Fazlası Zarar

Bazıları için gönül rahatlığı,bazılarınca ise dostluğun saltanatı..Bazen hataları kabul ettiren,bazense bu kadarına pes detirten...Samimiyet
Sınırını da sınırsızlığını da insan belirliyor,sonuçlarına katlanan ise yine insan oluyor.En öfkeli anlarınızda karşınızdaki,namlusu samimiyet dolu bir silah dayar kafanıza,içinizden mermi hızıyla çıkacak ifadelere acı bir fren olursunuz,onları yutkunarak.'Ah senle bir hukukumuz olmasaydı da özgürce dökseydim içimdekileri' diye iç geçirirsiniz.Aslında tüm bu söylemler,haller,hareketler insanların samimiyete biçtikleri ölçülerin farklılıklarından kaynaklanıyor.Herkesçe değişen bu ölçüler,çoğu durumda kördüğümler oluşturabiliyor.
Bense rafineri samimiyet taraftarıyım.Sorumlulukları hiçe saydıran,günahları,hataları görmeyi engelleyen ilişkilere samimi denmesi aptallık olur.
Bu yüzden kim ne derse desin,yaşanılası bir hayat için,insanın ilişkili olduğu diğer tüm hayatlardaki ince ayarı ustalıkla yapması gerekiyor.Bu durumda ne kalp kıranlardan ne de kalbi kırılanlardan olunur.

16 Haziran 2009 30-60sn 2 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 16 yıl önce

    İnsanlar aşk adı altında çoğu zaman dönüşü zor ziyanlara imza atıyorlar. Ki bunları samimiyet adına da yapanlar çok. Bu işin ilk adımı samimiyet çünkü. Bu işler evet dediğiniz gibi "ince ayarlanmalıdır ve ustalık gereklidir". Açık sözlülük, dürüstlük ve prensipler(ki bunun içine din+örf+çevre girer) çerçevesinde yaşanılan birliktelikler eminim ki ne kalp kırdıracak ne de temelsiz birlikteleikler meydana gelecektir. Önemli bir konuya değindiğiniz için ayrıca teşekkür ederim.