Düşünüyorum

Aklımın içinde, sürekli dönüp duran, bir soru var: Neden? Asla bir olaya ya da belli bir kişiye bağlı değil bu soru. Bu soru hayatın kendisine ait.

'Neden?' Sorusunda takıldığım her an kendime bu kez de şu soruyu soruyorum: 'Çözemediğin ne?'

İki yanıtı var: İnsanlar ve Hayatın kendisi.

Çözebilmem mümkün mü? Elbette hayır. Bu iki soruya 'Evet' yanıtı verebilmiş olsam zaten Kamil İnsan olmuş olurdum.

50 yaşımın doludizgin ilerleyen şu günlerinde bu soruya, en azından, ' Biraz' demem / diyebilmem gerekmez miydi?

Diyemediğime göre bir yerlerde, bir şekilde eksik kalmışım. Kendimi yeteri kadar eğitememiş ve geliştirememişim.

Geç mi? Hayır, asla, hiçbir zaman.
Ama acı.

Pek çok sorunun yanıtında suçlu / sebep olarak kendime çıkmam, acı.
İnsanda yetersizlik hissi uyandırıyor.
' Bu kadar mı yanlıştım? ' diyorsunuz.
Ego.
Ne kadar tehlikeli, ne kadar yanlış bir duyguymuş.
Öğreniyorum.

Geçmiş zamanlarda, bana göre, pek çok zor günlerim oldu. Bir o kadar da kayıplar yaşadım. Tüm bunların üst üste yığıldığı ve benim neredeyse zemini görmek üzere olduğum günlerden birinde bir ışık yandı aklımda: 'Ben, seçilmiş insanım, deneniyorum.'

' Neden? '

Annem / babam dedi ki; ' Sen çok iyi bir evlatsın. '
Tanrı, gülümsedi.

Arkadaşım dedi ki; ' Sen çok iyi bir dostsun.'
Tanrı, gülümsedi.

Eşim dedi ki; ' Sen çok iyi bir eşsin.'
Tanrı, gülümsedi.

Çocuklarım dediler ki; ' Sen çok iyi bir annesin. '
Tanrı, gülümsedi.

Tanrı, herkesin düşüncelerini öğrendikten sonra bana dedi ki; ' Gel bakalım. Seni bir sınayalım. Ne kadar iyisin? '

Öyle bir zaman geldi ki, anne ve babamdan elimden geldiğince uzak durmaya çalıştım. Hayatımda ki tüm dostlarımı sildim. Eşimden kilometrelerce uzağa savruldum. Sadece çocuklarımın dediği doğru çıktı.

Ve Tanrı bana dedi ki; ' Sen sadece iyi bir annesin. Başka bir şey değilsin. Otur, bir daha düşün, değerlendir, sorgula ve yargıla kendini. Sonra tekrar gel. '

Hayatımın en orta yerine bir atom bombası düşmüş gibiydi. Yaşanmış onca zaman, onca insan ve ben neredeyse bir ' Hiç'im '. Olduğumu bildiğim, inandığım hiçbir şey değilim. Yaşadığım onca sorun ve sıkıntı benim sınavımdı ve ben sınavdan geçememiştim.

Bunu anladığım an yüreğimden, sırtımdan, içimden büyük bir yük kalktı. Her şeye rağmen şanslıydım. Çünkü ' Fark etmiştim '.

Hala aklımda binlerce ' Neden? ' sorusu var. Bulduğum her yanıtta kendime çıkıyorum. O kadar çok şeyin sebebiymişim ki; Canım acıyor. Canımın acıdığı her yanıtta daha çok kendim oluyorum. Daha çok kendimi buluyorum.

Kendimi her buluşumda; Tanrı, elimi daha sıkı tutuyor. Hissediyorum.
Artık gülümsemiyor.
Elimi tutuyor.
' Seni ben yarattım' dermişçesine.

Eser Akpınar
05.08.2010
Çeşme.

07 Ağustos 2010 2-3 dakika 42 denemesi var.
Yorumlar