Ezberbozanlar

Gezi Parkı Direnişinin Sevgili Gençleri,

31 Mayıstan bu yana sadece Türkiye'de değil tüm dünyada EZBERLERİ bozdunuz. Haklı mücadelenize bizler gibi tüm dünya onay verdi ve ülkemiz MEDYASININ tüm engellemelerine rağmen CNN de 6 saat canlı yayın yaptırmayı bile başardınız...

Defalarca haykırdınız;
'Bizim bir siyasi ideolojimiz yok. Bu düşüncelerde olanlar aramızda olamazlar...'
Ne de güzel dediniz bunu sevgili gençler...

Şimdi sizlerin ve ben dahil tüm çapulcuların evlerine, sokaklarına, mahallerine dönme zamanı geldi.

Neden mi?

Gökten taş yağsa size bağlayacaklar ve o masum müthiş direnişinizi gölgeleyecekler. MEDYA hala 3-4 kanal hariç ellerinde ve sürekli onların borazanlığını yapıyor. Halkımızın eğitim durumu belli! Boşuna en az üçer çocuk yapın demiyor! Sayın Başbakan... Halkın çok büyük bir kesimi bu kanalları izliyor ve söylenen tüm yalanları gerçek diye algılıyor. Onlar sosyal medya nedir bilmiyor sevgili gençler.

Hem bakın sizin itelemenizle SENDİKALAR varoluş nedenlerini de! hatırlayıp meydanlara iniyorlar. Şimdi meydanları onlara bırakmanızın zamanıdır.

Bırakın deyince her şeyi bırakın anlamında almayın lütfen:)

Şöyle bir soluklanın önce. Bu müthiş direnişinizi kutlayın yüreğinizde .

Sonra ne mi yapın?

Tüm ezberleri bozup dünya tarihine '100 YILIN DİRENİŞİ' olarak kaydedilecek 31 Mayıs 2013 tarihini halkın zihnine kazıdığınız için size edilen duaların keyfini çıkarın.

Şimdi öncelikle sosyal medyada sonra ev ev sokak sokak ve mahalle mahalle bunları halkımıza anlatın.

İnanılmaz mizah anlayışınıza katkıda bulunmaya çalışan! İ.Melih Gökçek'in açıklamalarını okuyup 'Vay be! Adam hepimizi solladı deyip o masum yüzünüzle kahkahalarla gülün. Baksanıza 'Atom bombası Projesini' Gezi Parkında sonuçlandıramamışsınız!

Size 'Mahkeme kararının sonucunu bekleyeceğiz' diyen Sayın Başbakanın sözlerine inat! Gezi Parkındaki ağaçların nasıl söküldüğünü herkese anlatın.

Cebinizde 'Çakı' bile taşımadığınız halde üzerinize sıkılan tonlarca gazın DİRENİŞİNİZİ ne kadar da haklı çıkardığını anlatın.

Sizleri her yakaladıkları köşede acımasızca döven, gazlayanlara inat Boğaziçi köprüsünde inanılmaz bir ÇAPULCU kalabalığının tam ortasında kalan Polis kardeşlerinize bir FİSKE bile vurmadığınızı anlatın.

HALKIN GÜCÜ karşısında ne TOMAların ne de başka bir gücün duramayacağını nasıl gösterdiğinizi anlatın.

ÇARŞI'nın muhteşemliğini anlatın. Dozerle TOMA kovalayışlarını anlatın.

Her akşam saat 21.00 de TENCERE-TAVA ORKESTRAMIZA katılın.

Her gün sokağınıza inin elinizde bayraklarla İstiklal marşımızı, 10.yıl marşını okuyun.
Size SOPALARLA, PALALARLA saldırmayı düşünenleri YAYA bırakın.

Mart 2014 de yapılacak olan ve büyük ihtimalle Yerel seçimlerle beraber yapılacak GENEL SEÇİMLER için kollarınızı sıvayın. Önce sosyal medyada 18 günlük GÖZ YAŞARTICI şanlı DİRENİŞİNİZLE ilgili anılarınızı, yaşadıklarınızı, düşüncelerinizi anlatın.
MART 2014 de yapılacak seçimlerde sandık başında görev alın. Oylarımızı çalıp çurpmalarına izin vermeyin.
Sandık başına gidemeyecek durumda olanları araçlarınızla (Ailede kim de araba varsa...) siz sandığa ulaştırın.

Sevgili Gençler;

Şimdi bırakın onlar günahlarının vebalini ödemeye başlasınlar.

