Güzelim Acı

Acı üzerine kaç müsvette paraladım bilmiyorum... Müsvette aşklara inat acılarımı akıttım boş, bir o kadarda dolu kağıt parçalarına... Ha öyle biberin acısına benzemez benim acılarım, sade dilinizi yakmaz, tüm bedeninizi kasıp kavurur cehennem misali...
Okuduğun kitaplarda hep acıyı aradım. Çekileni içimde hissedebilmek için. Biliyorum mazoşistçe bir yaklaşım fakat insanların faşistçe davranışlarına inat, onlar yerine ben zarar verdim kendime... Bir çoğunuz deli diyorsunuz biliyorum. Belki de haklısınız deliriyorum... ama bunun suçlusu ben değilim... kaybedilenler, kaybettiklerimiz, kaybettiklerim... aşk, inanç, güven, ahlak, dostluk... ve dahası insanlık... verdiğimiz kayıplar beni günden güne acıya sürükledi... acı çektirmiyorum belki, hayır belki değil kesinlikle çektirmiyorum... lanet olasıca faşist beyinsizlerden değilim ben, bunu biliyorum...
Şimdi uyanmalıyım, sanırım yemek yiyeceğim belki dışarı çıkarım. dışarıda kar var ama güneşte var ve çok güzel görünüyor. Toygar Işıklı'nın binlerce kez dinlediğim babam adlı bestesini dinlerim yine... biraz ağlarım belki karın o soğuk güneşin o aydınlık güzelliğine nazır... şimdi gitmeliyim... hayat ne kadar güzel değil mi... gözyaşlarım ne kadar da güzel...

Gizem Çavuşoğlu

28 Nisan 2011 1-2 dakika 16 denemesi var.
Yorumlar