Düşünme....

Bir gözün göreceğinden fazlasını gördüm, suretinde yıkılmışlıklar da vardı.
Hayallere hislere hitabeleri yakmışlar, yıkmışlar sessizce büyüyen umutları.
Geriye dönmek için geç kalmışız meğer. Sanki dünya büyük, sanki çok küçülüyor.
Büyüdüğü zaman kuruluyor umutlar, küçüldüğünde ruhumuz bile dar.
Kararlar verilmiş onun adına, her şeyi yıkmışlar ön yargılar hariç. Hep kim tutacak ellerinden diye beklemiş içimizdeki çocuk.

''Kim tutmuş çocuk. Neyle kandırdın kendini?''

Yapraklar gibi kopuyor sevgiler. Yeniden ekiyoruz inatla. Neye inatla, neden kopuyoruz. Mezuniyet sözleri geliyor aklıma. Her yıl aynı yerde giderek azalan buluşmalar yaşıyoruz hep.
Sonunda bir tek sen kalıyorsun. Tıpkı yolun başında ve olacağı muhtemel yolun sonunda.
Zoraki ayrılıklar, kırılmalar, parçalanmalar. Neden, ne için ruhumuza dolmuş hepsi birden.
Sıkıştırmışlar sevgiyle nefreti, hayalle gerçeği, gülerken ağlamayı öğrenmişiz içten içe.
Hoyratça harcıyoruz zamanı. Çabaladığımız şey ruhumuz içinse eğer, ruhumuza artık bu işkenceler yeter. Ne olursa olsun. Elinden gelmemek gibi yani. Çaresiz kaldığımızda çevirmeliyiz gözlerimizi. Uzattığımız elimiz yumruk sıkıyorsa, gördüğümüz gözler umutsuz bakıyorsa, sırtımızı döndüğümüz dostlar kınına sarılıyorsa ruh silağının, onlara teslim etmemeliyiz zamanı. Çark etmeli fikirlerimiz, olaya zamana duruma uymayı bilmeli çözümler. Her şeyi biçtim tarttım, aslında yalan, matematik değil yaşanan! Doğrular yanlış oluveriyor, yanlışlar doğru zaman zaman. Çok yönden bakamıyoruz ki olaylara, hepsinin içinde gizli gizem. Düşünmeyi öğretmemişler aslında bize. Doğru var doğruya yakın var, yanlış yanlışa yakın, daha yakın, daha da yakınlar var.

Önemli olan buymuş aslında; bizim için en doğrusu zamana, ruh halimize her yönden durumumuza uygun olanıdır. Yanlışta olsa sebebiniz olur. Pişman-sızdır yanlışınız,
gerekliymiştir belkide. Mantık içinde verilen kararlar yanlış olmazlar. Onlar sizin emeğinizle şekillenir.
Yapmamız gereken şey dünyayı bir saniyeliğine durdurup, değerlerimizi ruhumuzu mesela, zamanımızı mesela, neyin uğruna harcadığımızı bir düşünmek. Düşünmeyi bilmek. Uğrunda emek harcamak.

Zamanı hoyratça harcıyoruz çaresiz. Yaşarken sırtımıza, ruhumuza, omzumuza, yüklediğimiz doğru şeyler adına. Sevgi adına, yeniden kurmak adına, inadına kolay gelsin. Her bir düşünceye mutlu yaşamlar dilerim...

21,02,2010

NOT: "Bu denemede size asla bir şey kanıtlama iddiam yoktur. Elimden geldiğince size beni anlattım. Bana hak vermenizi ya da yargılamanızı istemiyorum"

20 Şubat 2010 2-3 dakika 1 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • öncelikle kendinizi çok iii anlatmışsınız belkide bu benim ayşe ahmettir herkes kendinden bişeyler bulur bu denemede....