Hikâyesi Olmak 2 / 4

İlahların ilk derli toplu kararları; bir inziva, bir içe kapanma şartlarının ürünü olan binlerce yıllık temas etmeme kuralının sürdüğü totem yasağına karşı irade göstermeleriydi. Böylece ilahlar ilk gruplar arası temasçı girişmeleri başlatmanın iradesini göstermişlerdi.

Bir tarımcı grup ile bir çoban grup ittifak edip hem üretim güçlerini bileştirip, hem sosyal yaklaşımlar içinde birleşiyorlarsa; bu bileşim, iş kollarının ve üretim gücünün sayesinde olan ittifaktı. Değilse bir grup hiçbir zaman diğer gruba sizde kaş, göz, saç iyi; biz de iyi koşuyoruz gel bileşelim dememişlerdir.

Üretim gücünün kendi inkişafı nedenle (gelişmesi nedenle) üretim gücünün inşa hacmi içine doğduğu bölge alanıyla sınırlı kalamayacaktı. Veya üretim gücünün hacim sel inşası totem alanın sınırı içinde kalamayacaktı. Hatta üreten gücün yapı hacmi ilahi bölge dediğimiz yeni “bileşik alanlı ittifak” sınırını da aşacaktı. Bu da kesikli sürekli olan gelişimin yasasıydı.

Kolektif bileşimler, genelde aralarında üreten bir karşılıklı gerektirme ve yükümlenme olan ittifaklardı. Ve her olgu, olay gibi her zaman ittifak lığın da istisnaları bakiydi. İstisnaların da her zaman tıpkı köleci sistem gibi bir kaos gücü ve bir kaos düzeni vardı.

Üreten bileşik yapılarla üretim gücü özellikle barbarlar için bir iştahtı. Talandı. Kavga da üreten bir süreci ganimet etmenin; köleleştirmenin yolu olmakla, talancı kavgalar üretim gücünü ele geçirecekti.

Barbar yapılar, talan yapmak isterlerken kendileri ele geçirilip, bazen esir oluyorlardı. Veya barbarlar ittifak edip koruyucu olarak üreten ittifakın bünyesine alınıyordular. Taraflar ster yağmacı olsun ister savaşırlarken olsun; savaşın taraflar için kendisine ürettirme işi olacağı da taraflar nezdinde görüldü.

Savaş kıtaldi. Tehditti. Zor kullanmaydı. Şantaj yapma işiydi. Asıl savaşlar ve köleleştirme bir siyaset olarak, bir hayat tarzı olarak genleşen süreci istismar en köleci sistemle birlikte kesikli sürekli olacaktı.

Üreten ilişkiler kolektif yapılarla üssü biçimde artan hızla büyüdü. Büyümenin periyoduna bağlı özgün salınımları vardı. İşte savaşlar büyüyen salınımlar içindeki öznel nedenle oluşan düşünce gelişmelerine de bağlıydı. Bu inkişaf içindeki akıl almaz gelişmelerin kişisi muktedirliği kişinin tamahını kabartıyordu.

Kişisi tamah ve kişisi sahiplenme bencillikti. Bencillik, kendi çıkarlarını; içinde olduğu kolektif yapının çıkarlarından öne almaktı. Doğa içinde temel ihtiyaçların sağlanması, karşılanması, yardımlaşılması ve iş bölüşümü; kişinin kendi dışında yeni oluşumla paylaşılan ortaklaşmanın kolektif bilinç ekseniydi.

Bu bencil anlayışlı ilke ilk kolektif inşanın içinde katılımcı paylaşmayı; katılımcı yardımlaşmayı ve iş bölüşümü sonrası katılımcılarla ihtiyacı kadarla paydaşlığı düstur eden ilkeydi. Bu ilk inşacı ilke yeni hikâyede içinde ise ilkteki gibi ortak bir ürettirme işi yaptırıyordu. Ama süreç üretileni paylaşım aşamasına geldiği zaman paylaştırma aşamasında kolektif bilinçli kolektif irade değil; sitem dışı El iradesi konuşuyordu.

Yeni yazılan bu köleci hikâyeye göre “ Kolektife ait mal, mülk, zenginlikler El ‘indi. Zengin olan kolektif yapı değil, El ’di. El mülkünü dilediğine zenginlik olarak bağışlıyor dilediği de bağışlanan mülk içinde rızkını aramakla efendilerine itaat edeceklerdi”.

Yeni hikâye buydu. İlk inşaca oluşma sırasında bencilliğin içine doğabileceği, bencilliğin istismar edebileceği hiçbir birikim ve ortam yoktu. Kişiler eş yönlü eylem birliğinin artan sinerji (görevdeş etki kuvvet) sonucunu ortaklaşıyorlardı.

Eş yönlü eylem ve duyguları istekleri birleştirme baştaki ortaklaşmayı destekliyordu. Ortaklaştıran bileşimli eylem de sonuç yararın paydaşları olunmakla paylaşmayı destekleyen en temel çekirdek özdü.

Kısaca ilk inşa bilinci içinde bencillik, kişi dışında bileşik eylemle ve bileşik duyguların eş yönlü eylem sağlamasından sonra paylaşma oluyordu. Bu kesikli sürekli kolektif çevrim yasasıydı. Bencillik kişiler dışında bileşik eylem ve bileşik duygulu gerçekleşme sonuçlar ortaya konana dek; kolektif bilincin hemen arkasına konan bir sabretme ve kısa süreliğine baskılanmanın süreciydi.

İlk inşa kişi dışında, kişiler arasında eş yönlü ve zorunlu eylemle; eş yönlü duygu, istek sinerjin içinde bileşmekle nedeni ve sonuç kolektif yapan ortaklaşa eylem bilinçti. Belli parametrelere bağlı ortaklık ile kolektif eksenli hikâye bilinçti. Ortaklaşma; nedeni sonuç yararda olan bir entegre paydaşlıktı.

Bencillik, kolektif olacak bir sonuç yararın gerçekleşmesine kadar sabreden bir baskılanma BİLİNÇTİ. Bencillik hem kolektif sürecin güdeniydi, hem kolektif yarar ortaya konana kadar bekleyen kendisini geri plana almakla, paydaşlık noktasında kendisini paydaşı bilinçle yeniden ortaya koymaktı.

Bencillik; kendi dışında hem kolektif eylemi başlatan neden ve bilinçti. Hem kolektif sonucu ortaya koyduktan sonra kendisine dönmekle sonuç yararda paydaş olan bilinçti.

Kısaca, köleci sistem içindeki köleci bencillik; kolektif inşa için kendi adına kendisini baskılayan bilinç iken ortaklaşa karşılıklı gerektirmeyle ürettikten sonra paylaşım aşamasında bencilliği kolektif bilince karşı üstün getiren bir istismar istekti. Çünkü köleci süreci hazırlayan koşullar istismara el veriyordu. Çünkü şimdiki köleci bencil süreç, istismar edeceği özgecil bir yapı içine doğuyordu. Ve içine doğduğu özgecil birikimle, özgecil bilinci istismar ediyordu.

23 Ocak 2021 5-6 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar