Hasbihal 4

28 Şubat'ı hepimiz televizyonlar takip ettik, tanklar sokaklara çıktığında kimimiz korkuya kapıldık, kimimiz sevinç çığlıkları attık. Türkiye sancılı bir dönem geçiriyordu.İstifa eden hükümet, yeni kurulan malum parti ve malum seçim sonuçları...Yani bu sancılı doğumdan dünyaya gelen çocuk bir anda zirveye oturtulmuştu...

Şimdi soruyu doğru sormuşsak cevabımız da çok açık değil mi; Paşam...

Ve sonrası... Ülkemizde çok ciddi bir değişim yaşanmaya başlandı. Büyük yatırımlar yapılıyor, ekonomik veriler her geçen gün iyileşiyor, halkın alım gücü artıyordu.Tam bir ferah ortamı...Bugüne kadar yapılamayanlar çok kısa bir süre içerisinde yapılmaya başlanmıştı.Duble yollar, havaalanları,dev projeler...Enflasyon bile sihirli bir değnek değmişçesine yerlerde sürünmeye başlamıştı.Ya da nerdeyse tamamı hükümete tapınan medya tarafında öyle gösteriliyordu.

Şimdi son söylediklerimi garipsemişsindir; paşam...Öyle ya gözle görülür bu gelişmeler yalan değildi herhalde? Aslında birçoğu değildi...

Sorun mu ne?

Yıllar öncesinde okuduğum bir kitaba aklım takılmıştı. Öyle ki kitapta Türkiye adı dahi geçmiyordu olsa da ben bir Türkiye romanı gözüyle bakmıştım. John Perkins'in ?Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları'

Evet tüm ülkem insanının okumasını arzu ettiğim bu kitabın yanlış hatırlamıyorsam henüz 4. Sayfasındaki bir paragraf beni bayağı etkilemişti. Ne diyordu:

?Bir ülkede duble yollar, havaalanları,dev projeler ardı ardına yapılmaya başlanmışsa,sağlık ve eğitim sektörlerine ciddi yatırımlar yapılıyorsa o ülkede ABD işgali başlamıştır artık...'

Kitabı okuyalı uzun zaman olduğu için bu kadarı aklımda kalmış paşam...

Ne kadar garip değil mi? Kitabın devamını okumayan birine bunları söylediğinde şaşırması gayet doğal...

Kitabı uzun uzadıya anlatmayacağım.Sadece karşılıklı menfaatler...ABD desteklediği bir ülkenin liderine halkının gözünde rakipsi olacak şekilde para aktarıyor.Tabi dünya bankası adıyla...Lider o paralarla halkına inanılmaz imkanlar sunarak ya da sunmuş gibi yaparak koltuğunu her geçen gün sağlamlaştırıyor...Tabi paranın tamamı faiz karşılığında verilmiş borç...

Sonrasında mı ne oluyor,paşam?

İnsan borçlu olduğu adama itaat etmek zorundadır.O seni yıllarca zirvede tutacaktır, sen de onun isteklerini yerine getireceksin...

Nasıl istekler mi?

John Perkins bu tür ülkelere ilk olarak özelleştirmelere başlanması yönünde baskı yapıldığını anlatıyor. Bütün değerli kurumlar yabancılara ya da yabancıları perdeleyen ülke insanlarına satılacaktır.Daha sonra da 3 istek geliyor:
-Yer altı kaynaklarınızı kullanacağız.
-BM,NATO gibi uluslar arası arenalarda bizim isteklerimize göre tavır takınacaksınız.
-Çevrenizde yarattığımız sorunlarda bizim askerimiz değil sizin askeriniz cepheye sürülecek

Bu arada paşam, John Perkins bir ekonomik tetikçidir...

Bu kitabı okuduktan sonra küçük bir araştırma yapmak gerçekleri görmek için yeterli oluyor paşam...Ne kadar borçlandırıldık? Ne kadar özelleştirme yaptık?Yeraltı kaynaklarımız ne durumda?...Rakamlar çok çarpıcı göreceksin.

Tabi bunları yaparken bir de halkın takdirini kazanmak şartı var. Şimdi diyeceksin bu yapılanlar yetmez mi? Yetmez paşam...Bizim milleti aç bırak,susuz bırak, yolsuz bırak aldırmaz...Ama onu dindar ve milliyetçi söylemlerden mahrum etme...Bu da zor değil...Medyanın önünde bir ABD'ye bir İsrail'e savur...İşte o zaman her şey tamam...

Şimdi bu konuşmaların ardından kafanı kurcalayan bir mevzuda son günlerdeki operasyonlar olmuştur...O zaman bunu kimler yapıyor?

Adres aynı paşam...Hep aynıydı aslında...

Seninle işleri bitince gitmen gerekir. Yok gitmem diyorsan açığının olmaması gerekir ki savunabilesin gövdeni...Ama işte o konuda zayıflık hep oldu...Biliyorsun uçkur ve paraya hiç yok diyemedi bizimkiler...

Bu olayı da diğer sohbetimizde uzun uzadıya konuşuruz...

16 Ocak 2014 3-4 dakika 13 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 10 yıl önce

    Son aylarda ve günlerde yurdumuzda yaşanan olayların adeta bir şablonu bu. Halen okuma yazma oranını bile yüzde doksanların üstüne çıkaramamış bir ülkeyiz biz en nihayetinde. Benim çocukluğumda gelişmekte olan ülke diye geçiyordu adımız, aradan kırk sene geçti hâla gelişmekte olan ülke diye geçiyor adımız. Ne diyelim Allah başımıza dirayetleri yöneticiler getirsin, onları seçeceklere de akıl fikir versin.👍

  • 10 yıl önce

    amaçlar ve araçlar ve de kullanılan maşalar

    üzücü üzücü olduğu kadar da vahim ne yazık ki uyanmak gerek artık

    paylaşım için teşekkkürler Ahmet bey👑