Gereksiz Çaba
Bazen insan bir şeyleri düzeltmek için kendini öyle bir yere kadar zorlar ki, sonunda dönüp baktığında sadece “gereksiz bir çabaydı” demekten başka bir şey kalmaz elinde. Çünkü ne kadar uğraşırsan uğraş, bazı insanlar düzeltilemez, bazı hikâyeler toparlanamaz, bazı yaralar kapanmaz. İnsan, kendini parçaladıkça daha çok eksilir; daha çok koştukça daha çok yorulur; daha fazla verdiğinde ise daha az değer görür.
İşte bütün bunların adı: gereksiz çaba.
İnandığın, uğruna gözyaşı döktüğün, belki ömründen ömür verdiğin şeyler bir gün kapı gibi yüzüne kapanınca anlıyorsun bunu. İnsan bazen kendi kalbini bile iyileştiremezken, başkasının kalbini kurtarmak için neden nefes nefese kalır? Neden anlamayacak birine kendini anlatmak için savaşır? Gitmek isteyen birine neden kalması için yalvarır? Çünkü insan bazen kendi değersizliğine kör olacak kadar sever. Sevgi kör eder, evet; ama en çok kendine yaptığı bu gereksiz çabayla kör eder.
Gereksiz çaba dediğin şey aslında bir çeşit sessiz intihardır. Kimse görmez, kimse bilmez, ama sen içten içe kendini tüketirsin. Birine yaranmak için bin parçaya bölünürsün. Bir mesaj için sabahlarsın. Bir arayışın sonunda hep aynı cevapsızlıkla karşılaşırsın. Kendini biraz daha küçültür, biraz daha kırar, biraz daha silersin. Çünkü o an inanırsın: “Belki bu kez olur.” Oysa olmaz. Olamaz. Çünkü karşı tarafın çabası yoksa, senin çaban zaten baştan gereksizdir.
Gereksiz çaba, insanın kendine yaptığı en büyük ihanettir.Ne zaman ki vazgeçiyorsun, işte o zaman kendine dönüyorsun.Ne zaman ki “yeter” diyorsun, o zaman nefes alıyorsun.Çünkü bazı savaşlar kaybedilmek için vardır, bazı hikâyeler bitmek için yazılır, bazı insanlar hayatında sadece seni sınamak için durur.
Ve bir gün kalkıp aynaya baktığında, “Ben ne için uğraştım?” diye sorarsın kendine. İşte o soru, kalbinin artık yorulduğunu gösteren en dürüst sesleniştir. Bir sevdayı, bir insanı, bir ihtimali ayakta tutmak için kendini bitirdiğini fark edersin. Ve o an anlarsın:
Sorun sende değilmiş.Sorun çabanda da değilmiş.Sorun, değmeyene değer vermende, hak etmeyene emek göstermende, sevgiyi duvarlara çarpa çarpa harcamanmış.
İnsanı en çok yaralayan, en çok tüketen, en çok boşa düşüren şey. Ama aynı zamanda büyük bir uyanışın da başlangıcı.Çünkü bazı kapılar kapanır ki sen artık zorlamayasın.Bazı insanlar gider ki sen kendine kalabilesin.Bazı hayaller yıkılır ki sen yeni bir yol bulabilesin.
En sonunda anlıyorsun ki:En büyük çaba, kendini yeniden ayağa kaldırmaktır.Gereksiz olan ise seni yıkan her şeye koşulsuzca verdiğin emektir…
