Hayat, Tanrı Ve Aşk!

Kendimi bir anda hayatın ortasında buldum, yaşamak için nefes almak, yaşamak için hareket etmek, k..mı kaldırıp savaşmak zorundaydım... tıpkı herkes gibi... neden olduğunu bilmediğimiz ve yaşamak zorunda olduğumuz koca bir savaştı bu, bir türlü çözemediğimiz sistem... !

İçimden biri bana en iyi olmam gerektiğini fısıldıyordu, en üst düzeyde yaşamalı, en güzel kadınla beraber olmalıydım, en güçlü olmalıydım. Neden böyle olmam gerektiğini hiç sorgulamadan, neden olmam gerektiğini bilmeden... Ve hızlı olmalıydım, hayatımı yaşamadan ölmemeliydim. Elimi çabuk tutmalıydım, fırsatları kaçırmamalı savaşımı hemen başlatmalıydım.

Hayata başladığımda kendimi güçlü bir rekabetin ortasında bulmuştum. Bana adam olmam gerektiğini söylüyorlardı, iş sahibi olmalıydım, para kazanmalı emir vermeliydim, herkes önümde eğilmeliydi... Ben geldiğimde düğmelerini iliklilemeliler, ayağa kalkmalı bana yer vermeliydiler... Ve bunada adam olmak derlerdi ...

Tuhaf bir sistem kurmuşlardı insanlar, tanrının söylediklerine inat... tuhaf ve boşluklar üzerine kurulu bir sistemdi bu. Yığınla cevap bekleyen sorulara rağmen, tuhaf bir sistemdi onların ki...

Tanrı susuyordu, çünkü onun için, onun amacında ters giden hiçbir şey yoktu, her şey kontroldeydi, hata olamazdı, çünkü O tanrıydı... Ve O sessizce işini yapardı.. Yapmayı planladığını, şu bize bir türlü anlatmadığı planını... O görür ve susar, susar ve yapardı...

Şimdi bakarsanız kendini en güçlü hissedenlere, hayatlarında koca bir boşluk görürsünüz, cevaplanmamış soruların boşludur bu, tanrının hayatlarındaki yokluğudur bu ! ve bu yüzden çok derin ve geniştir bu !! savaşmaktan, hayatı öldürmekten anlayamamışlardır gerçeği... Zaten belli bir zamandan sonra en büyük olmaktan bile tat alamazlar, şu kimin havasını bile soluduklarını anlayamamış insanlar !

Tuhaftır hayat !

Bazıları da tanrıyı bilir, kabul eder ama bir türlü anlayamazlar onun neler yaptığını, tanrının olaylardaki konumunu, bakış acısını. halbuki tanrı hayatta iz bırakır, onu takip eden bulabilsin diye... Ve tanrı hayatı kontrol eder, onun anlayamadığımız amacına uygun bir şekilde. Zaten ondan başka bir yaratabilen de yoktur. Bizim yaptığımız onun sonsuz yaratışını anlama çabasıdır, bu gerekli ve aynı zamanda gülünç bir çabadır...

Beni en çok aşklar düşündürmüştür, en çok Tanrının aşklara bakış açısı... Tanrının aşklardaki konumu düşünmüşümdür, her aşık olduğumda onu aramışımdır ! Onun bu aşktaki gizli ellerini aramışımdır...

Onun kavgalardaki konumunu, onun ayrılıklardaki parmağını düşünmüşümdür ! Yarattığı bu olaylarla ne yapmak istediğini düşünmüşümdür... Düşünmüşümdür, artık kendi kendime delirdim diyebilecek kadar !

Ve O da, olayların arkasındaki gizli mantığı öğretmiştir bana...

Takip ettiğim izlerde Onu bulmuşumdur ve o da bana, hayatı öğretmiştir.. Tuhaf, hiç konuşulmayan bir dille !

Ve hep sus der bana, hayattaki izlerimi boşuna bırakmam der... Sus ve bırak herkes dilediğini yapsın!

Sus der, konuşmak istesen de anlaşılmana izin vermem! zaten herkes geri bana dönecek der ! Bırak kendileri anlasınlar gerçekleri, sevip neden kavuşamadıklarını, neden savaştıklarını... neden sevgilerinin zamanla tükendiğini, bırak hayatı kendileri anlasınlar!

Ve hep; Sus söylediklerimi yap, her şey çok güzel olacak, der !

25 Mayıs 2009 3-4 dakika 9 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    Son dönemde okuduğum en akıcı, en akılcı ve en en en.... Harikasın.. 🙂