Gölge

Beni yanlış anlıyorsunuz...
Ben sadece geçiyordum buralardan. Ondan hiç haberim yok. Tanımıyorum kendisini. Yüz yüze bakmışlığımız, bakışmışlığımız falanda yok. Uzaktan gördüm kendisini. Öyle uzaktan baktım, baktım ve sevdim. O görmedi beni. Zaten bende görmesin diye hep arkasından gittim. Gün geldi uzadım, gün geldi kısaldım. Hep onu takip ettim bir gölge misali. Ama o beni hiç görmedi. Habersizdi benden anlayacağınız. Beni sevme ihtimalini de hiç düşünmedim. Zaten gölgeler pek sevilmezdi. Sevdirmedim kendimi anlayacağınız. Sahibine aşık bir gölge kimsenin de umurunda değildi zaten gündelik aşkların moda olduğu bir zamanda.
Şimdi beni sakın anlamaya çalışmayın. İlle de anlamak istiyorsanız eğer, gölgenize dönün ve seni seviyorum deyin. Ama fazla umutlanmayın. Çünkü size arkasını dönmüş olacaktır.
Beni anlamak; gölgenize aşık olmak demek. Bunu kendinize yapmayın.
İdeal aşlar deneyin mesela. Komşunuza aşık olun, sıra arkadaşınıza, dostunuza, patronunuza... Şansınızı fazla zorlamayın yani. Gölgenizin elini tutamaz, omzuna yaslayamazsınız başınızı. İnsan bu sonuçta; öyle kolay kolay mutlu olmaz. Aza kanaat ise pek tarzı değildir.
Şimdi siz egoistin teki olduğumu düşünüyorsunuzdur eminim ki. Gölgesine aşık biri, kendisine aşık demektir nede olsa. Ama başta da söyledim gibi; beni yanlış anlıyorsunuz. Ben sadakate aşığım. Bana gölgenizden daha sadık bir şeyler söyleyebilir misiniz? Bence öyle bir şey yok. Çünkü gölgenin bir sahibi var. Ama bir kişi, birçok kişiye sahip olabiliyor.
Onu seviyorum.
Gölge...

02 Ağustos 2011 1-2 dakika 16 denemesi var.
Yorumlar