Evimizin Kaderi

Yetmez mi artık düşündüğünüz?

Yetmez mi artık 'ya şöyle olursa, ya böyle derse, ya şunu yaparsa' diye kendi kendine şizofrenim takıntılara büründüğünüz?

Yetmez mi mükemmeli ararken kaçırdıklarınız?

Çok sevdiğim bir laf vardır. 'İnsanlar plan yapar, Tanrı güler.'

Bu güne kadar ne kadar plan yaptıysam gelecekle ilgili, işim hakkında, ilişkilerim hakkında ve ya basit yaz tatilleri hakkında bile hiç biri istediğim gibi olmadı. Gerçekleşenler olmadı değil ama bu kadar mükemmel düşüncelerden sonra en ufak bir aksaklıkta hem kendimi üzdüm, üzdüğüm yetmiyormuş gibi üstelik kafamda oluşturduğum 'neden?' sorularına cevap ararken kayboldum.

Kabul etmek gerekir ki hayatta her şey elimizde değil. Bize bırakılmayan veya her şeye rağmen olması gibi olmayan birçok durumlar yaşıyoruz. Bazıları aksini iddia edebilir ama kader vardır. Kadere inanmak hayattaki tüm kontrolünü kaybetmek demek olmadığı gibi her şeyin de senin elinde olmadığını bilmek demektir.

Bir ev düşünün. Nerede olduğu, müstakil mi yoksa apartman mı olduğu, apartmansa kaçıncı katta olduğu, giriş kapısı, mutfağı, banyosu yani tüm 'kaba inşaatı' belli olan bir ev. İşte Allah bize bu kaba inşaatı hayat diye sunuyor. Gireceğiniz kapı belli, o evde kiminle yaşayacağınız belli, pencerelerden göreceğiniz manzara belli.

Evet, kimisinde deniz manzarası var. Evet, kimisi bir barakada otururken kimisi iki katlı bir villada oturuyor. Bunun kararı bize bırakılmamış.

Fakat bunları düşünmek yerine elimize bir boya fırçası alıp zevkimize göre boyaya biliriz duvarları. Mutfağında en sevdiğimiz yemekleri pişirip, mutlu olacağımız insanlarla paylaşabiliriz.Yani tüm dekorasyon size ait. İsterseniz dört köşesini bakmaya doyamayacağınız güzelliklere dönüştürürsünüz, isterseniz de bir hasır iki çekyatla tüm hayatınızı geçirirsiniz.

Artık evinizin duvarlarının rutubetli olmasını başkalarını suçlayarak kendiniz kandırmayın. Alın elinize bir fırça boyayın teker teker tüm odaları.

Artık bırakın kendinizi üzmeyi evinizin neden bir fazla odası yok diye.

Artık bırakın evin dışıyla ilgilenmeyi. Bırakın ve evin içine dönün. Bırakın başkalarının sahip olduklarına özenmeyi. Sizin de bir eviniz var. Kıymetini bilin. Kendi zevkinize göre döşeyin.

Her şey olacağına varıyor. Dışarıdaki apartmanlara gıpta ekmektense kendi küçük ama sıcak yuvanızda mutlu olmayı bilin. Bilin ki kapıdan son kez çıkarken dönüp evinize baktığınızda harabe bir eve sahip olmanın pişmanlığını yaşamayın...

03 Nisan 2012 2-3 dakika 6 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    İster kabul edin ister etmeyin, kaderde ne yaşanması gerekiyorsa o yaşanıyor. İnsanların şunuda açık ve net bilmesi lazım maddi sıkıntılar, manevi sıkıtıların yanında bir hiçtir. Nice zenginler var ki yoksulluk içindedirler, nice fakirlerin zenginliği de kanaatkârlıklarından kaynaklanır ve onlara göre çok daha mutluludurlar. Güzel bir denemeydi okuduğum kutlarım Mustafa bey içtenlikle...👍