Düşünmeden Hareketler Ve Mezuniyet Gözlemlerim 2

Sirklerde en güldürücü rol oynayan, tuhaf giysilerimle rahatça insanların arasından geçerken şüphe altında olduğumu hissettiğim bir öğle sonrası yaşattı bana bu tören.En ön grupta yer alıp ve ilk sırada da adım bulutlarda çıkınca hiç birşey hissetmedim. Takım halinde hareketlerin bir düzene girdiğini anladıktan sonra provanın anlamsızlığı çıktı ortaya. Her ne kadar oyunu bozmak,soytarılık etmek istesem de bu organizasyona saygı duymak zorunda kaldım.Konuştuklarım bir uzak ülkede yalnızlar başı, her gece sinek avına çıkan ispatçılar merkeziydi, araya akıllıca yedirilmiş süsleri ise kimse görmemişti. Çok dikkatli bakınca anlaşılsa bile mezun olanların anlaması çok zordu. Gelen ailelerin toplandıkları yerden rahatça görülebilirdi bu ipucu. Herkes birbiriyle tokalaşıyordu , yine görüşelim de hantallığımız azalsın diyenlere karşı katmanlardan aykırı sesler de çıkmıyor değildi.

Kümelenmiş, biçimi gelenlerle şekillenmiş salona salkım taneleri gibi girerken çalan müziğe ritim tutup hareketlerini ona göre ayarlayan kişileri yalnız bırakıp başka uçlara yüzdüm aklımda.Arada bulunan yerlerde keyif hakimdi,ama toplandığımız yer çok sıcak ve havasızdı . Merdivenleri çıkarken topuklu ayakkabı giyen kızlar düşme tehlikesi geçirdi, olayın farklı boyutlarındaydım, töreni izlemeye gelen akademisyenler de mor çiçekler koklayıp da gelmişti sanki törene. Dağınıklığın rengindeki cübbelerimiz madde madde sıralıyordu geleceğimizi, kep ise haşlamak üzere duruyordu en üstümüzde. Bugün bizi koruyan derinlikler yüksek oranda kaosa sürükleyiciydi.

Alkışlar hiç eksik olmadı, fotoğraf çekimi binlerce kez tekrarlandı, dua okuyan ile tıkalı ilişkiler üzerine konuşanlar yan yanaydı, salonda fikir kıyımı sahil kenarlarına yakındı. Bana en yakın mesafedeki kitapların arasında geleceğe taşınmak üzere kendini gizleyen tespitlerimi alnıma döşeme zamanı yaklaşıyordu yavaştan.Aynı kökten gelen kaplayıcı etmenleri silip yerine daha merkezi sezgilerimi koydum ortaya.Toplumsal hayatta kobra yılanları, mısır koçanına ateş edenler ve daha nice şeyler, hepsi mevcuttu hayatta. Okul bize bunu öğretmişti işte, en azından bana öğrettiğini düşünüyorum. Alanımdan çok dünyadan haberdar olmayı, kendi eksenimden çıkıp dışarıya açılmayı öğretti.Kendime sorduğum her soru, kimse beğenip tasvip etmese de basamakları çıkabilmemdeki en büyük güç oldu.Bu ağacın meyvesi tüm insanlıktan sorumlu olmalıydıki gelecek için umutsuz olmayalım.

Açılış seremonisi her zamanki gibiydi,pek üzerinde durmaya gerek yok. Benim anlattıklarım kişisel pastamdaki en lezzetli yerdi bana göre.Bunu dinleyenlerin artık gözden düşmesi bir süre daha ertelenecekti. Sakindim ben ve olabildiğince sözcük getirmeye çalışıyordum aklıma. Abeslikte sınır tanımamak için yaptığım tüm şeyler düzlemdeki yerini almaya başlıyordu.Uzun konuşmalardan sonra adım okundu da sahneye fırlayıverdim. Ben daha buradaydım ama çoktan sisteme kabul edilmiştim bile, artık geri adım atamazdım. Peşimde dokuz kişi daha vardı. Sonra profesör çıktı sahneye mezuniyet belgemi vermek için,hislerimde bir değişiklik oldu mu bilmiyorum, gülerek kameraya döndük ve bana belgemi verdi, gülmüştüm evet, komik olduğundan değil, kusursuzluğa gülmüştüm,ama yaza yaza bitecek gibi olmayan ne çok şey vardı halbuki diğer taraflarda.

18 Haziran 2013 3-4 dakika 89 denemesi var.
Yorumlar