Hayat Bir Çelişki

Ne bilinmez ruhları nede ataist k/esmelere k/alışım umut yolculuğun hayat hikayesi sır dünyası bilimin bilinmezi karanlığın hikmeti mücizesini irdelerken alemin hep düşkünlüğünü gördüm ne kadar da nedenleri, mazereti bol olsada sonuç olarak hep var olmayı düşünmek yaşamı sürdürmek bu olunca İnsanların koyduğu kural kaydeler kanunlar sanki delmek için yapılmıştır. Biz farkında olmadan bir gerçeği daha gördüm emeksiz yaşamak yine burada sömürü dünyası sahip oldukları hep kanun hemde mülk sahibi bunu yararına kullanır .
Gün geçtikçe daha çok mülke paraya sahip olur bu oluncada insanların çoğunluğu yoksullaşır alım gücü yok edilir ..böylece çelişkinin en derini yaşanır ...sönrada söylenler hepsi hikaye değilsede hep bir savaşım sürer insan ilişkilerin yönetenler temsili demokrasi deseler de hep demokrasının kılıcı çalışır kanunlar hep ezenden yana yalnız ezilenler yönlendirilir

uzay yolculuğun sir perdesine evreni aydınlatan bir beyin satın alsaydık yoksa bu beyin bizi satacak yer bulsa hemen bilinmeyen körlüğün demine s/alacaklar inandiğini çıkar üstü söylesede çıkarları inandıkların üstünde varsayar.
İnsanoğlunun hikmeti ayarı sömürüden dem vurmak bu bir saltanat zihniyetin yemi s/ayar gözümü açtığımdan beri hakikat gerçeğinin deminde canlı varlığın yokluğunda var olan canlıydım büyüdüm, geliştim
gördüğüm doğaya hükmeden ruhun akibeti rastlamadım ama hep ne himetse bilinmeyene tutunmak modalaştı...ve en büyük yabancılaşma kendini yalanla dolanla göstermeye çalıştı.
Bu insanoğlunun çaresizliğine bağlı bir gerçeklik rastlayanlar keselerini doldurmak için varsayımı yüklemişlerdi
ben bu ruhlardan değilim desende yaşamın içinde sende yüzücüydün...
Ey insan düşün ki !
sen bilim gerçeğini kullanan doğaya karşı dik duruşunla insansın ve Gerçeğin koynunda yüzen denizden yüzüyorum ben y/anmayacak kadar deryalardayım çaresizliğin deminde sana kul köle olan ruhlar en büyük ihanetin eşiğinde yürüyorlar insalığın yüz karası tarihin efsanesi yazacak yokluğun emeğin değerini tanrı bu sabah uyan dedi
ben yoluma koyulurdum gündüz gece yürüyorum yürek kaynarken sularda her yağmurun ardında dökülen aşk cennetin hüri kızı deryalarını denize bırakırken umutlu yolların kerametinde yürek vurgunu çöllerde susuzluğunu içtim bir leylası rüzgarıyla beni kahreden gözlerin yalan olursa bu deryalar akar mıydı revan heybelerde katık taşırmıydı gökyüzü ağlarken sen ne düşünürdün ben sensizliğin deminde yokluk yaşarken her adımınla koştuğun bir sevda yemininde hayat bir sevda oyunu diye ardından koştum yoruldum...bazen hayat sevda deminde yaşarken yapılanlar yitirilenler unutulur ve düzenbazliğin orkestra ayarında hep kendimizi rol biçeriz asıl önemli olan hakkın adaletini yaşatmak yaşama yoksa nedir ucuz fikirlerin yemi olmak bir hiç uğruna ömürden giden...
asıl hakkın halkın yanında olmak gerisi zorbalığın demine oynamaktır

bir sözüm var meçlisten dışarı hep söylenir. '' adam alışmiş bir kere akıllıca topluyor delice yiyenler...koyunla yatarsın kurtla yersin....''

18*02*12*Karataş

18 Şubat 2012 3-4 dakika 7 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar