Her Yeni Sabah İçin
Mevsim olsan bahar olursun. Bir gün ilkbahar bir gün sonbahar... Güneşin öyle ısıtıyor soğuktan çıkmış iliklerimi, rüzgarın titretiyor ılık tenimi. Ama dört mevsimim de sensin aslında. Dizlerime kadar kara da varım seninle kavurucu sıcaklara da. Sen hayatıma girdin gireli yarını dört gözle bekliyorum. Nasıl bir yaşama sevinci, nasıl bir sabırsızlık bilmiyorum. Bir günüm daha seninle geçsin. Elimi tutmasan da o güzel ellerine uzaktan bakayım. Özenle kesilmiş tırnaklarına, kim bilir ne güzel meyve soyar parmaklarına, kim bilir nasıl yüzümü sever avuçlarına... Yanıbaşında olmasam da oturuşuna bakayım. Dirseklerini dizlerine dayayışına, kafanı avuçlarına gömüşüne, yere saatlerce bakışına... Sen bana da bakma; sen o soğuk betona bir bak, ben bin öleyim.
Elinle kolunu kaşıyışını bir Allah'ın günü daha göreyim. Benim dokunamadığım dirseğine bir daha dokun, ben kaderime bir küfür daha edeyim. Ama her yeni gün, içinde sen olduğun için hayatı bir kez daha seveyim.
Denizin dalgasında kahkahanı duyayım. Bulutlar çekilip gökyüzü en güzel mavisini gösterdiğinde başımın üstünde yine seni bulayım. Senden kaçamadığım, saklanamadığım bir gezegen artık burası. O kadar hasretim ki sana yağan yağmurda arıyorum, doğan güneşte arıyorum seni. Yağmur daha da ıslatsın, güneş daha da kavursun tenimi ve sen her yeni gün yalvarırım daha da çok sev beni. Senin ağzından çıkan hava nefes benim için. Ve saatlerin nabzınla çalıştığına yemin ederim. Uyandığın yer doğu, yattığın yer batı benim için. Gözlerini açtığında gelen her sabah için bir ömür şükrederim.