Hiç Bir Fakültede Bölümü Yok Bu Mühendisliğin

Hemen şaşırır gibi olduğunuzu hissediyorum. Nasıl bir mühendislik olabilir ki bu böyle yeni bir şey herhalde diyorsunuzdur? Şimdi söyleyince künyesini, pek şaşıracağınızı zannetmiyorum. Bu mühendislik kaldırım mühendisliği. Ne oldu, şaşırmadınız değil mi? Bir ülke de böyle yakıştırma neden yapılır ki? Eğer bir ülkenin değerli, saygıdeğer ve de kıymetli belediyeleri kendi yandaşı müteahhitleri zengin etmek, onlara gelir temin etmek için iki sene de bir, üç sene de bir kaldırım taşlarını değiştirtiyor ise ve bu parada o belediye sınırları içinde ki ikamet eden vatandaşların cebinden, belediye hizmetlerine yapılan zamlar ile geri alınıyorsa, daha çok çileler çekeriz biz bu ülkenin vatandaşları olarak aklımızdan çıkartmayalım.








Aslında bu espridir, bilenler bilir. Delikanlı çağına gelmiş de üniversiteyi kazanamayan gençlere sorulduğunda ''Nereyi kazandın?'' birader diye, verdikleri cevaplardan biriydi Kaldırım Mühendisliği. Yani ne kazanması ağabey kaldırımları arşınlamaya devam son hızla, belki seneye gerçek bir mühendislik kazanırız diyorlardı içlerinden...








Kaldırım taşlarının değiştirilmesi işine gelirsek, benim en sinir olduğum belediye çalışmalarından biridir, onu baştan söyleyeyim. Belediyeler, böyle lüzumsuz işler ile uğraşacaklarına, halkın refah seviyesini yükseltecek, önlemler alıp, halka nefes aldıracak daha yararlı çalışmalara yönelmeliler. Buraya harcanacak para ile onun yerine kültürel faaliyetler yapabilirler ya da gençlerin yararlanabileceği sosyal tesisler meydana getirebilirler. Başka bir fikir, belediyenin taşıma ücretlerini ucuzlatıp, halkın kullanımına sunabilirler. Bunlar ilk etapta aklımıza gelenler. Daha buna benzer birçok halkın yararına faaliyet gerçekleştirilebilir...








Kaldırım Mühendisliği ile ilgili KAMUDAN HABER SİTESİNDE rastladığımız ilginç bir bilgiyi de burada sizler ile paylaşalım tırnak içinde tabi ki teşekkür ediyoruz bu bilgiye de...'' Marmara Belediyeler Birliği, halk arasında işsiz güçsüz kimselere söylenen ‘kaldırım mühendisi' deyimini gerçeğe dönüştürdü. Birlik, yol, kaldırım ve çevre düzenlemelerinde eğitim verdiği kişilere ‘kaldırım mühendisi' sertifikası veriyor. Halk ağzında işsiz güçsüz kimseleri tarif etmek için kullanılan ‘kaldırım mühendisliği' kavramı, gerçeğe dönüştü. Marmara Belediyeler Birliği (MBB) yol, kaldırım, orta refüj ve çevresinin Türkiye'nin her yerinde Avrupa ve dünya standartlarında olması gerektiğinden hareket ederek bu işlerde çalışanlara ‘kaldırım mühendisi' sertifikası verdi. Türkiye'de bir ilke imza atan birlik, 2009 Aralık ayından bu yana ağırlıklı olarak belediye ve yan kuruluşlarında görevli 400 kişiyi sertifikalı olarak kaldırım mühendisi yaptı.''








Başka bir bilgiyi burada yine paylaşalım Avrupa'da asfaltın, kaldırımların uzun yıllar dayandığını ve bu sürenin yaklaşık on yıl olduğunu söylüyor uzmanlar. Türkiye'de ise bu sürenin üç yılı geçmediği dolayısıyla bunun da maliyetleri arttırdığı gün gibi orta da. Biz bu kadar zengin bir ülke
olmadığımıza göre yetkililerin gerekenleri layığı ile yapması en güzeli...








Öyle anlaşılıyor ki ülkemiz Türkiye'de kaldırım mühendisi sayısı şu aşamada bayağı fazla. İstihdam yaratılıp yeni yeni iş alanları da açıldığı zaman güzel yurdumuzda kaldırım mühendisliği de yavaş yavaş ortadan kalkacak ve herkes işine gücüne bakacaktır. Meslek Liselerinin sayısının arttırılması ve üniversiteyi bitiren gerçek mühendislerin sayısının artmasıyla üretim artacak kalkınma hızlanacak, gelecek günler de daha refah ve bolluğa zemin hazırlayacaktır. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...

30 Ocak 2016 3-4 dakika 1375 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • Bireysel gayretler herkesin ideallerine sahip çıktığı günler değil mi kişiyi mutlandıran... Eğitim süreci gerçek manada kişinin kendine yaptığı eşsiz bir yatırım yeter ki bilinçli tercihlerle kişi hayatını yönlendirsin. Yanlış tercihler ve yanlış yönlendirme ile zaman zaman insan mesleğinden pek haz etmiyor ki bunu bilfiil yaşadım. Yine de hiç bir şey için geç değil hocam yeter ki inancımızı ve umudumuzu saklı tutalım. Saygılarımla Ahmet hocam.