Hüzünlere Veda
Yüzümü bahar meltemleri okşarken güzel bir yaz sabahında,duygularım hayatın
sahnesinde... Ve ben sahne kenarında ağlayan figüran gibiyim...Son perdesi oyunun...
Rolüm ağır... İçimde fırtına, yüzümde sahte gülümseme...Gitmek istiyorum artık... Yok
olma hissi var bu aralar içimde... Belirsizliklerle savaşmak zor geliyor...Fırtınalar kopuyor
hayat dallarımda... Ha düştü ha düşecek yapraklarım...Aynadaki yüzüme yabancıyım bu
aralar... Kirpiklerimin ucundan yüreğime süzülüyor gözyaşlarım, olur olmaz şeylere
ağlıyorum...Haykırılası, duyurulası sesler var içimde bazen, bazen de susmaların
koynundayım...Aydınlanmıyor birtürlü içimdeki karanlıklar...Baharlarıma hüzün serilmiş,
sebebi yok açmak için çiçeklerimin...Mavi bulutlarım yok artık gökyüzümde...
Tanımsız bir hüznün demindeyim...Tutarsız cümlelerimden belli oluyordur
karmaşıklığım...Keşke yazdığım kadar anlatabilseydim...Kendimi savunmamayı
seçiyorum...Gözlerimden akıtıp kalan ömrümü,hayattan payıma düşeni göçebe
yüreğime koyup, kaybolmak/gitmek istiyorum deliliğin sürgünlerine;
Geleceğe giydirebilecek umutlar yeşertmek için yüreğimde...