Her Şeye Dair Hiçbir Şey

Bahar,kapıyı çalmadan girdi içeri
Sözleri parladı
Aynası eksik şiirlerimin
Bu kaçıncı cemre üstüme düşen
Gölgen misali

Gözleri yuvarlak sancılarımın,dili keski kokan cümleleridir niyetime dolan.Aklımı sancıtan da budur.Ruhumu yağmura teslim eden kaygı da.Bahar mevisimi her mevsimden ayrı düşer toprağa.Ansızın gelen bir ândır bahar,bu âna şahit olmak için cebinde bin ayna taşımalıdır şiir.Bin ayna aynı göze b/akmalıdır.Göz,sözün özüdür.Ve söz,özün gözüdür nihayet.

Bir rüzgâr dalını
Evi belledi yaprak
Yeşilin her tonunda
Üstü başı kırmızı
Yağmurdan çalınmış hüzün
Sardı ayaklarını

Hangi rüzgâr var ki;dalları olmaksızın uçabilsin?Hangi dal rüzgârsız var olabilir ki?Yapraklar özgürlüğe ilk adımını işte bu rüzgârın bu dalına tutunarak atarlar.Fakat özgürlük yeşil değil,kırmızı bir oyundur.Rüzgâr fırtınalanır,fırtına yağmurlanır.Ve kırmızı özgürlük,yerini mavi bir aidiyete bırakır.

Gözlerimdeki boşluğun tadını
İlkin,bir yaz günü tatmıştı
Yerinde durmadı yaz
Ama boşluk yerli yerinde
Ve hâlâ aynı tadı

İnsan,hayatı boyunca boşluk biriktirir gözünde.Ve işte ölüm denilen şey o boşlukların, yerini cisme bırakmasıdır.Cismin ismini söylemeyeceğim ama,o cisim hiçbir hakikat kadar hakiki değildir.Gözlerdeki boşluğu tamamlayacak olan şey,yine bir boşluktur ki için bu boşluklarla doludur.İşte yerinde durmayan o yaz günü,boşluklarımdan sızdı dilime cismi.Cismin ismini söylememekte kararlıyım.

Bu hikayede eksik olan bir şeyler var.Her hikayede olduğu gibi.Bırakalım eksik kalsın. Tamamlanırsa kalem kırılır,sel içinde kalır.

09 Haziran 2011 1-2 dakika 8 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar