Gerçeğe kör

Bazen derin bir boşluğa düşer insan: anlayamadığı bir boşluktur bu, sıkılır hayattan, anlamsızlaşır herşey.. çıkış arar bazen..

kendini hayatın ortasında bulmuştur bir anda, vahşi hayatın ortasındadır artık. İlişkiler başlamıştır, kurallar, mücadele, savaş başlamıştır artık... kaçmak ve kovalamak zorundadır.. neden burda olduğunu bilmediği ve yaşamak için savaşmak zorunda olduğuna inandığı, bu koca yaşamda..

kaçandır ya da kovalayan.. bencildir, neden hayatta olduğundan çok, yaşamın neresinde olduğu önemlidir.. anlayamaz hayatı, boğulur düşüncelerde, güçlü sanır kendini, yaşamak için nefes aldığını, unutmuş olduğu her an !

O artık düşüncesizliğinin bedellerini öder.. haketmediğinden başkasını değil !

korkaktır, fark ettirmez, hayattaki en büyük darbeyi, güçlü olduğunu düşündüğü anda alır !

Onlarca farklı kimliği vardır onun.. kim olduğunu anlayamazsın .. bahtsızdır, hayatı kontrolsüz sanır.. fark edemez gerçeğin izini.. fark edemez gücün gerçeğini...

yalnızdır ve mutsuz... doğaya hep meydan okur, onu yenebileceğini sanarak.. cesur görünür, çünkü bu; onun en sevdiği roldür..

unutur hep, yaşamak için yemek, yaşamak için içmek zorunda olduğunu.. kördür o.. gerçeğe kör...

kendinden emin, hep konuşur o.. Emindir o, kaybedişin derin üzüntüsünün ona olan yakınlığından, ölümün baş ucunda olduğundan, sonsuza kadar emindir O..

bir gün bitmiş olduğunda yaşam ve o anlamış olduğunda herşeyi, hayatın sahibinin sistemine sessizce tebessüm eder... düşünür ve utanır... yüzü kızarır.. döner ve gider..

19 Kasım 2009 1-2 dakika 9 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar