Hayat
Hayat bizim hayatımız mı? Hepimiz bize sunulan hayatı yaşıyoruz pek çoğumuz değiştirmeye çalışıyor şartlarını yaptıklarından ve yapamadıklarından muzdarip 'sadece' yaşıyor. Kalbimiz kırıklarla dolu sürekli bir telaş içinde savrulup duruyoruz. Hepimizin bir amacı var. Seçtiklerimizin bize sunduğu armut pişsin ağzımıza düşsün mantığıyla yaşıyoruz keşke biri çıksa ve bizi bu melun hayatımızdan çekip hayal ettiklerimizi önümüze serse!
Olmuyor düşünmekle hayat değişmiyor 'sadece' istemekle olmuyor oturarak plan yaparak durarak olmuyor... hayat yaşadıklarımızın toplamı yaşamadıklarımızın çıkarması cesaretsizliğimizin çarpması ve beklenen 'son'un gelip bizi bölmesiyle bitiyor...
Dışarı baktım sonra ayağa kalktım oturduğum yerden miskince sokak lambasının sığ ışığı soğuk sokağımı aydınlattı yapamadıklarımı düşündüm eksiklerimi en acısı da insanın kendi eksiklerini bilip törpülemeye çalışmaması sonra neden bu dünyaya geldiğimi düşündüm amacım neydi? Herkesin mutlak ki bir amacı vardı 'sınav'a tabi isek eğer en iyi şekilde verilmeli bence. Hayal kurdum sonra denizin kenarında dünyanın dertlerinden uzak daha 18 yaşındayım önümde 'uzun' bir hayat bekliyor diye düşündüm yeniden inşa ettim bu sefer geçmişten ders alarak daha ağır ama bir o kadar verimli olmayı sıkıntıların olmadığı bir yaşam düşündüm. Bir anda bir korna sesiyle dünyama geri döndüm. Ne ben 18 olacaktım bir daha ertelediğim şeyleri yapmazsam bir ot gibi bitip gidecektim dünyadan...
Korku sardı etrafımı birden bir koku geldi burnuma sıcak ekmek kokusu ,dağıldı tüm bulutlar topladım çantamı vedalaşmadan sevdiklerimle çıkıp gittim engin mavilere Ummanlara sevdalara bir koşu hayatın içine daldım şaşkın küçük bir süs balığıydım artık ama korkmadım...