Güzelin En Haline Mektuplar-1

Ey güzelin en hâli...
Aşkın 'sen' hâli...

Sana bu satırları, mürekkebin çokça cömertlik gösterdiği ve bulutların hüznüyle kararmış yağmurlu bir geceden yazıyorum.

Her gece yastığımdan uykularımı kovuşum, aslında seni bekleyişimdendir. Gözlerimden buram buram süzülen sensizliğe, ne tabibler merhem oldu ne de üfürükçülerin nefesi... Her gece, soğuk duvarlardan dinlediğim şarkılarda geçiyor adın. Sesi kötü değil duvarların, sadece adını söylerken bir kekeleme peydâh oluyor dillerinde. Seni görselerdi belki de soğuk tenlerine kan inerdi ve şarkılarına bülbüller eşlik ederdi...

Ey adını söylemekten bıkmayacağım düş güzeli!

Nerede olduğunu sormayı unuttum mektuba başlarken ve nasıl olduğunu. İyi olduğunu ümit ediyorum ve huzuru bulduğun bir yerdesin, hissediyorum. Çünkü bekleyişime karşılık alamadığım zamanlarda bunu düşünüyorum. Öyle ya, insanlar iyi hissederken hiçbir şeyi umursamazlar. Başkalarının hüzünlerini, yalnızlıklarını, terkedilmişliklerini, intiharlarını... İnsanlar iyi hissederken bazen başkalarının iyi olması bile onlar için önemsizdir. Çünkü insan hayata kendi gözleriyle bakar, başkalarından gözlerini kaçırarak...

Sen de öyle misin, mutluluğumun katili?

Sadece kendini mi düşünüyorsun? Huzuru paylaştığın kişiye çokça selâm söyle. Bir gün seni bırakmaya meylederse, onu alnından vuracağımı da söyle! Çünkü sen mutluluğumun katilisin ve başkalarının bunu sana yapmasına izin vermeyeceğim. Bana uzak bakışlarından, aslında uzaklığın sadece mesafelerde olmadığını öğrendim... Yan yana olsalar dahi aralarında okyanusların yüzdüğü insanların da olabileceğini, senden öğrendim.

Ve senden bir şeyi daha öğrendim: Yalnızlığı...

Yalnızlığın insanın evvel ve âhirdeki tek dostu olduğunu, yine senden öğrendim. İnsan doğarken de yalnız, bu dünyadan göçüp giderken de... Bana bu dostu hatırlattığın için teşekkürlerimi sunuyorum sana. Ama 'yalnızlık' ve 'sen' arasında bir seçim yapmamı istersen, bu gerçekten zor bir seçim olur benim için...

Çünkü bir tarafta gerçek dostum 'yalnızlık', diğer tarafta gecelerimi süsleyen yıldızların şahitliğinde iliklerime kadar özlemini duyduğum 'sen'... Yalvarırım böyle bir seçim isteme benden!

Ey âb-ı hayât kokan bakışlım!

Ölüm dedikleri şeyin aslında dertlerden bulaşan bir hastalık olduğunu anlıyorum şimdi...
Ve ben bu hastalığı sensizlik vebasından kaptım!
Mavinin esaretindeki gözlerin, bu vebanın tek şifâsı...

Sana bu satırları, mürekkebin çokça cömertlik gösterdiği ve bulutların hüznüyle kararmış yağmurlu bir geceden yazıyorum.

Benimkiler kadar karanlık olmayan geceler diliyorum ve benimkiler kadar uykusuz olmayan geceler...
En güzel şeyler, bu satırları yazdığım en güzel insanla olsun...



Hasretine boyun eğmiş birisinden...
Büyük Dertler Atölyesi, Kat:5 No:9...

03 Aralık 2013 2-3 dakika 3 denemesi var.
Yorumlar