Dört Kişiliktir Cümleler

Beş çift ayakkabı beklerdi,kapının önünde.
Sofraya beş tabak ,beş çatal ,beş kaşık konurdu. Beş kişilik erzak alınırdı marketten. Beş kişilik yer ayırtılırdı otobüste. Beş kişi acıkır ,beş kişi uyur ,beş kişi uyanırdı. Yanlızca iki çift ayakkabı kalmış ,kapıda...Abimin dört senelik botları, bana ise yeni aldığı tazeler. İki çift ayakkabı kalmışız.

Yaşama dair ne varsa akıttım ellerimden. Dün buz gibi sularda yıkandı ölüm. Sol yanıma karışan, sıcak uçurtma kokusu kesildi. Bayatladı pamuk helva.
Yüzümün bir tarafını eskittim ,bir tarafı sular altında kaldı. Önce öldüm galiba!...sonrası hafısamda yok.
Yaşama dair ne varsa ,iç içe katlayıp attım sandığa. çocukluğum beş kişilik kokuyor ,birazda kırışmış kolalamıştım oysa. İstanbul aynı kalmış ,ayrı bohçalanınca bozulmamış ütüsü.
Ellerimden akanlar kaldırıpta başlarını ,kadın! sen ne yaptın diye sormamışlar hiç!
Hiç soru işareti kullanmamışlar ,mektuplarında...
Kırılıyorum!.
Hınca hınç dolduruyorum ,cümlelerin arasındaki çukuru noktalarla. iki kelimenin arasında bir nokta.
Baktımda Yaşama dair virgüllerim kalmamış ,dolapta. Tüketmişim ,Tüketmişsin ,Tüketmişler.
Dün yıkandı ölüm...
Biraz güneş atayım dedim ,içinde buz geçen cümleye karıştıramadım ellerimi
Dondum!.

Akıtırken iyidide ,sıra mayasını çalmaya gelince kıyılmıyor işte!. Yinede bir başka sustum dün! bir başka geçti önümden Sultan Ahmet. Bir başkaydı Eyüp Sultan ,üsküdar ,Kız kulesi ...
Hiç değişmemiş dedimya ,Yine dalğın İstanbul ,yine unutkan
İki çift kaldık kapı önünde dediğime kulak veripte üzülme Anne!!..
Ah!! ayaklansaydı yedi tepe...
Üç çift ayakkabıyla ,yürüyecektim şiire...
Ellerime apansız düşen ölümün acemiliğine aldırmadan.

22 Temmuz 2011 1-2 dakika 9 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Düzeltiyorum: Dört kişiliktir cümleler.