Durak

Durak

Otobüs bekliyorum kaç dakika oldu beklediğim otobüs bir türlü gelmiyordu , yaşlı bir adam selam vererek yanıma oturdu , beni tanıyor gibi elimi sıktı hal hatır sordu , ah of uf diyerek ara ara sızlanıyor , ne oldu hayırdır neyin var demek zorunda kaldım , adam ağaçtan düşmüş , uzun uzun anlatıyor bahçesi olan iki katlı evde kalıyorlar oğlu gelini torunları , kendisi alt katta , bahçede bir ağaç var ve dalları komşuya sarkıyormuş , oğluna kaç defa söylemiş hiç oralı olmamış , komşusu da sık sık kendi bahçesine uzayan dalların kesilmesini istiyor , yaşlı adam bakıyor oğlundan hayır yok ağaca çıkıyor başlıyor kesmeye , nasreddin hoca fıkrası gibi kestiği dal ile düşüyor aşağıya , tabi bağırtı çığlık koşuyorlar , adamı hastahaneye , yatıyor bir kaç gün iğneler vuruluyor , bereket kırık yok , ağrı kesici ilaçlar yazıp evine gönderiyorlar , cebinden bana ağrı kesici ilacını çıkartıp gösteriyor , adam 79 yaşında ve oğlundan çok şikayetçi , ne gelini ne oğlu hiç bakmıyorlarmış üstelik köydeki ve şehirdeki mallarına çabucak konmak istiyorlar , yaşlı adam mallarını vermeye hiç niyetli olmadığını onlar çok uğraşıyor ama ben ayaktayım diriyim diyor , iki oğlundan da razı değilmiş , adam anlatıyor da anlatıyor fakat benim gözüm beklediğim otobüs de , tabi bir türlü gelmiyor , adamın da sözleri bir türlü bitmiyor, ne çok dertliymiş ne çok itirazı var olanlara ve karısı öldüğünden yalnız oturuyormuş evinde , kendi başına her işini görüyormuş , adam bunca sıkıntısını onca yaşadıklarını demek bugüne kadar kimseye açmamış , hiç tanımadığı beni muhakkak benzetmiş olmalı ki birine içini saydı döktü , neyse artık sabırla dinledim , sözün sonunda yaşlı adama bir ayet okudum manasını da verdim,Enfal-28. ayet :

''...وَاعْلَمُٓوا اَنَّمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌۙ ''

''biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir..'' , hah otobüs de geldi vedalaşıp otobüse yöneldim yaşlı adam ne yaptı bitmeyen hikayesini anlatmaya kimi buldu bilmiyorum inşallah iyilerle karşılaşır, otobüs gelmesine gelmişti ama hiç boş yer yok, mecbur ayakta gidiyorum , ayakta olan diğer yolcular gibi bir sağa bir sola sallanıp duruyorum , yol laka luka , kaptan da yolcuları hiç düşünmüyor , ilerideki durakta efendi ahlaklı oldukları her hallerinden belli bir grup genç bindi, içinden biri utana sıkıla yüzünde mahcubiyet kızarması ile yaklaştı : ''..siz diriliş dizisindeki oyuncu musunuz.'' , ben mi der gibi hayretle gencin yüzüne baktım tabi şaşırdım ama genci bozuntuya vermemek için ''beni hep benzetiyorlar , üç haftalık şu sakalımla herkes birisine benzetiyor , keşke bir sanatçı , dizilerde oynayan kaliteli bir oyuncu olaydım , maalesef o ben değilim , üzgünüm..'' dedim fakat genç dikkatle baktı baktı hiç inanmadı söylediklerime , arada bir süzüyor beni , gerçekten rahatsız oldum bu ilgiden , iki durak önce indim , yani toplum olarak dizilerle yaşıyor dizi kahramanları oyuncuları ile hayata bakıyor yaşam biçimlerimiz duygu ve heyecanlarımız ilgi ve merak ettiklerimiz hep dizilerin bize verdikleri algılar , dizi kolik olmak böyle bir şey , değer verip tuttuklarımız veya etkilendiğimiz dizilerin bir parçasını arıyoruz dışarıda , bilinçaltımız kayda değer anlamlı kavramlar değil de , boş faydasız uhrevi hiç bir getirisi olmayan eğlence magazin kültürü kırıntıları olduğunu üzülerek söylemek zorundayız. 



 

29.01.2024 

29 Ocak 2024 3-4 dakika 164 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar