Doğudan Doğmayan Güneş

Acıyla beslenen gözyaşlarıma güneş iyi gelmiyor...
Sabahın en güzel anında, güneş tüm güzelliğiyle doğaya renk katarken gözyaşı dökmek nasıldır bilir misiniz..?
Kızını okula uğurlayan annenin mutluluğu
Bakkalcı Hüsam amcanın her sabah kepenkleri açarken hadi bismillah diyerek şevkle dükkanı açışı
Süheyla teyzenin askerde kaybettiği oğlunu sanki gelecekmiş gibi her sabah camda bekleyişi
Mahallenin kedilerinin kasabın önünde hizalı bekleyişi
Zeynep... Ah o Zeynep, mahalleden geçen genç yaşlı her erkeğe avucundan hiç eksik olmayan çekirdekleri çitleyerek göz kırpışı

...

İşte böyle bir dünya da her sabah acı dökmek daha da bir acıdır daha da bir katlar acıyı, mutlulukta acı çekmek...

...

Eskiden her sabah gülerek uyanırdım, sağdan kalkar önce elimi yüzümü yıkar, sıcacık çayımı içer, Hüsam amcanın çırağının ( bu çırak ayda bir değişir çünkü bizim Hüsam amca saygısızlığa hiç gelemez ve çok titiz bir adamdır... ee durum böyle olunca ayda bir çırağı değişir minik bakkalımızın) kapıya bıraktığı gazete ve ekmeği alır önce gazeteyi okurdum sonra sıcacık ekmeği dilimler güzel bir kahvaltı yapar öyle başlardım güne...
Şimdiyse en son ne zaman güldüm hatırlamıyorum, sağı solu sormayın hiç bilmiyorum... Elim yüzüm acıdan pas tuttu artık önemsemiyorum. Gazeteyi alime alır almaz üçüncü sayfayı açıyor benden daha fazla acı çenklerle avutuyorum kendimi... Yemeği de bıraktım arada bir Süheyla teyzenin getirdiği yiyeceklerle doyuruyorum karnımı... üstüm başım darmadağın...
Ve güneş... benim odam doğuya bakıyor ama yatağım toprağa bakıyor bundan ki bana güneş hiç doğmuyor...
Sen gittin gideli...

25 Nisan 2011 1-2 dakika 16 denemesi var.
Yorumlar