Hüzünlere Veda

Yüzümü bahar meltemleri okşarken güzel bir yaz sabahında,duygularım hayatın

sahnesinde... Ve ben sahne kenarında ağlayan figüran gibiyim...Son perdesi oyunun...

Rolüm ağır... İçimde fırtına, yüzümde sahte gülümseme...Gitmek istiyorum artık... Yok

olma hissi var bu aralar içimde... Belirsizliklerle savaşmak zor geliyor...Fırtınalar kopuyor

hayat dallarımda... Ha düştü ha düşecek yapraklarım...Aynadaki yüzüme yabancıyım bu

aralar... Kirpiklerimin ucundan yüreğime süzülüyor gözyaşlarım, olur olmaz şeylere

ağlıyorum...Haykırılası, duyurulası sesler var içimde bazen, bazen de susmaların

koynundayım...Aydınlanmıyor birtürlü içimdeki karanlıklar...Baharlarıma hüzün serilmiş,

sebebi yok açmak için çiçeklerimin...Mavi bulutlarım yok artık gökyüzümde...

Tanımsız bir hüznün demindeyim...Tutarsız cümlelerimden belli oluyordur

karmaşıklığım...Keşke yazdığım kadar anlatabilseydim...Kendimi savunmamayı

seçiyorum...Gözlerimden akıtıp kalan ömrümü,hayattan payıma düşeni göçebe

yüreğime koyup, kaybolmak/gitmek istiyorum deliliğin sürgünlerine;

Geleceğe giydirebilecek umutlar yeşertmek için yüreğimde...

18 Nisan 2012 1-2 dakika 11 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar