Fedakarlık Üzerine

Fedakar olmam bana hep bir şeyler kaybettirmiştir bu zamana kadar. Yaptıklarım, kişiliğimden verdiğim ödünler, hayatımdan kırptığım yaşanacaklar, hepsi fedakarlığımdan bana kalan en acı miraslar.

Evet, bu güne kadar hep fedakarlık yaptım her konuda, belki pişman da değilim ama yaşamımdan kopup gidenleri göz ardı edemem. Her defasında öncekinden daha fazla bir şeyler kaybettiğimin farkındayım. Fedakarlığın beni yıldırdığının, kalbimi yaraladığının da bilincindeyim.

Fedakarlığın en güzel yanı yaptıklarının boşa gitmediğini bilmektir. Ben de bunu bildiğimden, hep başkalarına faydalı olmuş, onların iyi olması için kendimden ödün vermişimdir. Sakın bunu bir yakınma olarak algılamayın, fedakarlık yapmak bana insan olduğumu hatırlatan, beni kendi benliğime kavuşturan çok önemli bir duygudur. Bundandır ki fedakarlık her insana iyi gelebilecek niteliktedir. Her insan bencil yapısından kurtulup, fedakar olmaya giderse, toplum ben merkezli insanlarla değil, başkaları için kendinden bir şeyler feda edebilecek bireylerle donanır.

Her insan fedakar olabilir. Yaşantısını kara kaplı kutulardan çıkarıp, bu dünyada başkalarının da olduğunu fark etmektir tek yapması gereken. Yeri geldiğinde kendi yerini yaşlı insanlara vermeli, yeri geldiğinde ailesi için çok istediği bir şeyi almaktan vazgeçmeli, yeri geldiğinde ise başka insanlar için kendi menfaatlerinden vazgeçmelidir. İnsan bunları yaptığı ölçüde bir anlam kazanır. Kimileri fazlasıyla bencil olup asla fedakarlık yapmasalar da, biz fedakar insanlar olarak onlar için vazgeçtiklerimizle onların gıpta edeceği birer birey olalım.

Kendi keyfi menfaatinden vazgeçen insan fedakardır. Feda ettikleri o insana ileride, büyük bir fayda sağlayacak nitelik kazanabilir. Örneğin ailesinin maddi durumu iyi olmayan bir çocuk, çok istediği bisikletin yerine kitap alarak bisikletini feda eder. Ve ileride bisiklet alacağı parayla kitap aldığı için derslerine çalışma imkanı bulmuş ve şimdilerde değil bir bisiklet, yüzlerce bisiklet alabilecek maddi düzeye yükselmiştir. Zamanında yaptığı fedakarlık onun geleceğini iyi yönde etkilemiştir.

Toplum örf ve adetleri de fedakarlık üzerine kuruludur. Örneğin yaşlı bir insana otobüste yer vermek, kendi koltuğundan feda etmek yazısız bir toplum kuralıdır. Yaptırımı oldukça fazla olan bu gibi örf ve adetlerimiz, fedakarlığı büyük ölçüde içinde barındırır. Kim olursa olsun ya da hayatı ne düzeyde olursa olsun, yaşamında elbet başkaları için feda edebileceği bir şeyleri vardır. Bir koltuğu, bir bisikleti, bir nefesi veya bir düşüncesi...

Fedakar olmak insanlığın simgesi, fedakar olmak yaşamın güzel yanını ortaya çıkaran anıların birer göstergesidir. Her insan fedakar olabilir, her insan ufak da olsa başkaları için bir şeyini feda edebilir. Ben insanoğlunun bu doğrultudaki feda duygusuna inanıyorum ve güveniyorum. Biz de toplum olarak fedakar olabiliriz ve yaşamımızın ortasına fedakarlık duygusunu yerleştirebiliriz.

04 Temmuz 2011 2-3 dakika 88 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Fedakarlık; gündelik yaşam yüzdesinin ve bağlayıcı koşulların öngördüğü ( misal, kuşun uçar-kanatsızkenki yuvasına sorumluluğu yahut hasta-yetim-kötürüm-harap halli elyetmezliklerde kişiyi kişiye ihtaç ve idareliğe zorunlu kuıldığı gibi ) zamanların dışında ille fedakarlık edeceğim alışkanlığını canlı tutmak için sürekli hayatından ödünler vermek, iki niyeti herzaman bir olmayan sapkınlıklar için iç açıcı iştahlar kabartır. Ordan bozgun yiyecek dünya düzeni sonra öyle bir bozulur ki..Kanser ne...! Kırar kırandan geçirir tüm bir insanlığı. Yani... Yok yere iyilik melekliği kötüye sebep olur çıkar. O bakımdan fedakarlık ..Amenna gerekli ve olmalı. Ama yanında kime ne paylaşımıyla hayata nasıl katkıda bulunacağını insan; ille ve ille sorup sorgulamalı. Sevgiyle.