Desinler'e Gitmeler

Arkadaş, anlamıyorum ki bir insan desinler'e nasıl gider ? Elalem, yaptıklarımızı acaba nasıl karşılar, ne diyecek, tebrik edecekler mi, överler mi diye peşimizde hep gezen , bir gölge gibi bizi takip eden bir topluluk hale geldi. Bir de şunu söyler dururuz. Ben buna da bir anlam veremiyorum ya. El, ne der sonra. Yahu ne derse desin. Sanane elin sözlerinden.

Evladımızın düğününü yaparken koca bir salon tutmak isteriz. İşte komşular, akrabalar, yabancılar gelsin de şatafatlı bir düğün görsünler diye onların gözlerine girebilmek için bin bir dereden su getiririz. Hiç gerek yok aslında. Sen, kendini nasıl hissediyorsan, hiç gösteriş yapmadan da pekala sade bir düğün yapabilirsin. Kim ne karışır canım buna. Bırak, beğenmeseler beğenmesin. Sen, onlardan mı korkacaksın. Senin, onların aferin deyişine ihtiyacın yok bir kere, bunu bilesin. Zaten hep desinler yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı. Desinler'e her gün biraz daha alet oluyoruz. Alet ola ola kukla olduk kukla. Havalı olduk, gözlerimiz yüksekten bakar oldu. Senin şunun var, benim niye yok ? Bence hasetçiliği de tetikliyor bu huy. Eşyaların aynısını alıyoruz. Arabaların bir üst markasını alıyoruz. Köye ev yapmışsın iki katlı, ben de gidip üç katlı yapacağım diyoruz. Halbuki hayırlı olsun deme hiç yok bizde. Sevinmek yok, sevgi yok, saygı yok.

Ben derim ki, sakın desinler'e gitme. Sakın ola ki, bu kötü huyun tuzağına düşme. Sen yolunda yürü bildiğin gibi, bırak ne derlerse desinler. Kulağına gelen o keyif kaçırıcı sözleri duymamazlıktan gel. 

 

21 Nisan 2024 1-2 dakika 88 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar