Hüzün Buselerken Yüreğimi

Hüzün Buselerken Yüreğimi


Yine hüzünlü bir melodi canlandırıyor geçmişimi, siyah-beyaz bir film gibi gözlerimde, kesik kesik,bazı yerleri sisli, bazı yerleri kopuk, değerini kaybetmiş, kâh duygusal kâh macera dolu ama konusu olmayan,akışı zamana bırakılmış bir film.

Bir sahne hatırımda çırpınıp duruyor her gün her saat, gündemden düşmemek için hafızamda baş ağrısı gibi zonkluyor, Seninle son buluştuğumuz, ilk ayrıldığımız anın sahnesi, işte sen gidiyordun ben ise bıraktığın yerde öylece ardından bakıyordum, ama aslında sen ben de kalıyordun ben ise çoktan gitmiştim, sende bitmiştim.

.......................

Giden yolunu,kalan yerini belirlermiş...

Benim ne yolum var gidecek ne de yerim var kalacak, sadece yüreğin vardı bir müddet sığındığım oradan da kovuldum istemeyerek, üç günlük konaklamanın bedelini ödüyorum şimdi.Zorla mı girmiştim gönlüne, istemeden mi misafir ettin beni onca zaman.
Peki senin bendeki varlığın neydi?
Hayal miydin?
Neye dokundum da sen sandım?
Yel miydi nefesin sandığım?
Sen değil miydin davetsiz gelen?
Neden çaldın kapımı?
Neden girdin gönlüme?
Zorla alıkoymadım ki seni,kendin geldin,bana sadece aralık olan kapımı açmak kalmıştı,umarsızdı pervasızdı girişin gönlüme...

Şimdi ise kiralık mutlulukları teslim edip, bedelini ödemek düştü yüreğime, üç günlük kullanım için ömür boyu hasret ve tükenene kadar gözyaşı değer biçilmiş, ödediğim her taksitte bir parça kopuyor yüreğimden,düşüyor ellerimden hüzün notalarının arasına, içimde bir yerlerden sıcacık bir şeyler akıyor, biliyorum yüreğim ya kanıyor ya da neyse.......
Boş ver...
Boş ver sen beni...;
Hatta unut gitsin seni sevdiğimi...


04 / 11 / 2010 - Erzincan

Adem Yıldırım

10 Kasım 2010 1-2 dakika 3 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar