Güneşe Doğru

Kaldırım taşlarının arasından fışkıran bitki..Bir sürü taş içinde yalnızsın sen de..Kalabalık sandığımız dünyamızda yalnızız hepimiz de..Hele taşlaşmış kalpler içinde, katmerlenir yalnızlıklar..Anlayışsızlıklar çoğaldıkça, çöreklenir kimsesizlikler..

Akşam oluyor, gün batmakta..Güneşin altın ışıkları, taşları parlatıyor..Yürüdüğüm yol bir tüneli andırıyor..Güneş ışıkları yolumu güzelleştiriyor bir anda..Doyamıyorum yola bakmaya..Hep kartpostallarda gördüğüm manzaraya, akmaya..

Bir an beynimde durdurmak ölümü..Ve uyanmak bu hoş manzarayla yeniden hayata..Bir an unutup, unutamadıklarımızı, uzanmak bizi saran ışıklı yola..Sadece yürümek..Kaygıları atıp kenara, bir fidan gibi yeniden dikilmek..Hem de ortasına hayatın..Gülümsemek tüm zamanlara..

Güneşin sarı ışıkları, sardı gönlümü..Doğanın cömert akışı, dondurdu damarlarımı..İlahi olanın sevgisi, kapattı bir anda tüm yaralarımı..Parkeler arasındaki bitki, sildi tüm doğru bildiklerimi..Kalakaldım, kendi yıkıntılarım arasında..Her şeyin bittiğini sandıkça..Oysa yeni başlıyor hayat, bitmedi hiçbir şey..Ördüğümüz duvarlarla, hayatı öldüren biziz..

Zaman akıyor, günler geçmekte.Yollar ve güneş hiç bıkmadan bize bu akışı haykırıyor..Yürüdükçe, kalabalıklaşıyor içimdeki resim..Her karede başka bir hayat canlanıyor..

Sancı var yüreğimde..İçimi ezen bir şeyler var..Ezikliğim kadar halsiz, köşede yatan kedi de..Bilinçli ya da bilinçsiz bir an durup bakıyoruz ikimiz de..Sonra hiçbir şey olmamış gibi ayrılıyoruz..Aslında biz bunu çok yapıyoruz..Görmeye alışık olduklarımızla, hep kendimize kaçıyoruz..Paylaşamamanın acısıyla her gün daha katı bakıyoruz hayata ve insanlara..

En güzel örneği, herşeye rağmen dimdik duran bitki veriyor bize..Taşların arasında bir başına kalmış olsa da..Onun kadar hisli olmayı diliyoruz işte o an..Unuttuklarımızı alıp yanımıza..Hatırlamak istiyoruz bir bitki kadar hassas olduğumuz zamanlarımızı..Suya methiyeler dizip, aşk ile bekleştiğimiz günlerimizi..Ne kadar şendik oysa..Bir güzel söz ya da bakış yeterdi telaşa düşmemize..Sevinç içinde, günleri bitirmemize..

Neden bu kadar yalnızlaştık?..Bu bir yazar yalnızlığı değil..Bencilleşen insanların, toplu hastalığı..Veba kadar tehlikeliyiz şimdi hepimiz..Hele düşmeye görsün birimiz..Üzülmemiz gerekenlere sevinir olduk öyle ki..Gerçek sevinçler bizi terketti..

Güneşe doğru yürüyorum.Yol sarıyor bedenimi..Ruhum güneşe aralanıyor..Yol, güneş ve ben..Kardeş oluyoruz bir anda..Sarılıyoruz elimizde olanlarla hayata..Güneşle sözleşiyoruz, yarın akşam gün batarken buluşmaya..Hiç usanmadan yola vurulmaya..Bir gün yol olsa da ben olmayacağım..Bir gün güneş doğsa da, ben ışımayacağım..Bunları düşünüp hüzünle bakıyorum ruhuma..Olması gerektiği halde, unuttuklarıma..

Güneş batarken, hüznü de gömüyorum geceye..Sezdirmiyorum bu halimi kimseye..Hüzün ve sevinç..İki anlamlı arkadaş..Sabahın sevinci sarıyor şimdiden ruhumu..Güneş varsa umut da olacak daima..Yeni güne merhaba demeden, iyi akşamlar diyebilmeli insan..Gelecek gelmeden, geçmişi silebilmeli her insan..Hatırlaması gerekenlerle, inadına yürümeli yeşeren yürekler..Taşlaşmışlığına aldırmadan dünyanın, birbirini sarabilmeli bilekler..

Güneşe yürüyorum hayallerimle..Beni hiç terketmeyen sevdiklerimle..

06 Temmuz 2011 3-4 dakika 243 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 13 yıl önce

    Güzel bir deneme olmuş Şule. İnsan bir su misali akıp duruyor kendi mecrasında, elimizdende gelen fazla birşey yok tevekkülden başka ve tefekkürden başka. Duygularımızı taşlaştırdık mı o zaman bittiğimizin resmidir. Ama öyle taşlarda vardırki, Allah korkusundan toz olurlar değil mi? Sevgiyle kal...👍

  • 13 yıl önce

    Toplu kıyımlar dengesizi kendini baştan çürüşmelere savruluşun yakın bakışını...Yani insanın yutan mıknatıslar kol-kanca takılmalarıyla birbirinin yıkıntısına devrilerek tökezlemesini...Ve öte yandaki günlük güneşlik sever yürekliliği..Dese dese yüreğine gücü yeten, neyi sevdiğini ve niye sevdiğini bilen değerli hayatlar yolcusu der bu yakın bakışı. Meryem' e sevgiyle.