Davacı Hasretim

Günler ilerledikçe nefret tohumlarının yerini sevgi hasreti alıyor. Ben bende tamamlanamamış göçebe bir yaralıyım.

Seni o kadar çok özledim ki aynada bile seni görüyorum. Sesin yokuşummuş meğer, kendimi sana tutunmaya çalışarak ama sende var olamayarak düşürdüm, düştüm.

Sana söyleyemediklerimi buralara aktarmak zamanıdır şimdi. Kapım sen söz konusuyken bir türlü kapanamıyor sana; kapatmayı denedim, kendime misafir eylemişim yalnız kaderi; o da senin benden gitmeni hiç istemedi.

Gözümde damlasın, yağmurun oğlu sevdiceğim... ben şemsiyeyi seven olmak isterdim bende bizi ıslatmamak için, güçsüzdüm; yenildim...

Seni özlüyor hayatımın kısa gün kârı; beklenmiyorsun, bir gelecek olsan ağladığım gecelerce sileceğim gözyaşlarımı... işportaya kurban gitti heyecan dolu çiçeklerim, güllerimi solduran çiçekçi kadının ahıma denk gelemediği öyle zayıf bir yalnızlıktayım. Biliyor gökyüzü, seni hâlâ sevdiğimi... bu yüzden bana yağarken sol gözümden düşen o bir damlanın suçunu üstleniyor. Gökyüzü de bana acıyor.

Kimin elini sıcak ediyor ellerin... değmezdi ellerin ellerime, bir kere bile değmezdi, değmedi. Değseydi elimle değil; yüreğimle toparlardım günah fazlalığımı. Bir elinin değdiği öksüz elim, diğer elinin değdiği yetim elimin izbe günahı olurdu; olsaydı ve sen olsaydın yeter ki.

Göz damlası şehrimin namus belasından içeri atılan namus düşkünü kirpiklerim değdikçe günah gibi ıslak yüzüme, suçları iki kat hafifliyor sanki. Vicdan çeşmesinin su görmemiş küçük kızıyım ben, al beni gönlünden içeri. Üşüyorum, donuyorum, kendime sarılıyorum; kollarımda hayalin...

Tam teşekküllü acılarımın başrol serserisi; mendil kovalamaz düşlerimin beni hayal kırıklığına uğrattığı yerde seni arıyor gözlerim.

Unuturum dedim; demek unuturdum seni... sen de seni sevdiğim kadar yol almamıştın Ki zaten sevda yarama; sarılmış ve acısı hiç dinmemiş kalbimin vicdan sahibi olmamıştın Ki. O kadar özledim o kadar özledim ve o kadar özledim ki bir gün olur da karşılaşırsak önce özlemimden öp beni, benden çok o çekti aşk sefaletimi...

Karşılaşırsak bir gün eskimiş bir yabancı gibi, dilim unuttum dese de sana seni; kalp enkazımda unuttuğum bil ki tek benim...

Eğer karşılaşırsak bir gün, özlemimden tanı beni; benden çok en çok hasret yavrusu kalp sızısı özledi seni...

24 Eylül 2016 2-3 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar