Daha Ne Zamana Kadar

Gözlerinden lanet okunuyordu.Masum rolü oynayarak neden hep haksızken haklı olmak seromonisini tınlıyordu ki...Şu lanet iç dünyasındaki kavgalarını dışarıya uyarlamak gereğini bir saplantı halinde pratiğe dönüştürme iğrençliğini daha ne zamana kadar sürdürecekti.Egosunu tatmin etme bencilliğini,duygu sömürüsü alçalmışlığı ile kamufle etme iğrençliğini daha ne zamana kadar devam ettirecekti.Şeytanın fısıltılarını bir marifet sayarak,hayatına değişmez prensibler olarak uygulaması şeytanlığını daha ne zamana kadar finanse edecekti.Kendisine dönüp, ''Acaba ben nerede yanlış yaptım'' sualini kendisine daha ne zamana kadar sormayacaktı.DAHA NE ZAMANA KADAR...DAHA NE ZAMANA KADAR...DAHA NE ZAMANA KADAR...

Söyle;neler geçiyor o küçücük beyninin içinden.Beni,kendini ve her şeyi yakmakla mümkün olduğunumu...Şu kahrolası imgelerini rafa kaldırmak gereksinimini bir başka kış'a ertelemek faslını daha ne zamana kadar düşünmeyeceksin.Hayır,bir defa daha hayır;inanmıyorum sana.Hayır,yüzbin kere hayır;sakın...Kendini bile inandırmak zorunda bıraktığın gerçek olmayan,sana göre doğru olan ve bunda ısrar eden sen!neden ama ? Yapman lazım gelen şeyin,sadece elini vicdanına koyman gerektiği realitesini daha ne zamana kadar İmgelemeyeceksin.Hâla anlamıyomusun,suçlu olan hep başkaları değil.Bunun daha ne zamana kadar farkına varmayacaksın.DAHA NE ZAMANA KADAR...DAHA NE ZAMANA KADAR...DAHA NE ZAMANA KADAR...

14 Nisan 2011 1-2 dakika 2 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)