hiç üşümeyeceğiz'.










Hiçliğin dikdatörü vızıldamış kulağının dibinde 'insan, anlamı anlamsızlaştırmayı da bilmeli'

Martılar şikayet etmiş siyah bakışlı, sarı bulutu Tanrıya


En kutsal imgeleri çekip gitmiş
son şiirinin, son kıtasına karanlık çökmüş
Öyle sakin öldürmüş ki manayı
'Ben hep yanındaydım' bile diyememiş Tanrı


Çığ sürmüş kalbine
boynundan aşağısı
ancak sigara yaktığında ateşi tanımış

felek üşümüş
tir tir titremiş hakikat...

23 Ekim 2012 1-2 dakika 45 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar