Gül Dalından Kopunca...
Gül dalından kopunca ormanlarımı ateş sardı...Rüzgar har yetiştirdi ortasına kalbimin ve ben yandıkça yandım gül dalından kopunca...Sana beni sordular da gül dedim güldüler de gül incindi dalında ve kopuverdi dalından...Yer sakladı yüzyıllık uykusunda,rüyalar yorgan oldu,dünya onsuz oldu...Ben ağladıkça öldüm gül dalından kopunca...Canım yandı...Sanki bütün ızdırapların göbeği yüreğime bağlıymış gibi öyle bir acıdı ki ruhum ne ölebildim ne olabildim gül dalından kopunca...Güneş tepemden içeri düştü ve savaşı başladı yangının...İliklerim kurudu önce...Sonra gözlerim beni terk etti...En sonunda can terk etti beni...Yedi uyurlar hatırına bir kıtmir rüyasına daldım gül dalından kopunca...Bir anneden bin öksüz gibi büküldü boynum en ince yerinden...Nasırlı bir el bile dokunmadı saçlarıma...Kimse alnımdan öpmedi kucaklamadı beni kimse...Yalnızlığa gömüldüm seherin en izbe anında gül dalından kopunca...Oysa bin goncaya gebe bin dalım vardı yeşil...Yangın beni tarumar etti,kökümü incitti gül dalından kopunca...Hüznün en mahzun renklerinden bin yaş aldım ödünç gül dalından kopunca....Dokunamadım...saramadım...Bin asra böldüğüm hıçkırıklarımdan ben beni duymaz oldum gül dalından kopunca...