En Güzeli Zoru Başarmak

Karadenizdeki batan gemiler onun gemileriydi sanki iki gün sonra sonsuz bir boşluğun içine düşeceğini bir tek kendine anlatabiliyor du etrafındaki boş kalabalık gülüp eğlenirken o kendi cenazesine gelmiş bir ruh gibi içine akan gözyaşlarını saklamaya çalışıyordu ,giydiği gelinlik kefeniydi üzerinden söküp atsa kurtulabilirmiydi uçuruma yuvarlanmaktan diri diri giydirdikleri kefeni parçalayıp yerdeki parçaları tek tek toplayık yakmak küllerinide rüzgara karşı savurup arkasına dönüp bakmadan uzaklaşmalıydı cesaretini yitirmiş korkmuş bir çocuk gibi razı oldu kaderine bedeni zorla itiyordu ayaklarını o cenaze arabasına etrafındaki gülümseyen kalabalık davul zurna sesleri onun sonu hazırlarken alaymı ediyordu onunla .
Hiç bukadar yalnız kalmamıştı bu güne kadar etrafa gülücükler saçan çevresinde arkadaşlarını hep neşelendiren yaşlı genç ayırımı yapmadan anlaşabilen o genç kız gitmiş yerine suratı asık mutsuz gülmeyen biri gelmişti kime anlatabilirdiki derdini yanındaki her dakika eksik bir yanını arayan ,arkasını her dönüşünde sırtından vuran yabancı nasıl anlardı onu çevresindeki ikiyüzlü çıkarcı insanların arasında gün geçtikçe daha yalnız dahada çaresiz yllarca kendi kabuğuna çekildi düştüğü uçurumdan kimse çıkaramazdı onu oturup kara kara düşünmektense bişeyler yapmalıydı .
Yaradana sığındı ,kalktı elini yüzünü yıkadı ,silkelendi her kışın sonunda bir bahar mevsimi vardı çiçeklerle süslemiş yemyeşil çayırlar ,kelebekler uçuşur yeniden baharı müjdeler onun içinde bahar mevsimiydi ömrünün sonbaharına yaklaşırken .

Hiç birşey için geç değildi yeniden başlamak için çok geçde kalmış sayımazdı içini bir huzur kapladı onun için verilen armağanları gözden geçirdi ,doğan güneş yeni bir umuttu bugüne kadar çoktan yapması gerekenlere çokta geç kalmış sayılmazdı.
Kendisine verilen hayat onun için bir armağandı oturup bir köşede üzülerek insan hiç bir şey kazanamazdı başkaları için çırpınıp didinmekte hiç birşey kazanmıycanın farkındaydı insan kendisi için birşeyler yapmalıydı önce hayal edip ve o hayallerini başarmalıydı .
kendisi gibi olup kendi kişiliğini ortaya çıkardığında ona hayran olmayan kalmadı daha önce yapmalıydı o en zoru BAŞARDI onu üzenleri görmelikten gelip en zor olanları tek başına başardı .
İnsanların sen yapamazsın dediğini yapıp kendine olan saygın onurunu koruyabilmek tek başına ayakta kalabildi çalışıp çabaladı elinden gelenin en iyisini yaptıkimseye eyvallah etmedi herşeye rağmen keybetmediği onuru, sağlam kişiliği en güzeliydi
Zoru başarmak en güzel armağandır ...

04 Nisan 2015 2-3 dakika 46 denemesi var.
Yorumlar