Eylül Sarsıntıları

Hüznün adıdır eylül..Hızla akarken zaman, dopdolu yaz mevsiminin son kırıntılarını taşır bağrında..Ağaçlar elveda der gibi sallanır eylülde bir o yana, bir bu yana..Her güzde duymaya alıştığmız sitemkar hıışrtıyı duyarız ağaçlardan..Bir göç hazırlığı vardır adeta her canlıda..Sessizliğe boğulmuşluğun, gürültülü hışırtısıdır bu..Bakın artık gidiyoruz, baharda belki yine geliriz diyen canlılığın son nefesi gibi her şey..

Bu güzellikleri izleyecek bir çift göz olmasa, anlamı olmayacak sanki hiçbir şeyin..Sürekli tekrar eden mevsimlerden, bir mevsimdir oysa güz de..Ama onu farklı yapan, içimizdeki güzdür biraz da..Eylülle beraber biz de hüzünleniriz çünkü..Ağaçlarla beraber sallanırız, bilinmeyen bir hayata doğru..Daha yeni gitmesine rağmen, yeni baharları, yazları düşleriz hiç durmadan..Adını "eylül" koyarız tüm gidenlerin..Bir veda bile etmeden bizi terkedenlerin..Neden sonra hep eylülde bekleriz onları..Eylülde gel!, diyen şarkılar süsler sevgiliye hasret yollarımızı..Bakar dururuz eylüle, eylül gözlerimizin içinde..Baktıkça solarız, soldukça tazeleniriz belki de..
...

Yuvasına çalı taşıyan kuş, bir köşede bahçeyi izleyen baykuş, karıncaların son çalışkanlığı eylülle gelen güze dair son bir hareketlenmedir sanki..Herkes bilir artık kışın kapıda olduğunu.Duygular kadar, toprağın durgunluğunu da..Bir içe çekilmişlik sarar, yavaş yavaş ruhları..Toprak içine alır sanki eylülde, bir bir umutları..

Sevince ve hüzne alışık ruhlarımız, eylülü garipser her nedense..İlk defa geliyormuş gibi yadırgarız önce..Oysa yaz kadar yaşanılasıdır eylül de..Sevinçler kadar hüznü de içimize çekmeyi bilmeliyiz belki de..Ayrılık dese de her şey, sevmeliyiz haziran kadar eylülü de..

Hüznün tarif edilemeyen rengidir eylül, tebessümlerimizden artakalan burukluk..En çok da gizli yanlarımızdır o, söylenmemiş sözlerimizdir sessizliğe kurban verilmiş..Sessizce gelmeyi sever eylül bu yüzden, yaprak hışırtılarında kendini sevdirir..

Her yaprak sesinde irkilir ruhlarımız, gazelleri kendimize yediremeyiz önce..Baharlar olmasa bilemeyiz eylülün haklılığını, sevinçler kadar bizim olan hüzünlerimizin anlamlılığını..Yapraklar konuşur eylülde, sadece yapraklar..Arasıra bu değişime eşlik eder farklı dillerde kuşlar..Haziranlara aşina olsak da eylül yanlarımızı severiz aslında hepimiz..Hazanları anlatırken, hep bizimledir eylüllerimiz..Eyllülle dertleşir, eylülle benimseriz, kalplerimizin değişimi özleyen yanlarını..Ve biz de hazırlanırız eylül kadar, kalp iklimimizdeki zaruri göçlere..Ya terkederiz, ya terkediliriz eylül renginde..Kalkıp yenilenmek düşer güzlerden hissemize, seviniriz bir eylüllük şansımız oluşuna..Baharlara açarken, kendine yenilmiş ruhlarımızı, bir fırsat daha oluşuna..Yapraktan çıkan kırık sesler incitmez artık ruhlarımızı, yüreğimizi titreten hışırtılar bölmez öyle ki, umuda açtığımız yelkenlerimizi..
...


Anlarız, sonunda sevinçler olan mevsimi, severiz, eylülün meçhul rengini..Ayrılık olmaktan çıkar toprağa saçılan yapraklar..Anlarız işte, yeniden bir dirilişe hazırlanıyor, eylülde topraklar..Kalbimiz düşer aklımıza, kanayan yanlarımız sonra, yerlere düşen yenik duygularımız..Neden!, diye sormadan, bağrımıza alırız en sonunda, eylülle beraber tüm hüzünlerimizi..Yenilgilerimiz zafere dönüşür güzle beraber, erteleriz kırmızıyı, maviyi, yeşili..Tabiat kadar severiz sonra kendimizi de, olduğumuz gibi..Kışta yaz, bahar da sonbahar olmaya çalışmayız, kabul edince kendimizi..Küsmeden insanlara, kendimizle barışırız eylülde, kusurlarımızla belki, ağlayan yanlarımızla..Beklemeyi öğreniriz eylülde, bekletmeden kendimizi..Önce kendimiz olmayı isterken, başka insanların beklentileri altında ezilmeden, yenilenmeyi öğreniriz kalbimizin güzünde..
...


Eylül sarsıntıları sallıyor ruhumu bir hazan sabahında..Düşe kalka yürümeyi öğreniyorum hayat yolunda..Aldırmadan hazanlarıma, düşler kuruyorum, neşe dolu baharlara..Eylül çok koymuyor, kanmıyorum geçici yalanlara..Dünya eylülle gülümsüyor bu defa..Eylül de olsa mevsim, seviniyorum yaprak kalbimle, ben de var olduğum için bu dünyada..Teşekkür ediyorum dünya dolusu eylül gülüşüyle Yaratana..

Eylül!..
Saklı düşlerimin, baharlara kurulmuş özlemlerimin toprağı, bir kuşun yuvası kadar masum ve korunaklı..Hayallerim!, haziranlardan toplanmış güller kadar rengarenk, mis gibi ve dokunaklı..Ve ben!, eylülle gelen hüzünlerimin gönüllü dilencisi..Afiyetli günlere eylül kala, umutlarımın bekçisiyim..

05 Eylül 2011 4-5 dakika 243 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 12 yıl önce

    Her mevsimin kendi içinde güzelliği var aslında deği mi? Her ne kadar güzün başlangıcı olan eylül biraz biraz ölümü yokoluşu hatırlatsada insana, üç beş ay sonra yine bahar gelecek hem ruhlarımıza hem de dünyaya...Evet belki kasvetli hüzünlü eylül ama bahar ve yazın kıymetinide sonbaharlarda kışlarda öğreniyoruz...

    Kutlarım günün incisi güzel yazını Şule...

  • Ahmet abi güzel yorumlar yazan kalemini, yazılarımda görmek beni çok mutlu ediyor..Sağolasın gerçekten..Güzel bir takipçisin, hep söylediğim gibi..Eylül de boş yere değil elbette..Her mevsimin, ayın farklı bir tadı var..Teşekkürler abim..👧