Hüznün Yolları Eylül'e Çıkar

O küçüçük bir tohumcuk idi.Bilmem hangi nedenden dolayı toprağın altında kalmıştı.Belki de onu kargalar taşırken düşürmüştü.Onu seller de taşımış olabilirdi.Nasılsa toprağın altına düşmüştü.Bu demek oluyor ki onun için yaşam başlamıştı.
Bir gün erkenden uyandı.Sağına soluna bakındı.Toprak da ısınmaya başlamıştı.Kendine güvenemiyordu.Öyle ya,ya yeryüzüne çıkıp donarsa...Hele birkaç gün bekleyim dedi.Zaten arkasından soğuklar geldi.İyi ki yanılmadım dedi.Ölüm de vardı yanılmanın sonunda.Kendimden tam emin olmalıyım,bu işlerin geriye dönüşü yok diye düşündü.
Aradan epey zaman geçmişti.Yer altında sıcaklıklar düzenli olarak artıyordu.İşte dedi tam zamanı.Başını toprağın altından çıkarıp uçsuz bucaksız gökyüzüne baktı.Vay be dedi.Bu ne güzel bir dünya böyle.Başının tam üstünde her tarafa kol kanat germiş ısı ve ışık veren bir cisim.Her yeri aydınlatıyor.Üstelik ışık da veriyor.Ben zaten toprağıın altındaki karanlıklardan sıkılmıştım.İyi ki yeryüzüne çıktım.Az sonra gökyüzünde bulutlar görünmeye başladı.Bir o yana bir bu yana dönüyorlardı.Bunların bir hikmeti olmalı,diye düşündü kendi kendine.Bir de ne görsün!Yağmur başlamıştı yağmaya.Çevresindekiler yağ,biraz daha yağ diyorlardı.İçinden 'Amin'dedi tohumcuk.Bu hayatın başlangıcı olan su olamalı.Tüm canlıların yaşam kaynağı dedikleri şey bu olmalı.
Şöyle dönüp baktı çevresine.Bir cümbüş,bir cümbüş ki deme gitsin.Karıncalar bir yerden bir yere koşar adımlarla gidiyorlar.Kelebekler sarhoşçasına çiçekten çiçeğe konuyorlar.Hele içlerinde bir var ya.Özgürlüğün simgesi olan mavi kanatlı kelebek.Onun uçuşu neden başka diye düşündü.Şairler ona boşuna'Mavi kanatlı kelebeğim'dememişler.Özgürlük bu olmalı diye düşündü tohumcuk.Bir kelebek gibi uçmak,daldan dala konmak...Kendisi toprağa bağlıydı ama yukarıya doğru yükselmesi sonsuzdu.Ben de dedi özgürlüğümü havaya doğru kullanırım.Nasıl olsa gökyüzünün bir sınırı yok.O da içinden yaşasın özgürlük diye düşündü..
Yaprakları uzamaya başladı.Kol kanat gerdi her yere.Öyle ya çevresindeki canlılar da yararlansındı ondan.Güneş'in altında bunalan canlılar sığınsın istiyordu dallarının gölgesine.Bu dünyada başka canlılara faydası olmanın gururu hiçbir şeye benzemiyordu.İçin için sevindi.Olsun dedi kendi kendine.Tüm canlılar arasında bir uyum olsa dünya daha güzel olacaktı.Güzel şarkılar söylemeli,güzel düşler görmeli diye düşündü.İşte bu, dedi kendi kendine.Hayat,özgürlük ve bahar.Birbirine grift olmuş düşler.Her biri iç içe sarmallaşmış sarmaşık düşler.Hele de bahar var ya.Her canlının içinde derin ve anlamlı düş olmalı.Böylesi güzel hayaller kurarken zaman da bir ırmağın akışı gibi akıp gidiyordu kendi kendine.
Dallara baktı uzun süre.Bir şeyler oluyordu ama çok da farkında değildi.Birden kelebeklerin çekilip gittiğini düşündü.Arkasından arılar da uzaklaşmıştı o güzelim dallardan.Kelebekler tamamen çekilip gitmişti diyardan.Birşeyler oluyordu ama ne?Uzun süre düşündü kendi kendine.Sonra dalların aşağıya sarkması geldi aklına'.Bir at kırk yıl meydanda kalmaz'diye düşündü.Sonra dalların uçlarında meyveler peyda olmuştu.Son zamanlarda havalar da gariplemeye başlamıştı.Bilinmeyen nedenlerden dolayı soğuklar bastırıveriyordu.Birden gökyüzüne bakmak geldi aklına.Yukarıya doğru kafasını kaldırdığında yapraklarında meydana gelen tuhaflığı fark etti.Yapraklar yeşilden sarıya doğru dönmeye başlamıştı.Bu da ne demek oluyordu?O yeşil yapraklarda bozulmalar canını sıktı.O güzelim bahar havası yerini garip bir havaya bıraktı.Birden karşıki dağa bakmak geldi aklına.O da ne ola.Bir gariplik vardı dağın başındaki ağaçlarda.Kızıl kıyamet kopması denen şey bu olalı.İçinden hüzünlenmeye başladı.Bu hazan ayı olmalı dedi kendi kendine..Pek çok şairin yanıp yanıp tutuştuğu hazan olmalı dedi, bu ay..Başlangıcından bu ana gelinceye kadar geçen yaşamı geldi aklına.Ağlamalıyım çok ağlamalıyım.Gözyaşlarımı içimin derinlerine akıtmalıyım dedi.Kimseler bilmemeli ağlamaklıklarımı.Zaten içimin derin kuyularının dolması da zordur dedi.Aksındı derin kuyulara gözünün yaşları.Önemli olan kimselerin görmemesi olmalıydı.Arada şiirler yazsındı.Şarkılar da dinlemeli diye düşündü.
Nasıl ki vardı,öyle de yok olacağım diye düşündü.Bir yaşamdı gelip geçti kendi kendine.Bunun daha ağırı da vardı geride.Daha soğuklar olacaktı.Yapraklar doğadan kaybolup gidecekti.Geride daha zor günler olmalı dedi.İster istemez katlanmalıydı.Acı ama gerçekti zamanın yolculuğu.Her can vardı bu yolculukta.Son tesellim bu diye düşündü kendi kendine.

9/9/2017UHR:1:50Z.B/İST.

10 Eylül 2017 4-5 dakika 10 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar