En Çok Sevilen

Seni yazmak için açtığım bu sayfa, saatlerdir boş. Elim klavyenin üstünde. Beynimden sözcükler geçiyor, ard arda. Ama beynim hükmedemiyor ellerime. Yazamıyorum. Sadece bakıyorum. Sayfa bana bakıyor. Ben sayfaya.

Yazacak bir şey mi bulamıyorum?

Yok, canım, ne alakası var? Tam tersi. Yazacak o kadar çok var ki. Hangisinden başlamalıyım? Bilemiyorum.

.../...

Seninle tanıştığımızda çok soğuk olduğunu hatırlıyorum, havanın. Kat kat giyinsem de ısınamıyordum bir türlü. Bedenim ısınsa da içim üşüyordu. İçimi ısıtamıyordum.

Boşluk öylesine sarmıştı ki her yanımı. Ve ben öylesine alışmıştım ki yalnızlığa. Bunu sana da söylemiştim değil mi?

Öncesini, önceni, hiç anlatmış mıydım sana? Anlatmamışımdır, eminim. Çok açık olmayı sevmem, biliyorsun.

Biliyor musun?

Sahi sen benimle ilgili ne biliyorsun?

Ben kimim?

Hiç sormuş muydun bunu?

' Sen kimsin?' Demiş miydin bana?

Hatırlamıyorum.

.../...

Şimdi, anlatabilirim. Nasılsa duymayacaksın.

Senden önce sevgilerim olmuştu. Sevmiştim, çok sevmiştim, en çok sevdim.

Sevmiştim: Bir hataydı. Bittiğinde anladım. Güven'i ilk kaybedişimdi. Öylesine bitmezmiş gibiydi ki. Masumdum. Sözlere inandığım günlerdi. İnsanlara. Duygulara. Mutluydum. Mutlu sanıyordum. Yetiyordu. Yettiğimi sanıyordum. Aldattığı sadece yüreğim olsun isterdim. Aldattı. Aldatıldım. Sadece yüreğim değildi aldatılan. Bedenim. En çok bedenim acımıştı.

Çok sevmiştim: İkinci kez hataydı. Gittiğinde anladım. Duygularımı ilk kaybedişimdi. Anlatmıştım. Anladı sanmıştım. Ne oldu biliyor musun? Bu gün şaka gibi geliyor. Hatta gülüyorum, kendi kendime. Aynısını yaptı. Sen de gülerdin, duysaydın. Eminim.

Bir hata ilk yapıldığında adı hatadır. İkinci kez yapılıyorsa; aptallık denir. Aptal olduğumu anladım.

En çok sevdim: Sendin. Ama sen hata değildin. Sen, en çok sevilendin. Sen, öyle bir zamanda geldin ki, sevilen. Tamamen elimi çekmiştim, her şeyden. Kocaman bir defteri kapatmıştım. ' Bitti ' demiştim. Öylesine hazırlamıştım ki kendimi yalnızlığa, sessizliğe, yokluğa.' Üzülmeyeceğim' artık demiştim.' Üzemeyecek beni kimse' demiştim. Öyle fazlaydı ki kayıplarım. Kaybedecek bir şeyim kalmadı sanıyordum. Daha ne kaybedebilirdim ki? Sevgi. Hiç aklıma gelmemişti biliyor musun en çok sevilen? Sevgi'nin hala içimde bir yerlerde durduğu. Ve henüz onu kaybetmediğimi fark etmemiştim.

.../...

Bahar geldi. Bütün doğa tazeliyor kendisini. Sen geldiğinde kıştı. Ve ben çok üşüyordum. Mevsim değişti. Kış gitti. Sen de geldiğin mevsimle birlikte gittin. 'Giderim' dememiştin be sevgili. Keşke geldiğinde söyleseydin. Hazırlanmazdım Bahar'a. Tazelenmeye. Sevgi tomurcuklarım aldanmazdı bademler gibi. Her sene Baharla aldanan bademlere ne derdim biliyor musun? ' Aptal 'derdim. ' Her Bahar da aldanılmaz ki...' derdim.

Aldanılıyormuş, en çok sevilen. En çok sevdiğinde aldanılıyormuş.

Gitmez dediğim sen, gittiğinde anladım.

Biliyor musun sevgili?

Her rüzgâr başka bir dalını sallıyormuş ağacın.

Ama sadece biri kırabiliyormuş.

Sen, dalımı kırdın be sevgili...

22 Mayıs 2010 2-3 dakika 42 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    ofyaa

    hüzün akıtmışsın

    her nefis ölümü tadar

    her aşkta bitmeye mahkumdur

    kutlarım eser

    sağlıkla sevgiyle kal