Geçmişten Geleceğe Kozayağı Köyü Bölüm - 5 Devamı B

KOZAYAĞI KÖYÜ YEMEK KÜLTÜRÜ

Yemek saatleri geldiğinde evin hanımı, kızı,gelin varsa gelin, sofrayı kurarlar. Sofra ya hamur yazılan tahtalara yada, sofra bezi serilerek, sofra bezi üzerine ağaçtan gasnak koyup, gasnak üzerine sini dediğimiz büyük tepsiler üzerine yemekler konularak kurulur. Büyük başlamadan yemeğe başlanmaz. Besmele çekilerek yemeğe başlanır. Yemek eskiden tahta kaşıklarla yenilirdi. Bazen bir evde kişi sayısına göre veya misafir geldiğinde tahta kaşıkta eksik olabilirdi. Kaşık eksik olduğunda kaşık değişimi dediğimiz, bir kaşıkla sırayla birkaç kişi yerdi. Bir kaşık biri, bir kaşık değiştiği kişi yerdi. Yemekler tek kapta yendiği için asla yemeğin ortasından yenilmez, herkes önünden alır yer. Doyanlar, Yarabbi çok şükür Elhamdülillah diyerek sofradan kalkmadan, Yârab'bi çok şükür bugünde karnımız doydu. Yârab'bi olmayan kullarına da ver. Yârab'bi bizi açlık ile terbiye etme; gibi dualar ederek sofradan kalkar.
Bu bölümde köyümüzde eskiden günümüze doğru yapılan yiyecek ve içeceklerimizi dilimizin döndüğünce kısa olarak yapılma tarifleri ile anlatacağız. Yiyecek ve içeceklerin yapılmasında içlerine atılan karışımların miktarları bulunmamaktadır. Damak tadı ve isteğe göre yemeklerin içlerine katılan karışım çeşitlerini isteğinize göre seçebilir ve miktarlarını göz kararı ile ayarlayabilirsiniz.


ÇORBALAR

1-Toğga (Dovga-Yayla) Çorbası: Yarma ile yoğurt beş altı saat önceden karılır. Pişeceği zaman bir kaşık un, tuz, bir yumurta, su, isteyen az miktarda mercimek ve önceden ıslatılmış nohut ekleyerek ocakta kaynayana kadar karıştırılır. Kaynadıktan sonra kısık ateşte pişirilir. Karıştırılmadan pişirme durumlarında kesilir. Damak tadına göre yarma yerine pirinç ilede yapılabilir.

2-Yarma Aşı: Nohutla, yarma beş altı saat önceden ıslatılır. Pişeceği zaman suyla nohut biraz piştikten sonra yarma ve tuz eklenerek pişirilir ve soğumaya bırakılır. Normal kıvamda yapılan ayran üstüne dökülerek karıştırılıp yemeye hazır hale gelir.

3-Sakala Sarkan: Mercimek kaynatılarak pişirilir. Mercimek piştikten sonra erişte şeklinde kesilmiş hamur ve tuz eklenerek salınır. Az miktar da yağın içine un, salça, biber, nane gibi damak tadına göre öz (sos) hazırlanıp dökülür.

4-Tarhana Çorbası: Dökülmüş tarhanadan çorba yapılacak kadar alınır. Beş altı saat suda ıslatılır. Islanmış tarhanalar elle ufalanarak özenir (pişmeye hazır kıvama getirilir). Bir yumurta, bir kaşık un ve su eklenerek ocakta kaynayana kadar karıştırılır. Kaynadıktan sonra kısık ateşte pişirilir. Karıştırılmadan pişirme durumlarında kesilir. Yenmesi için damak tadına göre sarımsak dövülerek eklenir. İsteyen az yağda nane ve salça kavurarak üzerine dökebilir.

5-Çemen Çorbası: Tencerede, yağ, varsa kıyma, bir yumurta, dövülmüş sarımsak, biber, salça kavrulur. Bir kaşık çemene, iki kaşık un eklenerek suda çalkalanır. Kavrulmuş olan özle karıştırılır. Su ve tuz eklenerek ocakta kaynamaya bırakılır. Kaynayana kadar sık sık karıştırmakta fayda vardır. Kaynadıktan sonra bir müddet daha kısık ateşte pişmeye bırakılır. Bu tariften tahminen üç litre kadar çemen çorbası pişirilmiş olur.

6-Karın (İşkembe) Çorbası: Karın iyice temizlendikten sonra pişmeye hazır olunca haşlanır. Haşlanan karın ince ince doğranır. Tencere de, yağ, un, salça, biber, dövülmüş sarımsak kavrulur. İsteyen sarımsağı piştikten sonrada ekleyebilir. Karın haşlanan su ve tuz eklenir. Kaynadıktan sonra doğranmış karın eklenerek pişirilir.

7-Alaca Çorba: Tencereye yağ, bir kaşık un, tuz, bir kaşık salça, isteğe göre nane, toz biber, mercimek eklenerek biraz piştikten sonra bulgur eklenerek pişirilir.

8-Bütün Aş: Beş altı saat önceden yarma, nohut, ak fasulye ıslanır. Islanmış malzame ayrı ayrı haşlanır. Haşlanmış yarma, nohut, ak fasulye tencerede kızarmış yağ, salça, tuz, biber ile birleştirilerek ocakta pişirilir.

9-Bulgur Çorbası

10-Cılgır Çorbası

11-Mercimek Çorbası

12-Pirinç Çorbası

13-Sütlü Çorba

YEMEKLER

1-Ballı Yumurta: Yağda yumurtanın aynısıdır. Farkı, kızarmış yağın üstüne yumurtadan önce bal eklenir.

2-Cılbır: Kaynamış su içine yumurta kırılarak pişirilir. Tabağa boşaltılır. Üzerine kızarmış yağ içine salça, tuz, biber karıştırılarak dökülür.

3-Melemen: Tavada yağda domates tuzu atılarak kavrulur. Piştikten sonra üzerine yumurta kırılarak yumurtanın pişmesi beklenir. Damak tadına göre domatesten önce kuru soğan ve yeşil biberde eklenebilir.

4-Et Közlemesi: Közlenecek et yassı olarak doğranır. İsteyen et tahtası üzerinde et tokmağı ilede dövebilir. Etin tuzu ekilerek közde közlenir. Eskiden maşa üzerine dizilerek közlenirdi.

5-Katıklı Yumurta: Tavada yağda yumurta pişirilerek üzerine sarımsaklı yoğurt dökülür.

6-Köremez: Somun ekmeği yoğurt üzerine doğranarak suyla karıştırılır. Pişmiş sütün sıcak veya soğutulmuşu içine ekmek doğranır.

7-Soğan Yemeği: Tıska dediğimiz soğanın en küçüğü olan kuru soğanlar soyularak, tencerede yağ, salça, biber, domates, tuz ile kavrulur. Su eklenerek pişirilir.

8-Külde Yumurta Pişirmesi: Üzerine soğan kabuğu aralıklı olarak sarılır, soğan kabuğunun üzerine bir ıslak bez sarılarak on veya on beş dakika ocakta közlü küle gömülerek pişmeye bırakılır. Yumurta piştiğinde ala bele güzel bir renk alır. Çocuklar bu yumurtalar la çimenler üzerin yarış yaparak oyun oynarlar, ve yerler.

9-Yağda Yumurta

10-Haşlama Yumurta

11-Gompül (Patetes) Yemeği

12-Baldırcan (Patlıcan) Yemeği

13-Kabak (Su kabağı) Yemeği

14-Yeşil Bakla (Fasulye) Yemeği

15-Ak Bakla (Fasulye) Yemeği

16-Nohut Yemeği

12-Et (Çoban) Gavurması

13-Ot (Ispanak, Sirken, Toklu Başı, Pancar, Ebem Gümeci vb.) Gavurması

14-Yeşil Soğan Gavurması

15-Gompül Patates) Gavurması

16-Domates Gavurması

17-Kemik Haşlama

18-Et Haşlama

19-Tavuk Haşlama

20-Soğukluk Aşı

21-Domates (Gök ve Kurusundan) Aşı

22-Gadılamak (Madımak) Aşı

23-Bamya

24-Karnı Yarık

25-Baldırcan (Patlıcan) Oturtması

26-Gompül (Patates) Oturtması

27-Pırasa Yemeği
28-Balık

29-Soğan Öldürmesi

30-Kıymalı Yumurta


TİRİTLER

1-Kelle Tiridi: Kelle parçalanır ve temizlenir. Kanı ve kıymık kemiklerin temizlenmesi için suda yarım saat kadar bekletilir. Sudan alınan kemikler yıkandıktan sonra haşlanır. Haşlandıktan sonra kemikten etleri ayrıştırılarak kele etleri küçük küçük doğranır. Tencerede yağ, un, salça, sarımsak, biber, tuz kavrulur. Kemiklerin haşlandığı sudan biraz su eklenerek kaynamaya bırakılır. Kaynamaya başladığında doğranan etler eklenir. Biraz daha pişirilir. İsteyen sarımsağı hiç eklemediği gibi piştikten sonrada ekleyebilir. Servise hazır hale geldiğinde isteğe göre üzerine sirke ve limonda dökülebilir.

2-Paça Tiridi: Kesilen koyun ve keçi ayaklarının tüyleri ateşte ütülenerek (yakılarak) temizlenir. Sıcak suyla yıkandıktan sonra paçanın (ayakların) tırnakları çıkarılıp temizlenir. Ayaklar ortadan kırılarak, tencereye yağ, salça, sarımsak, biber, tuz eklenerek kısık ateşte pişirilir. Salça, biber sarımsak isteğe göre sonradanda eklenebilir. Kısık ateşte uzun süreli pişirmede lezzeti artar. Servise hazır hale geldiğinde isteğe göre üzerine sirke ve limonda dökülebilir.

3-Kelle-Paça Tiridi: Kelle ile paçanın karışık pişirildiği bir tiriddir. Pişirme şekli kelle ve paça tiridiyle aynıdır.

4-Tavşan Tiridi: Tavşan temizlendikten sonra parçalanır. Yarım gün veya bir gün kanı çıksın diye suda ıslı bırakılır. Tekrar yıkanıp temizlenerek tencerede haşlanır. Haşlandıktan sonra etleri kemikten ayrıştırılarak küçük küçük doğranır. Tencerede yağ, un, salça, sarımsak, biber, tuz kavrulur. Kemiklerin haşlandığı sudan biraz su eklenerek kaynamaya bırakılır. Kaynamaya başladığında doğranan etler eklenir. Biraz daha pişirilir. İsteyen sarımsağı hiç eklemediği gibi piştikten sonra da ekleyebilir. Servise hazır hale geldiğinde isteğe göre üzerine sirke ve limonda dökülebilir.

5-Tavuk Tiridi: Tavuk temizlenir ve haşlanır. Eti kemikten ayrıştırılarak pintilenir (küçültülür). Tencerede yağ, un, salça, sarımsak, biber, tuz kavrulur. Tavuğun haşlandığı sudan biraz su eklenerek kaynamaya bırakılır. Kaynamaya başladığın da pintilenen etler eklenir. Biraz daha pişirilir. İsteyen sarımsağı hiç eklemediği gibi piştikten sonra da ekleyebilir. Servise hazır hale geldiğinde isteğe göre üzerine sirke ve limonda dökülebilir.

6-Soğan Tiridi: Somun veya bazlama gevreği veya bayat ekmek doğranarak bir tepsiye döşenir. Soğanlar yarım daire şeklinde veya daire şeklinde ince ince doğranır. Doğranan soğanlar tencerede yağ ile pembeleşinceye kadar kavrulur. Üzerine damak tadına göre ince kıyılmış patates, yeşil biber, domates, salça, biber, yumurta, tuz ve su eklenerek pişirilir. Pişirilen tirid, suyuyla birlikte tepsideki ekmeğin üzerine dökülür ve kaşıkla karıştırılarak yenmeye hazır hale getirilir.


KIZARTMALAR


1-Gompül (Patates) Kızartması

2-Biber Kızartması

3-Kabak Kızartması

4-Ekmek Kızartması

5-Havuç Kızartması


PİLÂVLAR


1-Alaca Pilâv: Su ile yeşil mercimek haşlanır. Haşlanan mercimeğin içine bulgur ve tuzu eklenerek pişirilir. Piştikten sonra küçük bir tavada yağ, salça, az su eklenerek kaynamaya başladığında pilavın üzerine dökülerek karıştırılır.

2-Etli Pilâv: Kemiksiz etler kuşbaşından az büyük olarak doğranır. Tencerede ve kazanlarda kavrulur. Et kavrulduktan sonra üzerine tuzu ile bulgur ve sıcak su eklenerek pişirilir. Kazanlarda diyoruz çünki etli pilav genelde düğün ve yağmur duası gibi toplu yemeklerde daha çok pişirilirdi.

3-Bulgur Pilâvı

4-Pirinç Pilâvı


SALATALAR


1-Çoban (Domates) Salatası

2-Marul Salatası

3-Cacık

4-Yumurta Salatası

5-Soğukluk Salatası

6-Yoğurtlu Turp Salatası

7-Turp Salatası


EKMEKLER


1-Bazlama: Tekne içinde un, tuz, ekmek mayası su ile karıştırılarak az cıvık olarak hamur yoğrulur. ır saçı'nın altı ekmek yanmasın diye küllenir. Hamur'un mayası gelince tandır evine bir hasır üzerine serilen ekmek mendiline hamur dökülür. Tekne'nin dibinde kalan hamur kazınarak, bir daha ki sefere ekmek yapmak için maya olarak bırakılır.

Hamur'un yer mayası gelene kadar tandır ateşlenir. Tandır da hayvanlara verdiğimiz samanın kalan irisi, çok ince çılı, çırpı, gazel yakılır. Saç tandırın üzerine konur. Saç'ın kızmasını anlamak için saç üzerine uğra dediğimiz az miktarda un dökülür. Un kızarınca saç'ın kızdığı ekmek pişirmeye hazır olduğu anlaşılır. Yere dökülen hamur pazıları bazlama büyüklüğünde yaslaç dediğimiz tahta ile yassılaştırılır ve saç üzerine konur. Saç'ın üstü dolana kadar devam edilir. Bundan sonrası artık kontrollü bir şekilde çevirme işlemi yapılarak pişirilir. Pişen bazlamanın yerine de bir taraftan yenisi konulur. Pişen ekmekler yere serilen büyük bir ekmek mendilinin üzerine dizilir.
2-Somun: Fırında pişen bir ekmektir. Tekne içinde un, tuz, ekmek mayası su ile karıştırılarak az cıvık olarak hamur yoğrulur. Mayasının gelmesi beklenir. Fırına çalı çırpı atılarak ateşlenir. ırının ağzı kapatılır. Çalı iyice yandıktan sonra, közleri fırının ağzına çekilir. Bir demir çubuk ucuna pala pırtı (bez parçası) bağlanmış içi oyulmuş taş içine doldurulan suluk dediğimiz sulukta yanmasın diye ıslanarak fırın çalınır (süpürülür). Fırın iyi çalınmazsa pişecek somunun altı küllü olur. Çalma işlemi bitince, tekneden hamur alınıp, yuvarlanır uğra serpilmiş fırın küreğine konularak birer birer fırına atılır. Fırının ağzı kapatılır. Teknenin dibinde kalan hamur kazınarak, bir daha ki sefere ekmek yapmak için maya olarak bırakılır. Somunlar pişince önce fırının yanında bulunan seki üzerine büyük ekmek palaları serilerek hamur olmasın diye biraz dinlenmeye bırakılır. Biraz soğuduktan sonra somunlar tekneye doldurulur.

3-Cızlama: Küçük bir tekne veya leğen içinde un, tuz, ekmek mayası su ile karıştırılarak az cıvık olarak hamur yoğrulur. Hamur mayalanmaya bırakılır. Bazlama hamurundan biraz küçük pazılanır. Cızlama yapılırken izlenecek yol bazlama yapmanın aynısıdır. Sadece pişirmede bazlama gibi yuvarlak değil, uzun pide şeklinde cızlama hamuru yaslaç ile el yardımı ile açılarak saçta pişirilir. Eritilmiş tere yağı veya margarin yağı ile yağlanarak yemeye hazır hale getirilir.

4-Sade Gözleme: Bir leğen içinde un, tuz, maya, su ile orta kıvamda hamur yoğrulur. Mayası gelmesi beklenir. Mayası gelen hamur küçük pazılar (yumurta büyüklüğünde) halinde pazılanır. Oklava ile tapla üzerinde yazılarak yassılaştırılır ve saç üzerinde pişirilerek her iki tarafıda yağlanarak yemeye hazır hale getirilir.

5-Saçkıran Gözleme: Bir leğen içinde un, tuz, maya, su ile orta kıvamda hamur yoğrulur. Mayası gelmesi beklenir. Mayası gelen hamur yumruk büyüklüğünde pazılanır ve oklava (oklaç) ile yazılarak yassılaştırılır. Açılan hamur tavşan ayağı veya kıl fırça ile yağlanarak uçları yazılmış hamurun orta kısmına gelecek şekilde katlanarak kare şekline getirilir. Biraz dinlendirildikten sonra tekrar oklava ile kare şeklinde ve yirmi beş, otuz cm büyüklüğünde yazılır. Saçta her iki tarafı pişirilerek yağlanır. Yemeye hazır hale gelmiş olur.

6-Otlu-Peynirli Gözleme: Bir leğen içinde un, tuz, maya, su ile orta kıvamda hamur yoğrulur. Mayası gelmesi beklenir. Mayası gelen hamur yumruk büyüklüğünde pazılanır ve oklava (oklaç) ile yazılarak yassılaştırılır. Yazılmış hamur yağlanarak ortadan ikiye katlanır. Katlanmış hamur içine yağ, yumurta biber ile madımak, ıspanak, leylek burnu ve benzeri otlar ile kavrulmuş iç (ot), Peynirli yapılacaksa, peynirle yapılmış iç, katlanmış hamurun yarısına kadar serilir ve tekrar katlanarak üçgen şeklini alır. Saçta her iki tarafı pişirilerek yağlanmış ve yağlanmamış olarak yemeye hazır hale getirilir.

7-Hamırsız: Bir leğen veya tekne içinde su, un, tuz, maya, yağ eklenerek hamur yoğrulur. Hamurun mayası gelince pazılanır ve pazılanmış hamur yazılır. Yazılan hamurlar yağlanarak katlanır. Katlandıktan sonra oklava ile yirmi, otuz cm arasında kare veya dikdörtgen olacak şekilde üzerinden hafifçe yazılarak şekil verilir. Fırına atılarak pişirilir. Büyük tek pazı hamurdan yapıldığı gibi, küçük üç pazı yazılmış hamurun üst üste katlanması ilede yapılabilir.

8-Gömbe-Gömme: Bir leğen yada derin bir kapta pişmiş süt veya yoğurt, un, yumurta, karbonat, yağ, gerektiğinde su eklenerek hamur katı olarak yoğrulur. Yoğrulan hamur küçük tepsi büyüklüğünde yumrukla yassılaştırılır ve bir kağıda sarılarak, tandırda közlü küle gömülür. Fırındada olabilir. Piştikten sonra yenmeye hazır hale gelir.

9-Yazma Çöreği: Bir leğen içinde un, tuz, maya, su ile orta kıvamda hamur yoğrulur. Mayası gelmesi beklenir. Mayası gelen hamur yumruk büyüklüğünde pazılanır ve yazılır. Başka bir tepsi veya tapla üzerine serilerek içleri yağlanmış olarak dört, beş pazı yazılmış hamur üst üste dizilir. Dörde katlanarak tapla üzerinde tepsinin yuvarlak veya kare şekline göre yazılarak, içi yağlanmış tepsiye serilir. İsiran le dörde kesilerek, üzerine yoğurt ve yumurta sarısı karışımı sürülür. Elektirikli fırında, fırınlı sobada veya ocaklıkta tepsi altına köz ve üzerine saç kapanıp, saç üzerine köz konularak, altı üstü aynı anda pişirilir. Üzerine sürülen yoğurt ve yumurta sarısı karışıma, yumurtanın akı eklenmez. Yumurta akı ekmeği sert düşürdüğü için.

10-Akıtma Çöreği: Bir leğen içinde un, tuz, maya, su ile biraz cıvık kıvamda hamur yoğrulur. Mayası gelmesi beklenir. Yağ sürülmüş tepsiye hamur akıtılıp (boşaltılıp) tepsiye yayılarak üzerine yoğurt ve yumurta sarısı karışımı sürülür (çalınır). Elektirikli fırında, fırınlı sobada veya ocaklıkta, tepsi altına köz ve üzerine saç kapanıp saç üzerine köz konularak altı üstü aynı anda pişirilir. Akıtma çöreği hamuru cıvık olduğu için piştikten sonra kesilir.

11-Kıymalı-Patetesli Çörek: Bir leğen içinde un, tuz, maya, su ile orta kıvamda hamur yoğrulur. Mayası gelmesi beklenir. Mayası gelen hamur yumruk büyüklüğünde pazılanır. Pazılanmış hamur oklava ile yazılarak içi yağlanır ve elle yuvarlanarak üç cm civarında kalınlıkta uzun olarak sarılır. Sarılan hamur biraz dinlendirildikten sonra sekiz on cm uzunluklarda kesilir. Kesilen hamurların uçları birleştirilerek elle açılıp avuç ortası büyüklüğün de daire şekline getirilir. İçine soğan, biber, maydanoz ve kıyma ile yapılan kıymalı iç veya soğan patates haşlaması, biber, maydanoz ile kavrulan patatesli iç konularak uçları elle kapatılır ve içi yağlanmış tepsiye döşenir. Elektirikli fırında, fırınlı sobada veya ocaklıkta tepsi altına köz ve üzerine saç kapanıp, saç üzerine köz konularak altı üstü aynı anda pişirilir.

12-Dussuz: Bir leğen yada kabak teknesi dediğimiz küçük teknede pişmiş süt, kesilmiş ağız veya yoğurt, un, yumurta, karbonat, yağ, gerektiğin de su eklenerek hamur katı olarak yoğrulur. Fırına götürülerek bazlamadan biraz küçük olacak şekilde pazı yapılıp, pazılar yumrukla yassılaştırılır. Yoğurt ve yumurta sarısı ile karışım yapılarak üzerine sürülür. İsiran'ın ters tarafı çökülerek veya üzerine isiran'la çizgiler çekilerek nakış verilir ve fırına atılarak pişirilir.

13-Otlu-Peynirli-Patlıcanlı Pide: Tekne veya leğen içinde un, tuz, ekmek mayası su ile karıştırılarak az cıvık olarak hamur yoğrulur. Mayasının gelmesi beklenir. Köy fırınında pişirilen bir ekmektir. Mayası gelen hamur eli suya ıslatarak bir avuç kadar hamur alınır. Uğra serilmiş tapla üzerine bırakılır. Elle uzun olarak hamur açılır ve içine soğan, ot veya soğan, peynir veya soğan, patlıcan ile yapılmış iç serilir. Uzunca açılmış ve içi konulmuş hamurun, uzunlamasına uçları bir biri ile birleştirilerek kapatılır ve fırına ekmek küreği ile atılarak pişirilir.

14-Yufka (Şebit) : Tekne veya leğen içinde un, tuz su ile karıştırılarak katı olarak hamur yoğrulur. Yumurta büyüklüğünde pazılanarak oklava ile tapla üzerinde taplanın büyüklüğünce yazılır ve saçta pişirilir.


HAMUR İŞLERİ


1-Höşmerim: Taze süt varsa yağlı süt kaynatılır. Tuzu ve un eklenerek belli bir kıvama kadar ne cıvık ne çok katı olacak şekilde kısık ateşte karıştırılır. Kıvama gelmiş hamur tavada, taze tereyağı ile kısık ateşte isiran ile kesilerek karıştırılır. Keslien bölümler küçülene kadar karıştırmaya ve kesmeye devam edilir. Kesilen küçük hamur parçaları dağılma kıvamına geldiğinde ocaktan indirilir ve yenmeye hazır hale gelir. Kızartmak isteyen tekrar tavaya yağ atarak, tavaya gelen tarafını kızartır. Bir tepsiye ters çevrilerek yani kızarmış tarafı üste gelecek şekilde altını üstüne çevirir. Şekerli yemek isteyen üzerine toz şeker ekebilir.

2-Ekmek Omacı: Bayatlamış somun ve bazlama elle ufalanarak ocakta bir tavada tereyağı ile kurumayacak şekilde karıştırılır ve yenilir.

3-Peynirli Hamur: Bir kapta, un, yumurta, tuz, su eklenerek katı hamur olarak hamur yoğrulur. Yumurtadan büyük, yumruktan küçük olarak pazılanır. Oklava ile tapla da yazılarak (açılarak) kısa süreli kurutulduktan sonra erişte büyüklüğünde kesilir. Tencerede su, tuz kaynatılır. Kesilen hamur kaynayan suyun içine atılarak salınır (pişirilir). Ocaktan inince içine bir miktar yapışmaması için soğuk su katılır ve süzülür. Bir tepsiye boşaltılır .Ufalanmış peynir (çömlek peyniri-çökelek) ile doğranmış çiğ soğan, maydanoz karışımı üzerine serilir. Tavada yağ, salça, biber, su ile yapılan karışımdan elde edilen kaynatılmış sos üzerine dökülür. Bu konuda şu bilgiyide paylaşalım. Kızılcahamam ve bazı yöreler de bu yemeğin adı Öllün Körü olarak geçmektedir.

4-Gaydırma Hamuru: Bir kapta, un, yumurta, tuz,su eklenerek katı hamur olarak hamur yoğrulur. Yumurtadan büyük, yumruktan küçük olarak pazılanır. Oklava ile taplada yazılarak (açılarak) kısa süreli kurutulduktan sonra iki, üç cm büyüklükte kareler halinde kesilir. Tencerede kaynamış su içine tuzu atılarak salınır. Ocaktan inince içine bir miktar yapışmaması için soğuk su katılır ve süzülür. Bir tepsiye boşaltılır.Üzerine tavada, yağ, salça, varsa tavuk daşlığı veya kıyma, yumurta, tuz, biber, su pişirilerek sos olarak dökülür.

5-Tutmaç (Kıkırdaklı) Hamuru: Bir kapta, un, yumurta, tuz, su eklenerek katı hamur olarak hamur yoğrulur. Yumurtadan büyük, yumruktan küçük olarak pazılanır. Oklava ile taplada yazılarak (açılarak) kısa süreli kurutulduktan sonra, altı,yedi mm büyüklüğünde kareler halinde kesilir. Tencerede su ile yeşil mercimek pişirilir. İçine tuz, kesilmiş hamurlar eklenir ve hamurda piştikten sonra ocaktan indirilerek soğumaya bırakılır. Koyu ayran içine dövülmüş sarımsak, tuz katılarak pişmiş yeşil mercimek ve salınmış hamur üzerine dökülüp karıştırılır. Tavada kesilmiş hamurlardan yarım avuç kadar yağda kızartılarak, kıkırdak haline getirilir ve hamurun içine dökülür. Tekrar tavada yağ, salça, biber, su, nane karıştırılarak kaynatılmış sos üzerine dökülür.

6-Cimcik Hamuru: Bir kapta, un, yumurta, tuz, su eklenerek katı hamur olarak hamur yoğrulur. Yumurtadan büyük, yumruktan küçük olarak pazılanır. Oklava ile taplada yazılarak tahminen iki cm uzunluğunda, bir cm genişliğinde dikdörtgen olarak kesilir. Kesilen hamurlar tam orta yerinden cimciklenerek bükülür. Tencerede kaynamış suya tuz,cimciklenmiş hamurlar eklenerek salınır. Ocaktan inince yapışmasın diye soğuk su katılarak süzülür. Bir tepsi içine boşaltılarak üzerine sarımsaklı yoğurt ve tavada yağ, salça, soyulmuş domates, biber, su karışımı sos dökülürek yenmeye hazır hale getirilir. Üzerine isteğe göre mantarda kavrularak serilebilir.

7-Erişte: Bir kapta, un, yumurta, tuz, su eklenerek katı hamur olarak hamur yoğrulur. Yumurtadan büyük,yumruktan küçük olarak pazılanır. Pazılanmış hamur oklava ile taplada yazılır ve saç üstünde çok hafif (talanmış) pişirilir. İnce uzun şekilde kesilir.Kurumaya bırakılır. Kesilip kuruyan hamurlar fırında kızartılır.Tencerede su kaynarken tuzu, bir avuç bulgur atılır kısa süre bulgur pişirilir. İçine kızartılmış, kavrulmuş erişte eklenir eriştede pişince ocaktan alınarak suyu süzülür. Tavada yağ eritilerek kızgın yağ tenceredeki eriştenin üzerine dökülerek kapağı kapatılır. Bir kaç dakika sonra bir tepsiye boşaltılarak yenmeye hazır hale getirilir.

8-Bohça Hamuru: Bir kapta, un, yumurta, tuz, su eklenerek katı hamur olarak hamur yoğrulur. Yumurtadan büyük, yumruktan küçük olarak pazılanır. Oklava ile taplada yazılarak tahminen üç cm en ve uzunluğunda kareler olarak kesilir. Kesilen hamurların içine isteyen kıymalı içte koyarak dört ucu birleştirilerek bükülür. Tencerede kaynamış suya tuz, bükülmüş hamurlar eklenerek salınır. Ocaktan inince yapışmasın diye soğuk su katılarak süzülür. Bir tepsi içine boşaltılarak üzerine sarımsaklı yoğurt ve tavada yağ, salça, soyulmuş domates, biber, su karışımı sos dökülürek yenmeye hazır hale getirilir. Üzerine isteğe göre mantarda kavrularak serilebilir.

9-Malak Hamuru: Bir tencerede su ile tuzu ekilerek su kaynatılır. Kaynayan suya bir kişi kaşık kaşık un eklerken diğer bir kişide oklava gibi temiz bir karıştırıcı ile sürekli karıştırır. Un eklendikçe koyulaşmaya başlayınca artık un ekleme yapılmaz ama sürekli karıştıran kişi hamur belli bir kıvama pişene kadar karıştırır. Önceden az miktarda yağ, pekmez, bal, şeker şerbeti gibi şerbetlerden hazırlanan şerbetlerden biri bir tepsiye dökülür. Pişen hamur kaşık ucu ile fındık büyüklüğün de alınarak şerbet dökülmüş tepsinin içine alınır. Tepsi dolduktan sonra tekrar üzerine bir miktar daha şerbet dökülerek yenmeye hazır hale getirilir.

10-Ekmeksi Börasi: Tencerede yağ, salça, tuz, su, yumurta karıştırılır ve kaynatılır. Bayat ekmekler doğranarak bir tepsiye döşenir. Tencerede kaynatılan karışım tepsideki ekmekler üzerine dökülür. Bunun üzerine sarımsaklı yoğurt dökülür ve karıştırılır. Tekrar küçük bir tavada yağ, salça ve az miktarda su ile sos yapılıp üzerine dökülerek ekmeksi börasi yenmeye hazır hale gelir.

11-Gaygana: Derin bir tasa veya kaba,pişmiş süt dökülür. Sütün içine tuz, karbonat, un ve yumurta eklenerek kaşıkla çarpılarak karıştırılır. Karıştırılan hamurun kıvamı katı değil tavaya akacak şekilde olmalıdır. Tavaya yağ atılarak kızgın yağın üstüne hamur dökülür ve kaşıkla tavanın tamamına hamur yayılır. Alt tarafı kızarınca isiranla çevrilerek diğer tarafı kızartılır ve isiranla, iki tarafıda kızaran gaygana olan hamur kareler şeklinde kesilerek bir tabağa boşaltılır. Gaygana yenmeye hazır hale gelmiş olur.

12-Muska: Bir şebit (yufka) bir tapla veya tepsi üzerine serilir. İçine tereyağı veya margarin sürülerek ortadan ikiye katlanır. Tekrar yağ sürülür ve yine katlanarak uzun dik dörtgen şekline getirilir. Üçgen şekilde katlanarak tavada yağ ile iki taraflı kızartılır. Eskiden maşa üzerinde közde veya fırınlı sobanın fırınında kızartılırdı.

13-Guru: Bir leğen içinde, un, yağ, tuz, yumurta, su, yağ kadarda yoğurt eklenerek hamur normal kıvamda yoğrulur. Yumurta büyüklüğün de pazılanarak oklava ile ince olarak yazılır. Yazılan her hamur oklavada uçlarını içeri doğru çekerek büzüştürülerek, yere serilmiş bir mendil üzerine oklavadan açılarak serilir ve kurumaya bırakılır. İçine yağ sürülmüş bir tepsiye kat kat yağlanarak döşenir. Yağ, maydonoz, yumurta, biber, tuz katılarak pişirilen iç, döşenen yazılmış hamur üzerine iki veya üç katta bir serilir. Arada birde katlar arasına ufalanmış, ezilmiş ceviz serpilir. En üst kat tekrar yağlanır. Elektirikli fırında,fırınlı sobada veya ocaklıkta tepsi altına köz ve üzerine saç kapanıp saç üzerine köz konularak altı üstü aynı anda pişirilir. Guru üzerine şekerli şerbet dökülmeden yenilir.


DOLMALAR ve SARMALAR


ÇİĞ DOLMA İÇİ: Bir leğen içinde bulgur, pirinç, kıyma, kıyılmış soğan, maydanoz, nane ,dere otu, kimyon, kırmızı biber, kara biber, pul biber, baharat, zeytin yağı, tuz, salça, su hepsi birlikte karıştırılarak yoğrulur.

PİŞMİŞ DOLMA İÇİ: Tavada, yağ, kıyma, kıyılmış soğan, bulgur, kavrulur. Tuz, salça, biber, karıştırılarak üzerine sıcak su eklenerek pişirilir. Ocaktan indirileceği zaman doğranmış nane, dere otu ve maydanoz eklenerek yapılan pilav on, on beş dakika dinlendirilir.

1-Kabak Dolması

2-Biber Dolması

3-Yaprak Dolması

4-Üfelek Dolması

5-Dut Dolması

6-Ebem Gümeci Dolması

TATLILAR


1-Haside: Tavada un pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavrulur. İçine su, şeker eklenerek, sürekli karıştırarak koyu bir kıvama gelene kadar kısık ateşte karıştırılır ve tabaklara dökülerek soğumaya bırakılır.

2-Sütlaş: Tencerede suyla ayıklanmış,yıkanmış pirinç yarım olarak pişirilir. Üzerine süt, toz şeker eklenerek şeker ilede kısa süreli kaynatılır ve piştikten sonra ocaktan indirilir. Tabaklara boşaltılarak soğumaya bırakılır.

3-Kabak Tatlısı: Genelde bal kabağı veya kara kabak soyularak doğranır ve yıkanır. Bir tencere içine doğranmış kabaklar kat kat, kat aralarına toz şeker ekilerek döşenir. Biraz su eklenerek pişirilir ve soğutularak yenmeye hazır hale getirilir.

4-Düz Sini: Bir leğen içinde, un, yağ, tuz, yumurta, su, yağ kadar da yoğurt eklenerek hamur normal kıvamda yoğrulur. Yumurta büyüklüğünde pazılanarak oklava ile ince olarak yazılır. Yazılan her hamur oklavada uçlarını içeri doğru çekerek büzüştürülerek, yere serilmiş bir mendil üzerine oklavadan açılarak serilir ve kurumaya bırakılır. İçine yağ sürülmüş bir tepsiye kat kat yağlanarak döşenir. Katlar arasına ufalanmış, ezilmiş ceviz serpilir. En üst kat yağlanarak kare şeklinde veya baklava kesimi olarak kesilir. Elektirikli fırında, fırınlı sobada veya ocaklıkta tepsi altına köz ve üzerine saç kapanıp saç üzerine köz konularak altı üstü aynı anda pişirilir. Soğumaya bırakıldığında tam soğumadan ılık haldeyken üzerine önceden hazırlanmış, şeker, su ile kaynatılmış şerbet içine çok az miktarda limon tuzu veya limon suyu eklenerek şekerli şerbet ılık şekilde sini üzerine dökülür. Soğuyunca yenmeye hazır hale gelir.

5-Doru Guru-Sini: Bir leğen içinde, un, yağ, tuz, yumurta, su, yağ kadarda yoğurt eklenerek hamur normal kıvamda yoğrulur. Yumurtadan küçük cevizden büyük pazılanarak oklava ile ince olarak yazılır. Yazılan her hamur içine ezilmiş ceviz serpilerek oklava ile dürülür. Oklava da dürülmüş haliyle uçlarını içeri doğru çekerek büzüştürülür, bir tapla üzerine oklavadan çekilerek bırakılır. Dört, beş cm uzunluğunda kesilir. Kesilen hamurlar bir ucundan diğer ucuna varana kadar dürülür ve içi yağlanmış tepsiye dürülme şekline göre diklemesine döşenir. Üzerine yağ sürülür. Elektirikli fırında, fırınlı sobada veya ocaklıkta tepsi altına köz ve üzerine saç kapanıp saç üzerine köz konularak altı üstü aynı anda pişirilir. Soğumaya bırakıldığında tam soğumadan ılık haldeyken üzerine önceden hazırlanmış, şeker, su ile kaynatılmış şerbet içine çok az miktarda limon tuzu veya limon suyu eklenerek şekerli şerbet ılık şekilde sini üzerine dökülür. Soğuyunca yenmeye hazır hale gelir.

6-Delikli Tekke: Bir leğen içinde, un, yağ, tuz, yumurta, su, yağ kadar da yoğurt eklenerek hamur normal kıvamda yoğrulur. Yumurtadan küçük cevizden büyük olarak pazılanarak oklava ile ince olarak yazılır. Yazılan her hamur içine ezilmiş ceviz serpilerek oklava ile dürülür. Oklavada dürülmüş haliyle uçlarını içeri doğru çekerek büzüştürülür. Oklava ile içi yağlanmış tepsiye oklavadan çekilerek bırakılır. Bu şekilde tepsi dolup döşendiğin de bıçakla üç cm kadar uzunluğunda kesilir. Bu işlem tepsi dışında tapla üzerindede kesilip tepsiye döşenebilir. Üzerine yağ sürülür. Elektirikli fırında, fırınlı sobada veya ocaklıkta tepsi altına köz ve üzerine saç kapanıp saç üzerine köz konularak altı üstü aynı anda pişirilir. Soğumaya bırakıldığında tam soğumadan ılık haldeyken üzerine önceden hazırlanmış, şeker, su ile kaynatılmış şerbet içine çok az miktarda limon tuzu veya limon suyu eklenerek şekerli şerbet ılık şekilde sini üzerine dökülür. Soğuyunca yenmeye hazır hale gelir.

7-Yoğurt (Gaşık-Lokma) Tatlısı: Derin bir kaba yumurta, süt veya yoğurt, tuz, karbonat ile kaşıkla orta kıvamda hamur karıştırılır. Tencere içinde bol sıvı yağ kızdırılarak kızmış yağ içine kaşıkla hamur kaşık kaşık atılır ve pişer. Tencereden alınarak bir kaba konulur ve ılık haldeyken, önceden hazırlanmış ılık şeker şerbeti içine atılarak bir müddet bekletilir ve bir tabağa alınarak yemeye hazır hale getirilir.

8-Aşûre (Kızıl Aş): Altı, sekiz saat önceden, sıcak suya ayrı ayrı kaplarda yarma, ak fasulye, nohut ıslatılır. Bir tencerede veya ayrı olarak yarma, nohut, ak fasulye su ile pişirilir. Ayrı kaplarda pişirildiyse bir tencerede birleştirilir. Piştikten sonra toz şeker atılır. Bir müddette şekerle kaynadıktan sonra içine aşüre için isteğe göre en az varsa yedi çeşit üzüm, fındık, ceviz, incir, erik çiri, kayısı çiri gibi çerezler katılarak kısa bir zaman zarfında ocaktan indirilir.

9-Garga Bini (Beyni): Bir tabakta pekmez ile yoğurt karıştırılarak yapılır.

10-Öküz Helvası-Pekmezli Helva: Bir tepside unu yakmadan kısık ateşte pembeleşinceye kadar kavrulur. Pekmez, bal, ılık şeker şerbeti ile katı olarak karıştırılır. Elle şerbet una iyice yedirilir. Tepsiye yayılarak yumruk ile sıkıştırılır ve bıçakla baklava kesimi veya kare olarak kesilir. Soğuyunca yenmeye hazır hale gelir.

11-Pişmaniye: Pişmaniye çekme pişmaniye çekmesini bilen biri tarafından yapılır. Pişmaniye çekme sırasında diğer yapılacak işleri bilen kişi organize eder. Bakır veya alimünyum bir leğen içine toz şeker dökülür ve serilir. Şekerin yüzeyine gelecek kadar su eklenir ve ateşte kaynayıp koyulaşıncaya kadar durmadan karıştırılır. Belli bir kıvama gelince içine az miktarda suda eritilmiş limon tuzu eklenerek şekerin dönmesi dediğimiz, şeker olmaktan çıkıp sararma şeklini almaya başlaması ile, çok kısık ateşte durmadan karıştırılır. Diğer yandan da bir kişi pişmaniye çekiminde gerekli olan unu hafif pembeleşinceye kadar küçük bir iki tepside kavurur. Şeker şerbeti açık kahverengi renge geldiğinde kıvamını ölçmek için bir çay kaşığı alıp katı tereyağı ile yağlanmış tepsi içine dökülüp, soğutulup, elle sündürerek kıvamına bakılır. Bu işlem kıvamını yakalayana kadar yapılır.

Pişmaniye olacak kıvam yakalandığında, katı yağ ile yağlanmış büyük tepsi içerisine boşaltılır. Pişmaniye kıvamına gelmiş şeker önce isiran'le sürekli tepsi ortasına doğru toplanır ve tepside boşalan yerede sürekli katı tereyağı sürülür. Bu şekilde eli yakmayacak kadar soğutulur ve kıvamlaşmış şeker ele alınarak elde oynamaya başlanır ve soğutulmaya çalışılır. Bu işlemi karşılıklı iki kişide yapar. Şeker kıvamının yapışmasını önlemek ve çabuk soğutmak içinde ellerine sürekli katı yağ sürerler. Belli bir soğumadan sonra bir tapla üzerine kavrulmuş ılık un serilerek şeker kıvamı halka olarak un üzerine bırakılır ve tapla etrafında oturan kişilerce, halkalanmış kıvamın altından iki elle tutularak kendilerine doğru çeker ve açarlar. Açma işlemin de şeker kıvamı tapla üzerine yayıldıkça halka şeklinde katlanır ve tekrar açılır. Açma sırasında ustanın duruma göre verdiği bilgiye göre halka üzerine ılık, soğuk un dökülür. Dökülen un halka şeklindeki şeker kıvamına açtıkça yedirilir. Bu işlem şeker kıvamının iyice tel tel inceleşmesine kadar devam eder. En son açıldığı tapla büyüklüğündeki haliyle soğumaya ve dinlendirilmeye bırakılır. On cm uzunluklarda kesilip bir elle kesilen bir uçtan tutularak silkelenir ve tabaklara konularak yenmeye hazır hale gitirlir.


HOŞAFLAR-ÇİRLER VE İÇECEKLER


1-Zerdali (Kayısı) Hoşafı (Çiri)

2-Erik Hoşafı-Çiri

3-Elma Hoşafı

4-Armut Hoşafı

5-Ayva Hoşafı

6-Vişne Hoşafı

7-Ahlat Hoşafı-Çiri

8-Ayran

9-Şerbet

10-Çay

11-Türk Kahvesi: Genelde keyif almak için, söz kesmeler de ve eve gelen misafirlere, cezve ile kahve, şeker, su karışımı ile pişirilen, fincanlar ile ikram edilen Ata sözlerimize girmiş bir içecektir. << Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Vardır.>>


TURŞULAR


1-Sirkeli Salatalık Turşusu: Küçük turşuluk salatalıklar, çatal ucu veya iğne ile delikler açılarak tuza batırılır, bir gün bekletilir. İsteyen salatalıklara delik açmaz. Bir küpe veye bidona salatalıklar, soyulmuş diş sarımsak, acı yeşil biber ve tuz konularak üzerine üzüm sirkesi dökülür. İsteğe göre sirkeye suda katılabilir. Bidon veya küpün ağzı kapatılarak turşunun olması beklenir.

2-Sirkeli Baldırcan (Patlıcan) Turşusu: Patlıcanların sapı alınarak yıkanır ve haşlanır. Soğuk suya atılarak biraz bekletilir. Patlıcanların ortasından uzunlamasına bıçakla yarılarak içi açılır. Patlıcanların içine, soyulmuş doğranmış sarımsak, yeşil doğranmış acı biber, doğranmış domates, doğranmış maydanoz, tuz, sirke ile yapılan karışım iç doldurulur. Turşu küpü veya bir bidona döşenerek üzerine sirke ve tuz ayarlanarak dökülür. Kurulduğu andan itibarende yenilebilir.

3-Sirkeli Karışık Turşu: Soyulmuş diş sarımsak, tuz, yeşil biber, salatalık, fasulye, yeşil ve kırmızı domates, kelem (Lahana) acı yeşil biber, pancar gibi isteğe ve damak tadına göre çeşidi artırılarak sirke ile kurulan turşudur.

4-Sirkeli Taze Fasulye Turşusu: Taze fasulye haşlanarak ve içine soyulmuş sarımsak, yeşil biber sirke, tuz ile kurulan turşudur.

5-Sirkeli Kocabaş (Pancar) Turşusu: Haşlanmış veya pişmiş kocabaş (Pancar) soyulmuş sarımsak, yeşil biber sirke, tuz ile kurulan turşudur.

6-Sirkeli Kelem (Lahana) Turşusu : Haşlanmış kelem, soyulmuş sarımsak, yeşil biber sirke, tuz ile kurulan turşudur.

7-Tuzlu Kelek Turşusu: Kelekler alaca soyularak ortadan ikiye bölünür ve içleri alınır. Tuza batırılarak bir gün kadar bekletilir. Soyulmuş sarımsak, acı ve tatlı yeşil biber, yeşil domates ile küpe veya bidona döşenerek üzerine tuzlu su ve limon tuzu eklenir. Kelek yerine acur ile veya kelek ve acur birliktede kurulabilir.


REÇELLER


1-Zerdali (Kayısı) Reçeli

2-Ayva Reçeli

3-Gül Reçeli

4-Vişne Reçeli

5-Çilek Reçeli


PESTİLLER


1-Erik Pestili: Erikler yıkanır temizlenir çekirdekleri çıkarılarak az suyla pişirilir. Koyulaşınca ocaktan indirilerek biraz soğuyunca kevgirden bir tencere yada küçük kazan, leğen içine ovularak süzülür. Süzülen sıvı bir tapla, temiz bir tahta, tepsi, sini üzerine yayılarak serilir. Kurumaya bırakılır. Pestil olarak veya suda yumuşatılıp marmelat şekline dönüştürülerek içine isteğe göre şeker ekilerek yenilebir.

2-Dari (Dağ Eriği) Pestili: Dağ erikleri (Dari) yıkanır temizlenir çekirdekleri çıkarılarak az suyla pişirilir. Koyulaşınca ocaktan indirilerek biraz soğuyunca kevgirden bir tencere yada küçük kazan, leğen içine ovularak süzülür. Süzülen sıvı bir tapla, temiz bir tahta, tepsi,sini üzerine yayılarak serilir. Kurumaya bırakılır. Pestil olarak veya suda yumuşatılıp marmelat şekline dönüştürülerek, içine isteğe göre şeker ekilerek yenilebir.


ÇEREZLER


1-Nohut Gavurgası: Haşlanmış veya önceden ıslatılmış nohut, yanan tandırda saç üstünde elenmiş bebe toprağı ile gavrularak, temiz bir koyun gözü süpürgesi yardımı ile bir tepsiye alınır. Alınırken gelen toprak kalburdan elenerek nohut gavurgası yenmeye hazır hale gelir.

2-Ekin Gavurgası: Yanan tandırda saç üstünde sadece ekin gavrulur.

3-Mısır Patlatması: Yanan tandırda saç üstünde elenmiş bebe toğrağı içine mısır atılarak patlatılır. Patlayan mısırlar temiz koyun gözü süpürgesi yardımı ile alınır. Patlamayan mısırlarda alınarak mısır çotulu olarak yenir. Günümüzde ise tencere içine az yağ ve tuz atılarak mısır patlatılmaktadır.

4-Mısır Közlemesi: Yeşil taze mısır koçanları kabukları ve püskülleri soyularak közde közlenir.

5-Hedik: Bulgur kaynatma dışında kışın uzun gecelerinde çerezlik olarak ekinden (buğdaydan) kaynatılır. İsteğe göre önceden ıslatılmış nohut ve ak fasulye de içine katılabilir.

6-Kabak Çekirdeği (Sade-Tandırda): Tandırda ekmek yapıldığında genelde kara kabak ekmek yapılma işlemi bittikten sonra, tandırdaki köze gömülerek pişirilir. Kabağın kabak kısmı sade olarak yenildiği gibi içinde pişen çekirdekleride çerez olarak yenir.

7-Aygember (Ay Çekirdeği): Bahçede çekirdekleri içini doldurduğun da taze olarak yenildiği gibi, çekirdekler olgunlaşıp hasat yapıldıktan sonra kurutulduğunda hem çiğ hemde fırında tepside kavrularak yenilir.

8-Ceviz: Cevizler olgunlaştığında yeşil kabukları gâllenerek (soyularak) kurutulup kırılır ve içi yenir. Aynı zamanda cevizlerin olgunlaştığında içi çıkartılarak taze olarakta yenilir.


KOZAYAĞI KÖYÜ KADIN VE ERKEK KIYAFETLERİ

GEÇMİŞTE GİYİLEN KADIN KIYAFETLERİ


1-İç Donu-Paçalı Don: Basmadan dikilen vücudun alt kısmına giyilen belden diz kapaklarına kadar olan iç çamaşırı.

2-Don-Holta: Vücudun alt kısmına giyilen renkli basmadan, iç kısmına da astar dikilen giysi. Üst tarafı şalvar gibi geniş astarsız dikilenede Koca Don denir.

3-Nakışlı Çorap: Yünve tiftik ipleri kök boyaları ile renklendirip nakışlar konularak örülen ayağa giyilen giysi.

4-Çarık: İşlenmemiş hayvan derisinden yapılan, ayağın üst tarafına gelen yerine delikler açılarak bağlanan, çorap üstüne giyilen, bugünkü ayakkabı görevi yapan giyecek.

5-Gönek-Göynek-İçlik: Vücudun üst kısmına giyilen beyaz basmadan dikilen bugünün atlet görevini yapan iç çamaşırı.

6-Entari: Basmadan dikilen yakasız önü boyundan göğüs kısmına kadar düğmeli belden biraz aşağı kadar inen giyecek.

7-Zıbın-İç Yelek: Kolları olmayan önden düğmeli,boyundan bele kadar olan giyecek.

8-Üç Etek: Yörelere göre desenleri değişen,boyundan ayak bileklerine kadar uzunlukta, ön kısmı açık olan, düğme dikilerek düğmeyle kapatılabilen, belden alt kısmı yanlardan kesik olan tek parçalı giysi.

9-Kuşak: Yöre olarak desen şekli ile daha çok köyümüzde bademli şaldan, bele dolanan kuşak.

10-Al Önlük: Kuşak üstünden ön tarafa takılan al renkte önlük.

11-Gümüş Kemer: Buda yine yörelere göre değişip bazı yörelerde tek başlı bazı yörelerde çift başlıdır. Köyümüzde çift başlı olanı kullanılmıştır.

11-Salta-Nakışlı Yelek: Kollu olup nakışlarla süslenmiştir. İşlenen nakışlar, nakışına göre anlam ifade etmektedir.

12-Takka-Takke: Arkası saç örgülü, önü püsküllü ve gümüş pullu veya normal pullu fes (Takka). Bu takkanın ön tarafına yedi kat değişik renklerde yemeni bağlanır.

13-Yemen-Yazma-Cember: Tığ ile işlenmiş yemeni, yazma, cember dediğimiz baş örtüsü.

14-Atkı: Daha çok orta yaş üstü kadınların başına taktığı, üstüne yemeni bağladığı bel üstüne kadar inen başa örtülen örtü.

Bu giysiler zamanla bir kısım değişikliklere uğrayarak günlük giyimde, üç eteğin yerini fistan, salta dediğimiz nakışlı yeleğin yerini örme kazak yelek veya kollu kazağa bırakmıştır. Ayak kısmındada nakışlı çoraplar yerini, fabrikasyon çoraplar çıkınca normal çoraplara bırakmıştır. Çarık ta gündemini yitirince yerini, mesh lastiği, elekçi lastiği dediğimiz lastik garevlelere (ayakkabılara), yazları da naylon ayakkabılara ve kundura ayakkabılara bırakmıştır.

Günümüzde ise giyim çeşitleri çoğaldığı için topluma uygun şekilde giyinilmektedir. Orta yaş ve yaşlı kadınlarımız eski tarza yakın kapanık giyinmeye çalışmaktadır. Genç kızlarımız ise toplumun artık genelde giydiği şekilde giyim tarzı uygulamaktadır.


GEÇMİŞTE GİYİLEN ERKEK KIYAFETLERİ


1-İç Donu-Paçalı Don: Basmadan dikilen vücudun alt kısmına giyilen belden diz kapaklarına kadar olan iç çamaşırı.

2-Şalvar: Vücudun alt kısmına giyilen pantolon yerine giyilen uçkurla bağlanan bol, geniş giyecek.

3-Zıvga: Üstü geniş paçaları dar olan üst tarafı dilimli olarak dikilen pantolon yerine giyilen giyecek.

4-Yün Çorap: Yün ve tiftikten örülen çorap.

5-Çarık: İşlenmemiş hayvan derisinden yapılan, ayağın üst tarafına gelen yerine delikler açılarak bağlanan, çorap üstüne giyilen, bugünkü ayakkabı görevi yapan giyecek.

6-Gönek-Göynek-İçlik: Vücudun üst kısmına giyilen beyaz basmadan dikilen bugünün atlet görevini yapan iç çamaşırı.

7-Mintan: Yakasız, uzun kollu, önü değmeli, boyundan bele kadar inen gömlek yerine giyilen giyecek.

8-Şal: Bele dolanan yöremize göre desen şekli bademli şal.

9-Silahlık: Deriden yapılan, ön tarafında birkaç bölmesi olan, ince deri bağları ile bele bağlanan, bölmelerine, kama takılan, tabaka, çakmak konulan bir çeşit deri kuşak.

10-Yelek: Önü düğmeli omuzdan bele kadar inen, önlerinde cep olan kolsuz giyecek.

11-Köstek: Yeleğin omuz kısmına bağlanan, ucuna saat, anahtar takılan zincir.

12-Camedan: Yakasız,uzun kollu boyundan bele kadar inen nakışlı, ceket yerine giyilen giyecek.

13-Poşu-Keyfiye: Başa sarılan, omuzlara atılan, kenarları saçaklı, ipekli örtü. Bizim çocukluk günlerimizde halâ takanlar vardı. Poşu-Keyfiye hakkında da biraz bilgi verelim.

<<POŞU-KEYFİYE KÜLTÜRÜMÜZE NASIL GİRMİŞTİR: Çeşitli sebeplerden dolayı Ecdadımız Orta Asyadan Anadoluya göçü başlattıklarında, yolda önceden gidenlerin sonradan gelenleri, sonradan gelenlerin önceden gidenleri tanıyabilmeleri için bir işaret olması gerektiğini düşünür.
Ak sakallılar birbirlerini yanlarına yanaşmadan tanıyabilmek için, bir yaz günü çadırlarında oturup bu konuyu görüşürken hafiften yaz yağmuru yağar ve biraz sonra diner. Yaz yağmurundan hemen sonra Gökkuşağı oluşur. Yaşlı Aksakallılarımız dan biri bunu farkediyor.
İşte parolamız bu renklerden oluşsun diyor. Çadırda bulunan ulu aksakallılar bunu kabul ediyorlar. Gökkuşağın da bulunan renklerden kumaşlar dokuyarak, her rengin manasını birlikte açıklıyorlar.

BEYAZ RENK : Duruluğu, sadeliği ve temizliği ifade etsin.

YEŞİL RENK : İmanımızı, muradımızı ve İslâmı temsil etsin.

MOR RENK : Hoşgörüyü, affediciliği ve sevgiyi ifade etsin.

KIRMIZI RENK: Bayrağımızın rengini ifade etsin.

SARI RENK : İşi, bolluğu, bereketi, buğday başağını temsil etsin

300 yıl süren göç müddetince, yolda birbirlerini bu renklerden yapılan örtülerden tanıyan gardaşlar, garındaşlar karşılama ve buluşmadan haz duydukları, keyif aldıkları için birbirlerini tanımaya vesile olan bu parolaya, işarete KEYFİYE (Poşu) derler.>> Yörük-Türkmen Kültüründen alıntı.
Bu giysiler zamanla bir kısım değişikliklere uğrayarak, iç donu ve göyneğin yerini iç çamaşırları, şalvar ve zıvganın yerini, kadife, kumaş pantolon, mintanın yerini gömlek, camedanın yerini ceket, poşunun yerini takka dediğimiz kasket ve yaşlıların giydiği hacı takkası dediğimiz örme takka almıştır.
Çarığın yerini, hemen hemen hepsine de garevle ve ayakkabı dediğimiz, içi astarlı soğukkuyu lastik, içi astarsız cızlavıt lastik, mesh giymek için giyilen elekçi lastiği dediğimiz elekçi lastiği, tulum (şamyel lastikten yapılan ucu sivri ayakkabı), altı kösele deriden yapılmış az tabanlı yemeni dediğimiz ayakkabı, iskarpin ve kundura dediğimiz ayakkabılar çarığın yerini almıştır.

Köyümüzün erkek ve gençleri günümüzde ise, giyim çeşitleri çoğaldığı için topluma ve çağa uygun şekilde giyinmektedir.

14 Ağustos 2016 44-45 dakika 28 denemesi var.
Yorumlar