Elifim Noktalandı

Karanlık girdapların arasından sana son mayıs satırlarımın ünlemlerinden yazıyorum. Tozlu raflarımın çeyiz sandığı oyalarından çıkartıyorum sözlerimi sakın beni yanlış anlama. Ben sadece seni noktalıyorum ömrümün aşk vardiyalarında.

Suskun bir gecenin ardından sadece yıldızlar ısıtıyor kağıdımın nemlenmiş taraflarını. İnce bir düş kıyısında apansız uyanmak gibi sana ve her defasında bir sigara tiryakiliğinde sana yanmak. Gri küllerimin uçurtma aralarında , koşan masum çocukluğumun içinde sana muhtaç kalıyorum. Biliyorum artık gölgelerimi ne zaman senden tarafa çeksem hep bir tarafımdan sobeleniyorum. Kaçak bir yolcu misali yüreğimi sınır dışı ederken. Gözlerinin efsununda hayatımı kaybediyorum.

Şu bizim çektiğimiz ikimizin ipi değil mi ? İdam sehpalarında sahipsiz mevsimlere adak verdiğimiz son-baharlık bu üşümek senden kalmadı mı ? Sen gittin gideli gerçekten rüzgar daha asi vuruyor yüzüme sanki gerçekleri senden sonra daha bir açık görüyorum. Ya da ben sende kendimi öylesine kandırıyorum ki şimdi dahi bir ufak yalanı tek başıma deviriyorum. Allı pullu yastık altı soğuk düşlerden uyanıyorum sana , gözlerimi hep açtığım ayrı bir fırtına , ayrı bir üşümek. Adreslerini şaşırmış bir ayrılığın son yolcusu gibi sana son kez kendimden ruhumun dehlizlerinden sesleniyorum ; Yemin ediyorum seni kendimden öte seviyorum. Bir kerede ölmeyi başaramadım ya şimdi yaşamak kadar ölümü düşlüyorum gözlerinde.


Bir kara kalem çalışmasından kalma karanlık izlerini taşıyorum şimdi. Yalnızlık paronayalarında yürüdüğüm yollarda tökezliyorum üst üste. Suskun bir odanın en kırılgan kavşağında sana doğru sürükleniyor bütün satırlar. Sen içimde öldüremediğim en güzel hikaye oluyorsun çatlamış dudaklarıma. Dökülürken düşlerim beyazlamış saçlarıma doğru yıldızlar bağlıyorum dileği gecikmiş aşkıma. Şimdi koşan her çocuk beni tutuyor ellerinde ve bıraktıkları bütün uçurtmalar mavi gökyüzünden seni bulmak adına süzülüyor. Gözleri bir sarp güvercinin ölüme merhaba deyişi gibi sana benden ufak bir selam çakıyor. Yeşil gözlerinin içinde ben bir hayatı unuttum sevdiğim. Dedim ya ben seni sevmeyi değil ölümü sevmeyi istemiştim sende. Baktığım her noktada aslında ölmek sen kadar yakınmış şimdi bana
...


Bu geceler bu kadar uzun muydu seninlede. İsminin her zerresinde kendi kendime hatimler indiriyorum şimdi bütün çatlak dualarımın en tutarsız ve en anlamsız taraflarında seni kendime değil kendimi sana şikayet ediyorum. Yüzünü görmek adına her gece her gece seni düşünüyorum. Şimdi nerede / nasılsın/ gözlerin gene aynı mı bakıyor . Üzüldüğünde başını öne eğip benim sana sarılmamı gene aynı hevesle bekliyor musun. Ben her üzüldüğümde seni bekliyorum bu soğuk odanın rutubetli kokusunda. Sarhoşluk veriyor bazen çınlayan kulaklarıma ama olsun genede bekliyorum. Bir denizin en hırçın dalgalarında dahi bir sebeb arıyorum kendime çünkü ben her sahile karşı bir bank seçtiğimde sen düşüyorsun kızıl mavi düşlerime

Başka bir hayatın yanılsaması gibi durduk.Şimdi başkalarına mı meyl ediyoruz sevdamızı. Sen bilmediğim bir baharın en güzel gülümsemelerinde bir başka tenin kıvrımlarında kahkahalarını meze ederken sarhoş dünyaya. Ben senin unuttuğun parkın köşesinde kendime bir yer edindim. Seni bende unutmak isterdim. Silmeye çalıştıkça çoğaldın. Bir baharın habercisiydi yağmurlar şimdi gözlerimde sağanak var. Çisil çisil yağarken tenime soğuk siluetin. Şimdi bütün kelamlarım anlamsız.

Bizi bütün şarkılarımızın kanayan taraflarından kelepçelediler
Kalemimin kan damlayan ucundan ve sivrilen bir yangının en köz tarafından
Sana ant içiyorum ki
Bütün şiirlerimin parantezlerini kapatıyorum
Esrem , ötrem eller yukarı
Elif'im Noktalandı . . .


/...
Elif Düştüm / Aşk Ağladım
Seyyahtım çöl çöl kavruldum
Şimdi ne ben kaldım
Nede Aşk'ım /...

28 Haziran 2011 3-4 dakika 12 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Sevgili Muhammed kardeşim, Çok romantizm yüklemek adına Türkiye ortalaması ve oldukca bol tüketilen bir kaleme zorlamışsınız kendinizi. Hani ki, devamlılığı mümkün olmayan bir hayatı ölesiye zıkkım zıkkıma sürdürme arzusunun doğuracağı hayat yalnızca feleketin felaketi olacağından....Eğer hakikatli bir sevgiyse çıkın gidin ve o köşelerini ıssızlaştığınız park halli soğuk odalardan..Sizi tutan mı var..? Sonra anlaşılmıyor konu...Çoğuldan özele..mi..? İlahi den insan insiyatifine mi..? Elifininiz hangi noktaya son veriyor belli değil.. Küsskün..dargın...gidesen ben burda yokum gibi, şimdisi peynir ekmek gibi her sokakta insan insan tüketilen derbedeşmeliğin yaşamdan yüz dönmüşlüğüyle yol yaren koşuşmuş yazık ki yazınız. Bu size özel değil inanın...Bugünün hemen hemen bütün yazın ve söylev dilinin elif elif nottalandığı soğuk parklar nöbeti bu tarz ve bu şekil. Katkıda bulunmayı umuyor, kucak dolusu selamlar ediyorum. Sevgiyle.