'Baş örtülü kardeşimize saldırdılar, taciz ettiler' diyen Sayın Başbakanın hala bu görüntüleri nasıl açıklayamadığını, 'Camilere ayakkabıyla girdiler, bira içtiler...' sözünü hala kanıtlayamadığı için kendi yandaşlarının bile güvenini kaybetmeye başladığını, aranızda bulunan baş örtülü kardeşlerinize güvenlik güçlerinin nasıl müdahale ettiğini ve sizin aranızdaki baş örtülü kardeşlerimizin Sayın Başbakan tarafından kendi baş örtülü grubu sayılmamasının ne kadar düşündürücü olduğunu anlatın.

ALİ KOÇ'u anlatın. DİVAN OTELİnin artık 5 yıldızlı değil "Ay Yıldızlı" olduğunu anlatın.

Korunmak için girdiğiniz cafelere v.b. niye alınmadığınızı anlatın.

Acil tedavi için gittiğiniz hastanelerin sizi güvenlik güçlerine teslim ettiğini anlatın. Gazdan korunmak için girmek istediğiniz bazı yerlerin nasıl yüzünüze kapatıldığını anlatın.

Canlarını dişlerine takıp sizlerin yaralarını sarmaya koşan o cefakar sağlık personellerini anlatın.

Evlerini size açanları, tıbbi malzeme taşıyanları, Gezi parkına elinde böreklerle keklerle gelenleri, sizlerle o havayı soluyan çocukları ve en son yanınıza gelen ANNELERİNİZİ anlatın. BABALARINIZ 16 Haziran BABALAR GÜNÜNDE yanınızda olmak için hazırdı ama buna da izin verilmediğini anlatın.

Bırakın onlar kendi deyişleriyle 'BAŞBAKANIN g.tünün kılları olsunlar!' Sizin yaptığınız 'KILLIK' hepsine bedeldi be gençler:)

Sevgili Gençler,

Siz Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin bekçilerisiniz ve size verilen emaneti sonsuza kadar koruyacaksınız.

Varsın bize AYYAŞ desinler!
Varsın size SİDİKLİ desinler!
.................................................
Siz dünya literatürüne ÇAPULCU kavramını soktunuz ya! Ölsem gam yemem...

Hepinizin alınlarından öpüyor ve bir kez daha EZBER BOZUŞUNUZU tüm yüreğimle kutluyorum.

İmza:
Hem Ayyaş hem Çapulcu abiniz

17 Haziran 2013 5-6 dakika 9 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (6)
  • 11 yıl önce

    Manidar bir yazı ki yaşanılanları, gerçekleri, özetlemiş birer birer. Türkiye gençler ile kabuk değiştiriyor bir nebze ve biraz erken doğmuş gençlerde bunları kaleme alıyor bizleri ışıl ışıl aydınlatıyor, Işınlanan cümleler ile. Tebrikler ve teşekkürler yürekten...👍

  • 11 yıl önce

    İyi Geceler Işın Bey,

    Dile getirdiklerinizin bir satırı dışındakilere aynen katılıyorum. Meydan bırakılmamalı. Hâlâ tehditler ve inadına zulümler olduğu sürece daha da azgınlık olacak. Belki, bu yazdıklarımız için bizleri de alıp götürecekler. Umurumuzda olsaydı, siz bu yazıyı yazmaz ben de böyle bir yorumda bulunmazdım. Halkın üzerindeki ölü toprağı atıldı artık. Bir daha toprağa girileceğini sanmıyorum. Esenlik dileklerimle saygılar.

  • 11 yıl önce

    Sevgili Veysel Başer,

    Ben gençlere seslendim. Bundan sonrasında artık meydanı bırakmama görevi büyüklerinin olmalı...

    Sizce de öyle değil mi?

    👍

  • 11 yıl önce

    Feci günlerin özeti , gençlerimizi yani kahramanlarımızı anlatan yürekli ve adaletli bir yazı. Kalbim sızlayarak fakat bir taraftan da gururla okudum; duygulandım çünkü; hafızamızdan silemeyeceğimiz gündüzü gece saydığımız acı dolu günler üstelik amaç ve gaye çok masum işte beni fazlasıyla yaralayan mesele bu... Size ne kadar teşekkür etsem minnet duygumu anlatamam tarafsız ve adalet dağıttığınız için.

    Varsın bize AYYAŞ desinler! Varsın size SİDİKLİ desinler!

    Evet , gençlerimiz bizim kahramanlarımız, yolumuz, ışığımız kısaca en büyük servetimiz.

    ''Ezberbozanlar '' yakıştırmasına hayran oldum.

    Var olunuz, sağ olunuz...

    Saygılarımla

    👑

  • 11 yıl önce

    Günaydın,

    Zaten meydanlardayız sayın Işıl, Yaşımız gereği daha çok sosyal medya meydanında olmak da dediğiniz görevin bir parçası sayılır. Esen kalın.