Hayatın Gözyaşları

Şu hayat ne garip yolculuk değil mi?Alışmak için emek verdiğimiz bazı şeyler tam alıştığımızda elimizden kayıp gidiyor.Bizse yeni şeylere alışmaya alışıyoruz.
Hayata alıştığımızda,saçlarımız beyazladığında ise ansızın kapımızı ölüm çalıveriyor.Sevdiklerimize veda ediyor ve yerimize yenileri bırakıyoruz.Bir kısır döngü gibi devam ediyor hayat!
Biri gidiyor,biri geliyor...
Ya bizim hayatımız?Neyi etkiliyoruz hayatta?Nedir varlık nedenimiz?Neden hayat her seferinde tokadını yüzümüze yapıştırmak zorunda?Neden gerçek sevgiler parayla satın alınabiliyor artık?
Peki bu derece sahte,bu kadar acımasız,insanın bu kadar yok sayıldığı bir hayat değer mi yaşamaya?Ya hayata hazırlanmak için harcarken hayatı yaşamaya zaman bırakamadığımız o güzelim anı yaşayamamamız?
Bomboş bakakalmışız zaman denizine bir hiç uğruna.Geride hayal kırıklığı,çekilen acılar ve dökülen gözyaşları.
Ve hayat hakkında yazabileceğimiz birkaç eksiltili cümle...Bu sığ yaşamda birkaç derin yürek anlar senin yüreğindeki derinlikleri.Yaşadıklarını,düşündüklerini,özlediklerini,beklentilerini,üzüntülerini,
sevinçlerini,acılarını...
Sense anlayamazsın hayatı.Anladığında sonu gelir.En çok anladığını düşündüğün an aslında en anlamadığın andır.Tek anlaşılan da hiçbir şey anlamadığın!

25 Şubat 2012 1-2 dakika 6 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar