Göz Yaşları...
Bir insanın göz yaşları dökmesine hiç tahammülüm yoktur.Dayanamam.O kişiyi teselli edemesem de O'ndan fazla üzüldüğüm aşikardır.
Gözyaşlarının da teselli olduğuna inandığım bir gerçektir.
Zaman zaman ağlamalarımı etrafıma göstermesem de gizliden gizliye gözyaşlarımı içime akıtmakla rahatladığımı hissetmişimdir...
İlk göz yaşlarımı, on dokuz yaşımda ilk aşkımda ihanete uğradığım zaman içime akıtmıştım...Bu ihanet karşısında uzun zaman kendime gelememiş,deli gibi dolaşmıştım...Ama sonra tekrar eski dingin düzenime dönmekte gecikmemiş,karşı cinsten gelebilecek aşk ihanetlerine kendimi hazırlıklı kılmıştım...Ve gelen her ihanete göz yaşı dökmek yerine göz kırpmış ve sıradan bir olaymış gibi hafızama yerleştirmeden silip atmıştım...Doğrusu bu ihanetler beni olgunlaştırmıştı.Bundan sonra ?gelene ağam,gidene paşam? düşüncesiyle yakınlaşmış ve hiçbir sevgiliye? sen benimsin? diye öznelerim içerisine sokmamıştım...Bu rahatlığım,sağlam bir limana(evlilik)demir atana kadar sürüp gitmişti.Ondan sonra da gönül maceralarımı bırakmıştım...
Şimdi bakıyorum etrafımdaki sızlanmalara...Anlam veremiyorum bir türlü...Sızlanmaların boyutları farklı olduğu için dökülen göz yaşları da ?timsahın gözyaşları? gibi sahte geliyor...
Hep sahiplenme dürtüsü hissediyorum aşk ilişkilerinde...Karşı cinse zorla kendisini kabul ettirme gibi anlamsız uğraşları görüyorum...Ben bu tip hareketleri o kişinin zayıflığı olarak nitelendiriyorum,acizane olarak...Bu kişiler zayıf ruh halleriyle hem kendilerini boş yere yıpratıyorlar hem de karşısındaki kişinin hareket alanını kısıtlamış ve özgür iradesine darbe vurmuş oluyorlar...
Zorla güzellik olmaz ki...
HAKLISINIZ AYHAN BEY..ÇOK ANLAMLI BİR YAZIYDI..KUTLARIM.. SEVGİLERİMLE..