Futbol Fiyaskosu

Hepinizin bildiği gibi, Brezilyanın ev sahipliğinde, 2014 FİFA Dünya Kupası 14 Haziran Cumartesi günü Brezilya - Hırvatistan açılış maçı ile start veriyor tüm dünyada ki futbol sevenlere, futbol ile yatıp futbol ile kalkanlara. Bir ay boyunca büyük bir kısmımız ekranlara kilitleneceğiz. Son katıldığımız ve üçüncü olduğumuz 2002 yılında ki dünya kupasından sonra hiç bir dünya şampiyonasına gidemedik biliyorsunuz. On iki yıldır dünya arenasında yokuz. Onlar oynuyor bizler de aval aval seyrediyoruz. Futbolcu simsarlarımızı gönderip kulüplerimize oyuncu bakıyoruz.








Topraklarımızın büyük bölümü Asya Kıta'sın da olmasına rağmen yurdumuzun Trakya da kalan yerleri Avrupa sayıldığından biz de tercihimizi Avrupa olarak yapıp elemelere haliyle oradan katılıyoruz. Lakin Avrupa'da çok kuvvetli takımlar mevcut. Avrupa bir Asya gibi, bir Afrika gibi zayıf takımların bulunduğu futbol alanı değil. Nüfusu Almanya, İtalya, Fransa, İspanya gibi çok kalabalık ülkeler olmasına rağmen, Portekiz gibi, Hollanda gibi, Hırvatistan gibi, Bosna Hersek gibi, İsviçre gibi nüfusu ve yüz ölçümleri diğerlerine göre çok küçük ülkelerde var. İşte insanı kahreden de bu değil mi zaten? Hollanda dediğiniz ülke on beş on altı milyonluk bir ülke ve iki kere final oynadılar kazanamamış olsalar da. Bosna Hersek yaklaşık beş milyonluk bir ülke, Portekiz on on iki milyonluk bir ülke, İsviçre yine sekiz on milyonluk bir ülke. Hadi bakalım bunları görün görün de bir Türk vatandaşı olarak kahr olmayın, başınızı duvarlara vurmayın, o futbolu yönetenlere ya da spordan sorumlu bu ülke de kimlerse, onlara kin beslemeyin, sinirlenip kızmayın...








Her konuda olduğu gibi futbol geçmişimiz ile de övünüp dururuz. Geçmiş geride kaldı. Artık bunları bırakın. Yok efendim Puşkaşlı Macaristan'ı 3-1 yenmişiz de, Almanya'da onları Berlin'de bilmem kaç sene önce devirmişiz de. Geçin bunları bir kalem geçin. Tabi ki o zaferleri küçültme gibi bir düşüncemiz olamaz, haddimiz değil lakin artık deve kuşu gibi kafamızı kumlardan çıkarıp da ileriye daha ilerilere bakmamız lazım. İki bin iki yılında bir dünya üçüncüsü olduk, iki bin yılında bir UEFA şampiyonluğu Galatasaray ile bir de Süper Kupa, hani gerisi nerede. O tarihten beri çoğu zaman elemeleri bile geçemiyoruz. O üç beş milyonluk, on milyonluk Avrupa'nın minniacık ülkeleri de şakır şakır her şampiyonaya katılıyorlar hem de derece yapıyorlar çoğu zaman...








Sizin bir yerlerinize dokunuyor mu bilmem ama benim onuruma dokunuyor arkadaş 2014 FİFA Dünya Futbol Şampiyonasına bir İsviçre'nin, bir Bosna Hersek'in, bir Hollanda'nın gidip de bizim gidemememiz. Daha ülkemizde ki şike olaylarını bile mahkemelerde çözmedikten sonra inanın bu ülkenin spor ve futbol geleceğine çok da olumlu bakamıyorum. Hayli karamsarım bu konuda. Bir müddet sonra Dünya Kupası bitecek, Avrupa Şampiyonası elemeleri başlayacak, sanmıyorum ki farklı bir şey olacak yine aynı tas aynı hamam ve bizler sefilleri oynamaya devam edeceğiz, sadece İstiklal Marşını coşku ile okuduğumuz kalacak hafızalarımızda...

12 Haziran 2014 2-3 dakika 1375 denemesi var.
Yorumlar